17 Aralık 2021 15:28

Çağrı merkezinde ücrete zam, işe son

Van’da çağrı merkezlerinde İŞKUR üzerinden işe alınan işçilere verilen devlet desteğinin sona ermesiyle işçiler işten çıkarılıyor.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Van’da çağrı merkezlerinde İŞKUR üzerinden işe alınan işçilere verilen devlet desteğinin sona ermesiyle işçiler işten çıkarılıyor. İşten atmaların asgari ücret zammı öncesi başlaması dikkat çekerken, en 35 işçinin işten atıldığı öğrenildi. İmzalatılmak istenen istifa metnini reddeden bir işçiye, “Asgari ücret zamlanıyor, şirket bunu ödeyemez. O nedenle sizleri çıkartıp İŞKUR’dan alım yapacağız” denilmiş. Müşteri temsilcilerinin birçoğu iş alımlarında İŞKUR üzerinden devlet teşvikiyle alınıp ilk 6 ayı kursiyerlik ve ilk 2 ayı ise eğitim programına dahil ediliyor.

EĞİTİM PROGRAMINDA ÇALIŞTIRILMIŞLAR

Eğitim programını bitiren bir işçinin aktardıkları şöyle: “Eğitim programı denilerek kandırılıyoruz. Daha ilk hafta bitmeden çağrı almaya geçtiğimiz gibi şirketin bize bildirmiş olduğu çağrı sayısının iki katından da fazla çağrı alıyoruz. Günlük 75 dakika mola hakkımız dışında sürekli çağrı alır durumdayız. 75 dakikada ise yemek mi yiyelim, dışarı çıkıp nefes mi alalım yoksa dinlenelim mi bu süre neye yeter ki? Kısacası eğitim diye bahsettikleri süreç bizim çift mesaiyi dolduracak kadar çalıştığımız bir süreç oluyor.”

TAZMİNAT VERMEMEK İÇİN İŞTEN ÇIKARILIYORLAR

İşten çıkartılan bir işçi, “Her sene aynı şeyi yapıyorlar. 2 ay çalıştırılıp kıdem ve ihbar tazminatı vermemek için süre dolmadan işçiler çıkartılıyor ya da ücretsiz izne çıkarıyorlar ta ki işçiler kendileri istifa edene kadar. Daha önce bir arkadaşımızı üç yıl ücretsiz izine çıkardılar, en sonunda arkadaşımız kendisi istifa etmek zorunda kaldı. Anlayacağınız mevsimlik işçi gibi çalıştırılıyoruz.

İŞKUR’DAN YENİ İŞÇİ ALACAKLARMIŞ

Kendisinin işten çıkarılmasına dair konuşan işçi, “Bizleri ‘Toplantı yapacağız’ diyerek çağırdılar sonra ‘Küçülmeye gidiyoruz yarın gelin bilgisayarlarınızı teslim edin çıkışınızı alın’ dediler. Ertesi gün gittiğimizde ise sizi ücretsiz izne çıkartacağız imzalayın diye bir istifa dilekçesi uzattılar. Dilekçede kişisel sebeplerden ötürü işten çıkmak istediğimiz belirtilmişti, imzalamayı reddedince bir arkadaşımıza operasyon yöneticisi ‘Asgari ücret zamlanıyor, şirket bunu ödeyemez. O nedenle sizleri çıkartıp İŞKUR’dan alım yapacağız’ demiş. Bu şirkette işe başlarken bize, ‘Sizi ortada bırakmayız, farklı projeye alırız’ diyenler bugün asgari ücret bahanesini sunarak işten çıkmaya zorluyor” dedi.

NE YAPACAĞIM BİLMİYORUM

İşten çıkarılan bir başka işçi, “Öğretmenlik mezunuyum. Ağrı’da iş bulamadığım için Van’a geldim, burada iş buldum, tek başıma ev geçindirmeye çalışıyordum, şimdi atıldım ne yapacağımı bilmiyorum. Keşke asgari ücret zamlanmasaydı da işten kovulmasaydım der hale geldim” dedi.

İŞTEN ATILMAYANLAR DA DİKEN ÜSTÜNDE

İşten atılmayan müşteri temsilcileri de diken üstünde. Konuştuğumuz bir müşteri temsilcisi, “Asgari ücret zamlara yenik düşse de artması bizim için dezavantajlı oldu. Arkadaşlarımız zorla istifa ettirildi. Sürekli listede biz de var mıyız diye bakıyoruz. Üst yetkililer arıyor, herkes acaba beni de çıkaracaklar mı diye. Bir taraftan bu işte çalışmak zorundayız diğer taraftan ise arkadaşlarımızın gözünün yaşına bakmadan işten çıkaran bu şirkette çalışmak istemiyoruz” dedi. 

DİSK İLETİŞİM İŞ’DEN İŞÇİLERE ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI

Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız DİSK İletişim İş Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Erman Türkmen, “İşçi arkadaşlarımız asgari ücrete yapılan zam gerekçesiyle artan maliyet nedeni ile işten çıkartılıyorlar. Ama burada işveren İŞKUR üzerinden eksik olan personel ihtiyacını karşılamayı ve teşvik alarak maliyetini düşürmeyi amaçlamaktadır. Burada atılmak istenen işçi arkadaşlarımızın mağdur edildiğini görüyoruz. Ücretsiz izin uygulaması ile mevsimlik işçi olarak çalıştırılırken, diğer taraftan da işten atmalarla açlığa mahkum edilmektedirler. Hem ucuza çalıştırılan hem de devlet desteği ile kârlarına kâr katan işverenler bölgedeki genç işsizliği de fırsat bilerek iş güvencesiz çalışmayı dayatmaktadır. Sadece bu şirketle kalmayıp, hemen hemen birçok çağrı merkezindeki çalışan işçi arkadaşlarımızın bizlere aktardıkları da adı geçen firmadan farklı değildir” dedi.

İşten çıkarmalara tepki gösteren Türkmen, “Patronlara bunca teşvik sunulmuşken hâlâ işçiye kölece sözleşmeler dayatılması kabul edilmez. İletişim İş sendikası olarak da hem bu işçi arkadaşlarımızın hem de diğer çağrı merkezi çalışanlarının  koşulları ile yakından ilgilenmekteyiz. Çağrı merkezlerindeki işçi arkadaşlarımızı da sorunları etrafında örgütlenmeye ve sendikamız İletişim İş ile buluşmaya davet ediyoruz” dedi. (Van/EVRENSEL)


"KADERİMİZ KARNI TOK OLANLARIN İNSAFINA BIRAKILMAMALI"

Van’da çağrı merkezi işçisi

Asgari ücrete işveren sendikası tarafından 3 bin 160 TL’lik bir öneri verilmesinden ve işçiyi böylesi sömürücü bir düşüncenin insafına bırakılmasından utanç duyuyorum. Her şeye yüzde 50 gibi ciddi bir zam gelmişken asgari ücretin 4 bin 250 TL olarak belirlenmesi daha da yoksullaşacağız demek. Karnı tok olanın insafına bırakılmamalı bizim kaderimiz.

Asgari ücretin de minimum zamlardaki artış kadar artması gerekirdi ki kısmen de olsa normal bir insan hayatı yaşayabilelim.


BİRÇOK ZAMAN ASGARİ ÜCRET DAHİ ALAMIYORUZ

Van’da çağrı merkezi işçisi

Aldığım ücret yaptığım işe asla değmiyor. Günde en az 60 satış yapmamı bekliyorlar. 60 satışın altında olursa aldığım asgari ücretten kesinti yapıyorlar. İnsanların böylesi bir dönemde, alım güçleri oldukça dar, haliyle satış yapamıyoruz. Günde ortalama 200 çağrı alıyorum ama yüzde 90’ı ret veriyor. Günde en fazla 24 satış yapabiliyorum. 60 satışın üstüne prim verilmesi ise tamamen bir rekabet ortamı oluşturuyor. Üst yönetim tarafından başkalarıyla kıyaslanıp baskılara maruz kalıyoruz. Asgari ücretle dahi geçim sağlayamazken birçok zaman asgari ücreti dahi alamıyoruz. Biliyorsunuz ki barınma en temel ihtiyaçtır. Evimdeki rutubet ve soğuktan dolayı evimi değiştirmek istiyorum ama olanaklar el vermiyor.

Doğal gaz desen ateş pahası, mecbur 45 ila 50 derecede yakıyorum faturalar fazla geliyor ama mecbur kalıyorum, yakmasam olmaz, kısacası ısınabilmek artık tamamen lüks haline geldi. Doğal gazı yakana kadar nasıl ödeyeceğim diye defalarca kez düşünmek zorunda bırakılıyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır Barosu’ndan araştırma: Diyarbakır halkının yüzde 41’i Türkiye’nin adalet sistemine güvenmiyor

SONRAKİ HABER

Danıştay basın kartı yönetmeliğini durdurdu: İletişim Başkanlığının kartın kimlere verileceğini belirleme yetkisi yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa