17 Aralık 2021 07:34
Son Güncellenme Tarihi: 17 Aralık 2021 16:30

Yücel Sayman'ı uğurladık | Gerçek bir hukukçu, gerçek bir hak savunucusuydu

Hayatını kaybeden yazarımız ve ve Eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman son yolculuğuna uğurlandı. İlk tören İstanbul Barosu önünde yapıldı.

Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel

Paylaş

Köşe yazarımız ve Eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman son yolculuğuna uğurlandı. İlk tören İstanbul Barosu önünde yapıldı. Törende farklı fikirlere sahip siyasi partilerde çalışan hukukçular konuştu. Vurgular ize ortaktı:

"Yücel Sayman savunmaya, savunmanın örgütü olan barolara, insan haklarına, demokrasiye ve barış mücadelesine yaptığı katkıyı asla unutmayacak."

DURAKOĞLU: GERÇEK BİR HUKUKÇU, GERÇEK BİR SANATÇIYDI

82 yaşında hayatını kaybeden Yücel Sayman için ilk tören İstanbul Barosu önünde düzenlendi. Milletvekilleri, siyasi parti yöneticileri, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda avukatın katıldığı törende ilk olarak İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu söz aldı.

Yücel Sayman'ın İstanbul Barosu tarihinin özel bir sayfasına sahip olduğunu söyleyen Durakoğlu şöyle konuştu:

 "Ölünceye kadar demokrasi için, insan hakları için, barış için atan bir yürekti. Bugüne kadar yaşamı boyunca ders veren bir gerçek hocayı kaybettik. Hukuk sanattır demişti. Gerçek bir hukukçuydu. Gerçek bir avukattı, gerçek bir sanatçıydı."

YILDIZ: İLKELİ DURUŞUNDAN TAVİZ VERMEDİ

Ardından Beyoğlu Belediye Başkanı Ali Haydar Yıldız söz aldı. Yıldız, "Bir avukat, bir akademisyen olarak yasama, yürütme, yargı ve kuvvetler ayrılığının en önemli noktası savunmasının bana göre öncü şahsiyetlerinden biriydi. Savunmanın kutsallığına inanan, avukatlık mesleğindeki ilkeli duruşundan; demokratik hak ve özgürlükler noktasındaki o ilkeli duruşundan, tanıdığımız süre boyunca, taviz vermeyen ender kişiliklerden biriydi" dedi

ERGİN: O İSTANBUL BAROSUNUN SON BAŞKANIYDI

Yücel Sayman'ın baro başkanlığı yaptığı 1996- 2002 yılları arasındaki üç dönemde onunla birlikte yönetimde olan Avukat Osman Ergin şunları söyledi: "Onunla tanışmak hepimiz için bir imtiyazdır. Yücel Sayman'dan çok şey öğrendim. Sadece avukatlığı değil, hukukun güzel bir sanat olduğunu değil, baroların sadece bir meslek örgütü olduğunu değil. Yücel Sayman' dan eleştirel düşüncenin kıymetini, akıl gözüyle görmeyi, makamların arkasına saklanmamayı, demokratik ve eşit bir ilişkiyi öğrendim. Yücel Sayman tam anlamıyla bağımsız bir akademisyen ve aydın kişiydi. Sadece akademinin değil hiçbir kurum ve çevrenin sınırına sığacak birisi de değildi. Kamusal alanda kendine en az benzeyen kimi zaman kıyasıya eleştirdiği kişilerin hakkını, hukukunu savunurken gördük. Demokratik duruşu ve anlayışından taviz vermedi. Türkiye'de demokrasi, hukuk, özgürlükler ve savunma söz konusu olduğunda onun izlerini her yerde görebilirsiniz. O İstanbul Barosu'nun son başkanıydı."

KERESTECİOĞLU: BİNLERCE KADIN ONA MİNNETTARDIR

Sözlerine "Kaç başkanın kapısı hiç kapanmaz ardına kadar açıktır, kaç başkanın yanına güvenlik koruma olmadan girilir ve kaç başkan sizi yeniden çoğaltır, tamamlar, zenginleştirir. Yücel Sayman bizim için böyleydi" diye başlayan HDP İstanbul Milletvekili  Filiz Kerestecioğlu,

Sayman'la Kadın Hakları Merkezi'nin kurulması sürecinde nasıl çalıştıklarını anlattı. Kerestecioğlu, "Yücel Sayman, Osman Ergin ve o dönemin yönetim kurulu binlerce kadın için adli yardımı çalışır hale getirdi ve biz kadın hakları merkezini kurabildik. Biz avukatlar olarak hayatımızın en özgürlükçü dönemini yaşadık. Binlerce kadın ona minnettardır" dedi.

TANRIKULU: KİMSENİN BİZE SELAM VERMEDİĞİ ZAMANLARDA YANIMIZDA DURDU

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sözlerine "Kimsenin bize selam vermediği en zor zamanlarda selam verdi. Sadece selamını değil, dostluğunu birikimini ve gövdesini ortaya koyarak yanımızda durdu" diyerek başladı. Sayman'ın desteğini Bölge'den, Diyarbakır'dan hiç esirgemediğini söyleyen Tanrıkulu, "Cesaretiyle bilgisiyle donanımıyla her zaman savunmanın, savunma mesleğinin ve avukatların yanında durdu. O cesaretin bulaşıcı olduğunu gösterdi. Kendisinin başkanlığı döneminde insan haklarından barıştan adaletten yana bir tutum aldı" dedi.

DİYARBAKIR BAROSUNDAN MESAJ

Tanrıkulu ardından Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren'in mesajını paylaştı: "Yücel Sayman Diyarbakır Barosu ve avukatları nezdinde hukukçu kimliği ve kişiliği ile şüphesiz büyük bir saygınlığa sahiptir. Diyarbakır barosu akademik birikimiyle sürekli kendisinden destek gördü.

Diyarbakır Barosu'nun insan hakları alanında vermiş oluduğu mücadele nedeniyle her türlü baskı ve soruşturmada yanımızda durdu ve desteğini bizlerden esirgemedi. Türkiye'de Kürt avukat olmanın zorluklarını çok iyi bilen bir baro başkanı avukat ve hukukçuydu.'

POLAT: SONUNA KADAR ÜRETTİ

Törende söz alan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Yücel Sayman ile 2003 yılında köşe yazarı olması için yaptıkları görüşmeyi aktararak başladı sözlerine. Polat,

"Yücel ağabeye 2003 yılında köşe yazarlığı teklif etmiştik. Daha önce el yazısıyla yazıyordu yazılarını ve ilk yazısında bilgisayar klavyesiyle nasıl boğuştuğunu anlatır. Bu çok eğlenceli bir yazıdır."

Sayman'ın Anayasa felsefesi, gündelik hayat felsefesi, insanın varlığını özgürce gerçekleştirebilmesi üzerine kurulu pek çok yazı kaleme aldığını söyleyen Polat şöyle konuştu:  "En hesapsız, kendisiyle eğlenebilen insanlardan biriydi. Örneğin ünvanlı şeyleri sevmezdi ve kendisine ağabey denilmesini istemezdi. Sonuna kadar üretti. Tedavisi sürerken eşi Hacer ablayla beraber Kovide yakalandılar ve birlikte ortak bir kitaba imza attılar. Bu da son derece değerliydi onun açısından. Ben onu hep tebessüm ve minnetle hatırlayacağım."

"YÜCEL SAYMAN HOCAMIZDI, ÖĞREKTEN VE ÖĞRENMEKTEN HİÇ VAZGEÇMEDİ'

Avukat Özgür Eryılmaz şunları söyledi: "Hayatı çok severdi, hepimizi çok severdi. Sadece şunu isterdi: Şu İstiklal Caddesi’nin sokaklarında adımları hiç durmayacak, hep onu duyacağız."

Avukat İlke Candırbay, staj merkezinin kurulması sırasında Yücel Sayman'ın katkılarını anlattı. Candırbay, "Yücel Sayman hocamızdı, öğretmekten ve öğrenmekten vazgeçmeyen hocamızdı. O aşkla avukatlığı aynı cümle içinde kullanabilecek kadar tutkulu meslektaşımızdı. Ama Yücel Sayman aynı zamanda genç avukatların arkadaşıydı" dedi.

ERDEM: SAVUNMA SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA HER YERDE İZLERİNİ GÖRDÜK

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem de şunları söyledi: "Sadece akademinin değil hiçbir kurum ve çevrenin sınırına sığacak birisi değildi. Yücel Sayman’ın ve onun gibi tek tük 3-4 insanın ısrarlı varoluşları sayesinde özgür bir insan olabilme fırsatını yakalayabilirsiniz. Tüm bu sebeplerle onu kamusal alanda kendine en az benzeyen, kimi zaman kıyasıya eleştirdiği kesimlerin hakkını, hukukunu korurken gördük. Demokratik duruşu ve anlayışından taviz vermedi. Türkiye’de demokrasi, hukuk, özgürlükler, savunma söz konu olduğunda; onun izlerini hem fikri hem de pratik düzlemde her yerde görebilirsiniz. Yücel Sayman’ın hayatımıza bıraktığı mütevazi ama zengin mirası hep hatırlayacağız.

KANAR: DAİMA HALKLARIN KARDEŞLİĞİNİ SAVUNDU

Törende son olarak söz alan Avukat Ercan Kanar,

"İnsan Hakları Derneği'nin kurucu üyelerindendi. Cesur bir hukukçuydu. 1999 yılında cumhuriyet tarihinin en riskli davasında onu gözlemci olarak gördük. En önemli özelliklerinden biri de asla şoven olmadı, burjuva milliyetçisi olmadı, halkların kardeşliğini savundu. Onu her zaman insan hakları mücadelemizde hatırlayacağız."

Sayman, Şakirin Caiiminde düzenlenen törenin ardından Karacaahmet Mazarlığında toprağa verildi.

 

 

(İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

103 emekli amiralin iddianamesi kabul edildi: 12 yıla kadar hapisleri isteniyor

SONRAKİ HABER

Samsun'da 9 öğrenciye cinsel istismardan tutuklanan öğretmenin başka istismar davası da varmış

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa