Salcomp işçisi: Asgari ücret 4 bin 250, artık daha çok endişeliyiz
“Zammın yüzde 50’nin üzerinde olması önümüzdeki süreçte alacağımız her şeyin çok daha fazla zamlanacağına dair ciddi bir kaygı yarattı.”
Arşiv | Fotoğraf: Evrensel
Salcomp’tan bir işçi
İstanbul
Salcomp işçileri olarak bu yılın başına göre çok daha ucuza çalışıyoruz. Çin’de asgari ücret 360 dolarken bugün Türkiye’de yeni belirlenen asgari ücret zammıyla beraber ancak 270 dolar. Asgari ücretin belirlenme zamanı gündeme geldiğinde iş yerimizde yeni yapılacak zamla beraber asgari ücret 3 bin 200-3 bin 500 yapılır mı gibi tartışmalar vardı. Ancak asgari ücret tartışmaları sürecinde hükümetin uyguladığı ekonomi politikaları nedeniyle ve ülkemizin dışa bağımlı bir ülke olmasından kaynaklı döviz kuru her geçen gün yükseldi ve asgari ücret tartışmalarını daha fazla hararetlendirdi. Yiyeceklere haftada en az iki kez gelen zamlar, benzin fiyatlarının sürekli artması tartışmanın seyrini değiştirince beklenti artmaya başladı. Zam yapılmadan önce işçiler asgari ücret 4 bin lira olsa dahi olsa hayatlarında değişen bir şey olmayacağını söylüyordu. İşçiler bunları tartışırken hükümet de “Dolarla mı maaş alıyorsunuz” deyip, halkın yaşadıklarına adeta kulak tıkadı.
Bugün asgari ücret işçilerin tartıştığı rakamların üzerinde bir rakam olarak belirlendi ancak bu şekliyle bile işçilerin yüzünü güldürmedi. İşçiler asgari ücretin 4 bin liranın üzerinde olmasını önümüzdeki sürecin çok daha ağır şartlar altında geçeceği şeklinde değerlendiriyor. Çünkü eğer 4 binin altında kalmış olsaydı en azından ekonominin toparlanacağına ilişkin bir eğilim vardı fakat şimdi zammın yüzde 50’nin üzerinde olması önümüzdeki süreçte alacağımız her şeyin çok daha fazla zamlanacağına dair ciddi bir kaygı yarattı. Evlenmek isteyen, kredi borcu ödeyen, sağlık sorunları yaşayıp sürekli hastanelere gidip gelen ve hatta çocuğunun ihtiyaçlarından dahi her koşulda kısmak zorunda kalan işçiler bugün artık çok daha endişeli. Genç işçilerin ağırlıkta olduğu fabrikada bugün gençler doğal olarak yaşamak istiyor, giyinmek istiyor, bir kahve içerken ertesi günü düşünmek istemiyor. Hiç kimse kendisi için çalışmıyor ve aldığı parayla ancak kısmi şekilde evin ihtiyaçlarını karşılar durumda. Bir yolculuğa çıkmayı, üstüne başına bari bu seneyi bitirecek bir şeyler almayı, bir restorana gidip rahat rahat canının istediğini yemeyi artık hayal olarak görüp, tatile gitmeyi hatta köyüne gitmeyi dahi gündeminden tamamen çıkarmış durumda herkes. Bu koşullar altında bizler elbette mutsuzuz, öfkeliyiz ancak umutsuz değiliz.
ENFLASYON VE ZAMLARIN ALTINDA EZİLMEMEK İÇİN MÜCADELEYE
Önümüzdeki süreç hem fabrikamızda çalışan hem de diğer tüm işçiler için, halk için çok zorlu geçecek bir süreç olacak. Tüm temel tüketim mallarına ve hizmetlerine yapılan zamlar geri alınmadıktan sonra asgari ücret artışının daha bugünden hiçbir anlamı kalmamış oldu. Doların 20 TL’ye kadar çıkacağı öngörüsü işçilerin önümüzdeki yıl içinde ekmek fiyatlarının bile 2-3 kat artacağına ilişkin bir tahmini var. Fabrikamız aynı zamanda toplu sözleşme sürecinde olan bir fabrika. İşçiler bugün asgari ücreti beklediği kadar TİS sonucunda alacağı zammı da bekliyor ve tartışıyor. Sonuçta TİS’te teklif edilen yüzde 30 zam oranı asgari ücrete yapılan zammın altında kaldı. Bu sebeple sözleşme yüzde kaç ile imzalanırsa imzalansın nisanda yapılacak İkinci zamma kadar asgari ücret alacağız. Bugünkü ekonomi politikalarının sonuçlarına bakarsak her gün her şeye zam gelen bir süreçten geçerken, bizim asgari ücretle geçim sağlamamız mümkün değil. Bu yüzden sosyal haklarımız ve ikramiyelerimiz konusunda geri adım atmamalıyız. Şu an halihazırda işveren ile sendikamız arasında bir anlaşmazlık söz konusu ve bu durum ara bulucuda. Bizlerin yapması gereken şey ara bulucudan çıkacak sonuç ne olursa olsun, çalışma koşullarımız ve alacağımız hakları iyileştirmek için mücadele etmek zorundayız. Çünkü bugün ülkedeki ekonomi politikalarıyla alacağımız para ne kadar olursa olsun bizi en fazla götüreceği 2-3 ay olacak. Önümüzdeki yıl ücretlerimizin asgari ücretin altında kalmaması için enflasyon artı refah payı ve üç ikramiyeden taviz vermememiz gerekiyor. Bunları kazanmak için Salcomp işçileri olarak hepimizin yan yana mücadele etmeye ihtiyacı var.