İşçiler, "Fabrikada ekmeği çok yiyelim, evde az yeriz" diyor

Hasan KARA
Ankara

Asgari ücretin artışın ardından Anka­ra’da bulunan fabrika ve işyerlerinden gö­rüştüğümüz işçiler, zammın hayat pahalılığı karşısında anlamını yitirmesi, tüm ücretlerin asgari ücret düzeyine çekilmesi ve işsizlik tehdidi nedeniyle endişeli. Savunma sanayi­inde çalışan bir grup işçi durumu şöyle özet­liyor: “Maaşlar asgari ücret zammına sabit­lenecek mi, yüzde kaç zam alacağız bilmiyo­ruz. Çoğu zaman işte ekmek çok yiyelim, ev­de az yeriz diyenler oluyor.”

8 yıldır Arçelik’te çalıştığını belirten bir işçi, “Şimdi yeni girenle benim ücretim aynı oluyor. Nerede kaldı benim kıdemim?​” diye soruyor. Asgari ücretlilerin alacakları maa­şın çok eridiğini söyleyen işçi, “Bence birçok insan aldıkları ücretin daha almadan gittiği­nin farkında değil. Ocakta gelen zamlarla aldıklarının bir manası kalmayacak” diyor.

YÜZDE 30 BİLE YARAMAZ

Sözleşme taslakları asgari ücret zammı­nın altında kalan bir MAN işçisi ise “Yüzde 25 alırlar, mart ayı enflasyonunun üstüne 5 puan eklerler, şakşakçılar alkışlar olay biter! Şimdiden eridi taslak teklifi. Durumun bu noktaya geleceğini tahmin edemediler, ne yapacaklarını şaşırdılar. Zaten yüzde 30 da­hi alınsa hiçbir şey olmaz ki, sendika patron sendikası” diyor.

Savunma sanayinde çalışan bir grup işçi “Bizim burada çoğu kişi asgari ücretin bir tık üstünü alıyor, tek gündemimiz asgari üc­retti zaten. 4 bin 250 TL olunca hepimiz as­gari ücretin altında kaldık. Teknik elemanız şimdi asgari ücret mi alacağız diye konuşu­yoruz. Çoğu zaman işte ekmek çok yiyelim, evde az yeriz diyenler oluyor” diye anlatı­yorlar durumlarını.

İŞTEN ATMALARDAN KAYGI VAR

TAV’da çalışan bir işçi asgari ücrete ge­len zammın düşük bir zam olmadığını belir­tiyor fakat işten atmaların artacağını ifade ediyor: “Ben o gün internetten izledim. Kaçırmamak için bayağı bekledim, izle­dim. Şimdi asgari ücrete gelecek olan zam bizi de etkileyecek ama maaşları asgari ücrete gelen zam oranında arttırmayacak­lar. Bence beklediklerinin üzerinde oldu­ğu için milleti işten çıkartmak için uğraşa­caklar. Zaten uğraşıyorlardı, şimdi bahane­leri de hazır. Darboğaza girdik, biz de öde­yemiyoruz deyip bahaneyle işten atacaklar” diyor.

KULAĞA HOŞ, MİDEYE BOŞ

Bir grup gıda işçisiyle konuştuğumuzda da en büyük tartışma işten atılmaların yaygınlaşması ve maaşlarının asgari ücrete sabitlenmesi. Bir işçi, “artış, kulağa çok geliyor ama düşününce yağa, ekmeğe, ga­za gelen zammı zaten gelmeden bitti para­lar. Seçim için yaptılar bence yoksa hiç beklemezdim bu kadar zam. Çok para ol­duğundan değil, onlardan beklemediğim için. Hoş yine de seçilemeyecekler bence. Bizim için de değişen bir şey olmayacak yine aynı sıkıntıları çekeceğim verdikleri zam erimeye başladı bile” diye anlatıyor.

Yine gıda sektöründe başka işyerinde konuştuğumuz bir işçi şöyle diyor: “Yeni asgari ücret açıklandığında 275 dolardı daha bir gün geçmeden 250 doların altına düştü. Açıklanan ücretin bize değil patron­lara yaradığını açıklanırken öğrendik. Biz asgari ücretin biraz üzerinde alanlar da as­gari ücretli olduk. İstediğimiz maaşlarımıza asgari ücret oranında zam yapılması asgari ücret seviyesine çekilmesi değil.”

Doç. Dr. Aziz Çelik: Tüm ücretlerin vergiden istisna edilmemesi işçilerin derdini kartopu gibi büyütür

Erdoğan, asgari ücreti 4 bin 253 TL olarak açıkladı | Artış oranı yüksek, alım gücü düşük