17 Aralık 2021 07:11

Kobanê eylemlerinde olmamasına rağmen 124 yıl hapis cezası verilen Mazlum İçli'nin hikayesi

Kobanê eylemlerinde hayatını kaybeden 4 kişinin ölümünden sorumlu tutulup, aksi yöndeki kanıtlara rağmen 124 yıl 8 ay ceza verilen Mazlum İçli, 14 yaşında girdiği cezaevinde gençliğine adım attı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Ömer ÇELİK

Kobanê eylemlerinde hayatını kaybeden 4 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Mazlum İçli, HTS kayıtları, olay yerinde olmadığına dair görüntü ve şahitlikler olmasına rağmen 14 yaşındayken cezaevine konuldu, 124 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildi. İçli'nin dosyası hala Yargıtay'da.

OĞLUNU KENDİ ELİYLE EMNİYETE GÖTÜRDÜ

Diyarbakır merkezde protestolar yaşanırken, 140 kilometre uzaklıktaki Kulp ilçesinin Demirli köyüne bağlı Keçiveren mezrasında bir düğünde sahne alan aile fertlerinin daha önce kaldıkları bir yakınlarına ait adrese polis baskın yaptı ve 14 yaşındaki Mazlum’u sordu. Bu durumdan haberdar olduktan sonra emniyeti arayan babadan, ifadesi için oğlunu getirmesi istendi. Baba da bunun üzerine oğlunu alıp emniyet gitti. Mazlum, S.Ç. isimli kişinin teşhisine dayandırılarak 7 Ekim 2014 günü Bağlar ilçesinde yaşanan olaylarda Yasin Börü, Ahmet Dakak, Hasan Gökguz ve Riyat Güneş’ın hayatını kaybetmesi ilgili gözaltına alındı, sonrasında tutuklandı.

TAHLİYE SONRASI YENİDEN TUTUKLANDI

S.Ç.’nin sonrasında polis baskısıyla verdiğini açıkladığı ifadesini geri çekmesiyle, Mazlum 11 ay tutuklu kaldığı Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden tahliye edildi. Ailesi yaşadıkları kabus tam son buldu diye düşünürken, Mazlum bir yıl sonra yeniden tutuklandı. Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 24 Nisan 2017’de kararını açıklayarak, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, canavarca his sevkiyle ve eziyet çektirerek 4 kişiyi öldürme, 1 kişiye karşı öldürmeye teşebbüs ve örgüt propagandası yapma" suçlamalarıyla Mazlum’a 124 yıl 8 ay hapis cezası verdi.

SAVCI CEZAYA İTİRAZ ETTİ

Cezaya, Mazlum'un avukatı ve iddia makamındaki savcı da itiraz etti. İstinaf Mahkemesi, itirazları reddetti. Yargıtay 16'ıncı Ceza Dairesi, 3 Şubat 2020’de aldığı kararla ölümler aynı zaman ve mahalde yaşanmasına rağmen yerel mahkemenin mahkumiyet kararını "3 öldürme, 1 öldürmeye teşebbüs, propaganda ve devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçları yönünden onarken, “Yasin Börü’ye yönelik öldürme suçu” yönünden ise bozma kararı verdi.

DÜĞÜN GÖRÜNTÜLERİ VE ŞAHİTLİKLER

Bu süreçte Mazlum’un müdafiliğini üstlenen Av. Mahsuni Karaman, müvekkilinin olay günü Kulp’taki düğünde olduğuna ilişkin topladığı deliller ve ulaştığı tanıklarla yargılamanın yenilenmesini talep etti. Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düğün görüntü kayıtlarındaki kişinin Mazlum olduğuna dair "kuvvetle tanımlama" şeklinde rapor düzenlendi. Mahkeme, Mazlum’a ait ya da ilgisi olabilecek tüm GSM hatları araştırılmasına, sunulan düğün kaydının o tarihe ait olup olmadığı, düğünün söz konusu yerde yapılıp yapılmadığının da araştırılmasını istedi. Yapılan araştırmalar neticesinde böyle bir düğünün yapıldığı tespit edilip, damat ile birlikte Mazlum ve kardeşlerini düğüne götürüp getiren taksi sürücüsü de verdikleri beyanlarında Mazlum’un düğünde olduğuna şahitlik etti. 

SAVCI GÖRÜŞ DEĞİŞTİRİP CEZA İSTEDİ

Bu deliller üzerine 28 Mayıs 2021 tarihli duruşmada Mazlum için beraat talep eden savcı, 27 gün sonra görülen 25 Haziran tarihli duruşmada bu kez mevcut delillerin tümünü yok sayıp, cezalandırılmasını istedi. Mahkeme oy birliğiyle Mazlum'un “infazının durdurulmasına" karar verip, kesinleşen diğer 3 cinayet suçu ile ilgili yargılamanın yenilenmesi talebini kabule değer buldu.

AİLENİN SEVİNCİ KURSAĞINDA KALDI

Mahkemenin bu kararı üzerine aile Mazlum için uçak bileti aldı. Ancak ailenin bu sevinci kursaklarında kaldı. Hakkında daha önce beraat isteyen savcının itirazı ile cezaevinden çıkamayan Mazlum’a, 29 Eylül’de görülen son duruşmada "Yasin Börü'ye yönelik öldürme" suçundan da hapis cezası verildi. 

Mazlum’u ve yaşadıklarını, bugüne dek sözleri pek kamuoyuna yansımayan ailesinden dinlemek için ailenin yaşadıkları evin kapısını çalıyorum. Onlar da bu isteğimi geri çevirmeyip, 'buyur' ediyorlar evlerine.

AİLECEK MÜZİSYENLER

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinden olan aile, geçimlerini yazın müzikle, kışın ise halı yıkayarak sağlamış bu zamana dek. “Sidar Amedi” ismiyle bilinen baba Nusret İçli’nin 5 çocuğundan kızı Hicran dışındaki diğer 4 erkek evladı düğünlerde büyüdüklerinden; Azad solistlik, Mahsun bağlama, Zülfi Şiyar klavye ve piyano, Mazlum da davul ve akustik bateri çalıyordu. Aile fertlerinden oluşan bu grubun ismi ise “Koma Sidar”. 

DUVARDAKİ FOTOĞRAF

Ailenin hem yaşadıkları hem de geçimlerini sağlamak için halı yıkama yeri olarak kullandıkları evlerinin duvarında Mazlum’un tutuklanmadan önce çektirdiği bir fotoğrafı asılı. Aile bireylerinin telefonlarına yükledikleri fotoğraflarına baktığımda ise, karşımda aradan geçen zaman içerisinde cezaevi duvarlarının arasında büyümüş, genç olmuş bir Mazlum var.

ANNESİ 3 YILDIR GÖREMİYOR

Anne Aynur İçli (52), ekonomik nedenlerden dolayı 3 yıldır oğlunu göremediğinden yakınıyor. Ailesinin Mazlum’un en azından görüşüne gidebilmek için Diyarbakır ya da çevre illere nakledilmesine ilişkin verdiği tüm dilekçeler ise ya olumsuz yanıtlandı ya da cevapsız bırakıldı. 

Mazlum’un suçsuz olduğunu herkes gibi devletin de bildiğini dile getiren anne, oğlunun olay günü babası ve kardeşleri ile birlikte Kulp’taki düğünde olduğunun görüntülerden açıkça anlaşılabileceğini ifade etti.

"ÇOCUKLUĞU CEZAEVİNDE GEÇTİ, BU ADALET Mİ?"

Anne İçli, “Babası da Mazlum’u alıp ifade vermek için emniyete gitti ve onu tutukladılar. Ne için olduğunu bile anlamamıştık. Sonra bir avukat tuttuğumuzda, Yasin Börü davası ile alakalı olduğunu öğrendik. Bir yıl sonra Mazlum tahliye edildi, beraatı istendi. Dışarıda daha bir yılı geçmeden yeniden tutukladılar ve 7 yıldır da tutuklu suçsuz ve günahsız şekilde. Oğlum daha 14 yaşındaydı, lise 1’e gidiyordu. Oğlumun çocukluğu bile cezaevinde geçti. Bu adalet mi?​” diye sordu.

Sadece Mazlum değil, onun gibi suçsuz yere cezaevlerinde olan herkes için adalet istediğini “Bu dünyada adalet olmalı” diyerek söze döken annesini, en çok üzen şey ise ekonomik nedenlerle oğlunu görmeye gidememek. Bu yüzden oğluna olan hasretini haftada bir 10 dakikalık telefon görüşmesine sığdırmaya çalışıyor.

AĞABEYİ: HİÇBİR SUÇU YOK

Ailecek müzisyen olduklarının altını çizen Zülfi Şiyar İçli ise, 3 gün süren köy düğünlerine gidip bu süre zarfında orada ağırlandıklarını, olayın yaşandığı gün de Mazlum’un yine babası ve diğer kardeşleri ile birlikte Kulp’taki köy düğününde olduklarını dile getirdi. Düğün görüntülerinin de Mazlum’un orada olduğunu gösterdiğini belirten ağabey, şunları söyledi: “Yine taksici arkadaş babam, Mazlum ve diğer kardeşlerimi buradan köye kendisinin götürdüğünü beyan ediyor. Sonra da köyden alıp Diyarbakır’daki evimize kadar getirdi. Damat ve gelin ile birlikte aileleri Mazlum’un düğünde olduğuna dair ifade verdi. Telefon sinyalleri aynı yerde gösteriyor. Bilirkişi tarafından yer tespitinde düğünün orada yapıldığı anlaşılıyor. Yani Mazlum’un suçsuz olduğu bilinmesine rağmen cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Mazlum’un hiçbir suçu yok. O ve onun gibiler için adalet istiyoruz."

"7 YILI GİTTİ, DAHA FAZLASI GİTMESİN"

Kardeşinin suçsuz ve günahsız olduğunu savcı ve hakimlerin de bildiğini kaydeden ablası Hicran İçli de, “Bundan birkaç yıl önce böyle bir sonuçla karşılaşmak aklımıza bile gelmezdi” diye başlıyor söze. Nitekim kardeşine dair ablasının yüreğine ilk korku, bugün HDP’ye yönelik kapatma davasının üzerine oturtulmaya çalışıldığı olayların akabinde tekrarlanan 1 Kasım 2015 seçimleri öncesinde Tayyip Erdoğan’ın Hür Dava Partisi’ne yönelik mesajlar vermesiyle yer kaplamaya başlamış.

Abla, sosyal medyada yapılan paylaşımlar arasında kardeşine dair "keşke idam edilse" şeklindeki paylaşımları okumak zorunda kalmalarının kendilerini her açıdan mahvettiğini, en kötüsünün ise çaresizlik hissi olduğunu ifade etti. Abla İçli, kardeşi Mazlum’u, “Evimizin en küçüğüydü ve hayat dolu biriydi. O kadar şen şakrak bir çocuğun hayatını söndürdüler içeride. 7 yılı gitti, daha fazlası gitsin istemiyoruz” sözleriyle anlattı.

Herkesin elinden geleni yapmasını isteyen abla İçli, “Kardeşim bir iftira sonucu cezaevinde ve yüreğimiz yanıyor. Mazlum için adalet istiyoruz. Adalet bir gün herkese lazım olacak, sadece bize tek değil” diye seslendi. (Diyarbakır/MA)

ÖNCEKİ HABER

Asgari ücrete gelen zammı Eskişehir'de yaşayan işçilerle konuştuk

SONRAKİ HABER

Mersin'de birlikte yaşadığı kadını öldüren fail intihar girişiminde bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa