17 Aralık 2021 14:13

Trajedinin en melodik hali

Bellini’nin en güzel operalarından ‘Norma’nın galası İstanbul’daki Süreyya Sahnesinde yapıldı.

Fotoğraf: İstanbul Devlet Opera Ve Balesi

Paylaş

Özlem ERTAN

İtalyan Besteci Vincenzo Bellini’nin, ‘Norma’ operasına adını veren kahramanı için bestelediği ‘Casta Diva’ aryası, soprano repertuvarının en eşsiz, güzel ve aynı zamanda teknik anlamda güç sayfalarından birini oluşturuyor. Öyle ki Kelt Rahibesi Norma’nın ay tanrıçasına yakarışını anlatan bu aryayı layıkıyla söyleyebilmek bir soprano için gerçek anlamda önemli bir başarı sayılıyor. Sese hakimiyet, pes ve tiz tonlar arasında rahatlıkla hareket edebilmek, kıvraklık ve hepsinden önemlisi güzel şarkı söylemek, ‘Casta Diva’yı iyi icra edebilmenin olmazsa olmazları…

BELLİNİ’NİN GÜZEL MELODİLERİ

Yazının girişinden de anlaşılacağı gibi, Bellini ve ‘Norma’ denince akla ilk olarak bu eserin en meşhur aryası ‘Casta Diva’ geliyor. Ancak tabii ki ‘Norma’ sadece ‘Casta Diva’dan ibaret değil. 19’uncu yüzyıl İtalyan operasının önemli bestecilerinden Vincenzo Bellini’nin en başarılı yapıtı kabul edilen ‘Norma’, uvertüründen düetlerine, ansambllarından koro parçalarına kadar birbirinden vurucu melodilerle, etkileyici müzik cümleleriyle dolu. İtalyancada ‘Güzel şarkı söylemek’ anlamına gelen Bel Canto repertuvarına kalıcı sayfalar ekleyen Bellini’nin en ayırt edici özelliklerinden biri de melodilerinin güzelliği ve zarafeti değil mi zaten? Dinleyiciyi hemen kendine çeken, duygusunu hissettiren, akıllarda yer eden sımsıcak melodiler ve şan sanatçılarına hem teknik becerilerini hem de yorum güçlerini sergilemek imkanı veren aryalar, düetler… Bellini’nin otuz yaşındayken, 1831 yılında bestelediği ‘Norma’ operasında tüm bunlar fazlasıyla mevcut. 

AŞK VE ARADA KALMAK

İstanbul Devlet Opera Balesi sanatçıları, ‘Norma’yı 16 ve 17 Aralık akşamları Kadıköy’deki Süreyya Operasında sahneledi. 18 Aralık günü saat 16.00’da da izleyicilerle buluşacak olan eser, Milattan Önce 50 yıllarına, Roma işgali altındaki Galya’ya götürüyor sanatseverleri. Norma, bir Kelt rahibesi ve Roma işgaline karşı direnenlerin sözcülerinden biri. Buna rağmen yıllar evvel Romalı Vali Pollione’ye aşık olmuş ve ondan gizlice iki çocuk yapmış. Aradan yıllar geçiyor, çocuklar büyüyor ve Romalı Pollione’nin Norma’ya ilgisi azalıyor. Druidlerin yani Kelt rahiplerinin kutsal ormanında gördüğü genç rahibe Adalgisa’ya aşık oluyor. Pollione’nin aslında Norma’nın sevgilisi olduğunu bilmeyen Adalgisa da ona…

Alın size halkı ve kutsal yeminiyle duyguları arasında kalan ve sonunda aşkı seçen bir karakter daha… Norma, Pollione’nin Adalgisa’yla kaçma planlarını duyunca ne yapacak? Peki ya Adalgisa’nın tepkisi ne olacak? Bu aşk öyküsü trajediyle mi yoksa mutlu sonla mı bitecek?

‘Norma’nın metnini, dönemin meşhur libretto yazarlarından Felice Romani, Fransız Yazar Alexandre Soumet’nin bir oyunundan esinlenerek kaleme almış. Bellini ise güzel melodileriyle ‘Norma’yı Bel Canto repertuvarının en önemli eserlerinden biri yapmış.

NORMA SÜREYYA SAHNESİNDE

Şef Roberto Gianola’nın yönettiği İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrasının ve Paolo Villa yönetimindeki koronun eşlik ettiği solistler, bu güç eserin hakkını verdi. Bununla ilgili detaylara geçmeden önce genel atmosferden kısaca söz etmek isterim. Pandemi koşullarının da etkisiyle orkestra sanatçıları alışılagelmişin aksine, dar ve basık orkestra çukurunda değil, sahne üzerindeydi. Sahnenin ön kısmı ise solistlerin ve koro sanatçılarının hareket alanıydı. Sahnede yine pandemi koşullarından dolayı, birkaç nesne hariç dekor yoktu. Bununla birlikte sanatçılar kostümleriyle sahneye çıkıp ‘Norma’yı canlandırdılar. Sahne kurgusu, İstanbul Devlet Opera Balesi Müdürü ve Sanat Yönetmeni, Bas Suat Arıkan’ın imzasını taşıyordu. 

16 Aralık’taki gala temsilinde Norma’yı Soprano Evren Ekşi, Adalgisa’yı Mezzosoprano Nesrin Gönüldağ, Pollione’yi Tenor Bülent Külekçi, Norma’nın babası Oroveso’yu Bas Gökhan Ürben, Clotilde’yi Mezzosoprano E. Tuğba Tekışık, Flavio’yu ise Tenor Onur Turan canlandırdı. Evren Ekşi hem güçlü bir ses hem de teknik anlamda başarılı ve deneyimli. Norma rolünde de tatmin edici bir performans sergiledi. ‘Casta Diva’ aryasının bir yerinde müziğe girmekte gecikti, dolayısıyla kısa bir pasajı atlamış oldu, ama aryayı bilmeyenler bunu anlamamıştır bile. Deneyimli Tenor Bülent Külekçi de Pollione rolünde başarılıydı. Mezzosoprano Nesrin Gönüldağ’ı Adalgisa rolünde çok sevdim ben. Sesine son derece hakimdi, tizlerde çok rahattı ve artistik açıdan akılda kalıcıydı. Oroveso rolünde Bas Gökhan Ürben’in de güçlü ve vurucu sesiyle akıllarda kaldığını söylemeliyim.

Bu arada ‘Norma’da rolleri birkaç kast canlandırıyor ve onlar da çok önemli sanatçılar. Norma rolünü Hande Soner Ürben ve Perihan N. Artan, Pollione’yi Yoel Keşap ve Hüseyin Likos, Adalgisa’yı Barbora Hitay, Oroveso’yu Zafer Erdaş ve Umut Tingür de oynuyor.

Bize de Vincenzo Bellini’nin bu güzel olduğu kadar zor eserinde rol alan tüm sanatçıları tebrik etmek düşüyor.

ÖNCEKİ HABER

Bakırköy Cezaevi önünde eylem: Hasta tutuklular serbest bırakılsın

SONRAKİ HABER

Türkiye Varlık Fonu, Türk Telekom paylarını satın almak için görüşmelere başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa