'21. yüzyılda kanalizasyon yok, suyu kuyudan çekiyoruz'
Edremit’te kanalizasyon ve su sorununa karşı bir araya gelen mahalle halkı Siteler Birliğini kurdu. Belediye yönetiminden çözüm bekleyen halk diğer sorunlara karşı da bu örgütlülüğü kullanacak.
Fotoğraf: Nevzat Demir/Wikimedia Commons (CC BY-SA 3.0)
Hıdır YAVUZ
Balıkesir
Ülkemizin oksijen bakımından en zengin yerlerinden biri olan, zeytin ağaçları, zengin bir çeşitliliğe sahip ormanları, doğal içme suları ile bilinen Güre ve çevresindeki mahallelerde altyapı sorunları yıllardır çözülmedi.
Kaz Dağı eteğindeki Edremit Körfezi’nde bulunan 7 mahallede yaşayan insanlar sorunlar çözülmediği için isyan noktasına geldi. Sorunlarının çözümü için örgütlenme yoluna giden bölge halkı, önce kendi içlerinde sitelerde örgütlendi; ardından diğer sitelerle bir araya gelerek “Siteler Birliği”ni kurdu. Bölgede yaşanan altyapı sorununu ve buna karşı verilen mücadeleyi Siteler Birliği Sözcüsü İsmail Çınar’la konuştuk.
ALTYAPI SORUNLARI MAHALLELİYİ İSYANA ZORLUYOR
Bölgedeki mahallelerde ne gibi sorunlar yaşanıyor?
Söz konusu 7 mahalle Avcılar, Arıtaşı, Kavlaklar, Tahtakuşlar, Çamlıbel, Cumhuriyet ve Güre. 21. yüzyılda kanalizasyon yok. İnsanlar kendi yaptıkları arıtmalar ya da açtıkları foseptik kuyularıyla ihtiyaçlarını karşılıyor. Arıtma ya da foseptik çekimleri çok ciddi bir maddi yük getirmektedir. Burada ağırlıkla memur ve işçi emeklileri ikamet ediyor. Emekli maaşıyla geçimin ne kadar zor olduğunu da biliyorsunuz. Bizlerden atık su bedeli alınmıyor diye böyle bir mağduriyet yaşatılması hak değildir.
Bu çalışmaya nasıl başladınız?
Başlangıçta 4 site yöneticisiyle başladığımız çalışma bir süre sonra yapılan toplantıda gönüllülerden oluşan 7 kişi ile devam etti. Şimdi daha fazla gönüllü bu çalışmalara katılabiliyor. Son zamanlarda sitelere cezalar yağmaya başladı. Bu da tepkileri büyüttü. Prosedür eksikliği veya teknik sorunlar denilerek sitelere cezalar kesiliyor ve bu cezaların en düşüğü 96 bin lira.
Tüm sitelere tek tek giderek, yüz yüze görüşmeler yaparak örgütlenmeye başladık. Görüşmelerimizde birlik olursak sorunu çözebileceğimizi, sırtımızdaki yükün hafifleyeceğini anlattık. Çünkü altyapı, yerel yönetimlerin en öncelikli görevidir. Bugün Anadolu’nun en ücra köşesindeki bir köyde dahi kanalizasyon varken, doğal ve kültürel varlıkları ile bir turizm bölgesi olan bu cennet coğrafyada kanalizasyon yok. Üstelik turist getirmek istediğiniz bir bölgede turisti nasıl karşılayacağınızı düşünmeniz gerekir. Bu tablo Edremit için bir ayıptır. Bu ayıptan kurtulmak için ilk adımı attığımızı düşünüyorum.
‘ŞEBEKE SUYU YOK, KUYUDAN SU ÇEKİYORUZ’
Bu çalışma kapsamında bugüne kadar neler yaptınız?
Henüz çalışmalarımız sonuçlanmış değil. Şimdiye kadar ulaşmamız gereken halkın yarısına ancak ulaştık. Şu an için en yakıcı sorun kanalizasyon olmakla birlikte aslında yakında çok ciddi bir sorun daha karşımıza çıkacak. İletişim kurduğumuz 180 sitenin yüzde 90’ında şebeke suyu yok. Kuyu suları kullanılıyor. Yer altı sularının kirletilmesiyle su da bir problem olacak.
Balıkesir Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü, şebeke suyu aboneliği isteyen sitelere ‘Talepleri karşılayabilecek durumda değiliz’ diye yanıt veriyor. Su ve kanalizasyon sorunlarına acil müdahale edilmeli.
Bu durum karşısında adın atılması gerektiğini düşünen site yöneticileriyle yola çıktık. Eylül ayı sonlarında başlayan çalışmamız kapsamında kasım ayı sonuna kadar 8 bin 862 konuttan oluşan 179 site ile iletişim kurduk. Ara ara toplantılar yaptık, görüş alışverişinde bulunduk. Bir yandan örgütlülüğümüze devam ederken diğer yandan da yetkililerle görüşme kararı aldık. 24 Kasım’da taleplerimizi içeren dilekçemizi Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Valiliğe, CİMER ve Çevre Bakanlığına ilettik. Dilekçemizde, bir an evvel kanalizasyon ve su sorununun çözülmesini talep ettik, altyapı hizmete girinceye kadar da bu mağduriyeti yaşayanların maddi yükünün belediye tarafından üstlenilmesini istedik.
FOSEPTİK ÇEKİMLERİ ÜCRETSİZ YAPILACAK
Belediye ve BASKİ yöneticileriyle yaptığınız görüşmede neler yaşandı?
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Yasin Sagan ile yapılan görüşmede durum anlatıldı. Başkan yardımcısı bu konuyu önemsediklerini, ilişkin fizibilite çalışmalarını tamamlamak üzere olduklarını, arıtma yerinin belirlenmesinde bazı yasal sorunlar olduğunu onları da çözmeye çalıştıklarını ifade etti.
Daha sonra BASKİ yöneticileriyle de görüşerek taleplerimizi onlara da anlattık. Altyapı Daire Başkanı Levent Keçecioğlu çalışmalarının geldiği noktayı anlattı. BASKİ Genel Müdürü İzzet Günal, belediye başkanının da kendilerine çalışmaların hızlandırılması için talimat verdiğini ifade etti.
Arıtma ve foseptik çekimlerindeki mali yükün alınması talebimize ise konutlardan alınmayan atık su bedellerinin tahsil edilmesi koşulu ile foseptik çekimlerini ücretsiz yapabilecekleri yanıtını verdiler. Ancak biz biliyoruz ki gerçek anlamda çözüm kanalizasyonla mümkündür. Dünden bugüne plansız şehirleşmenin acı sonuçlarını yaşıyoruz. Kamu yararı düşünülmeden verilen imarlarla altyapı olmadan hızlı bir yapılaşmaya gidildi. Bugün ise dev bir problem ile mağduriyet yaşanıyor.
KENT KONSEYİ ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMALI
Edremit Kent Konseyi oluşumunun bu çalışmalara katkısı oldu mu, nedir?
Bu çalışmalarda henüz Kent Konseyi yok. Sanırım mağduriyetten 4 Aralık’taki toplantıda haberdar oldular. Ancak henüz Kent Konseyinden bizi arayıp soran olmadı. Biz de onların kim ya da kimlerden oluştuğunu bilmiyoruz. Yerel gazetelerde seçim sonrası Kent Konseyi oluştuğunu duymuştuk, ancak bu 7 mahallede Kent Konseyinin bir çalışmasını henüz görmedik.
Öncelikle Kent Konseyinin kendi kimliğini kente tanıtması gerekiyor. Daha sonra da kentin öncelikli sorunlarını tespit ederek o sorunlar konusunda adım atması gerekir. Kentin hak ve hukukunu korumalı, çevreye duyarlılığı ve katılımcılığı artırma yönünde çaba sarf etmesi gerekir. Umarım Kent Konseyi bundan sonra yaşadığımız sorunların farkına varır.
‘LOKAL SORUNLARI DA BU ÖRGÜTLÜLÜKLE ÇÖZECEĞİZ’
Bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?
35-40 bin kişiyi; hatta yaz aylarında 150-200 bin kişiyi ilgilendiren bu sorunun çözülmesi için bir sorumluluk almış olduk. Çözüm sağlanıncaya kadar bu örgütlülüğü büyüterek sürdüreceğiz. Bu coğrafyanın daha fazla kirlenmesine izin vermek istemiyoruz. Bu örgütlenme mahallelilerin diğer lokal sorunlarının çözümünde de aracı olmayı amaçlamaktadır.
Ayrıca bu problem kamuoyu tarafından da pek bilinmemektedir. Bilmeden gelip yerleşenler bu sorunlarla karşılaştığında şok oluyor. Burada yaşayanlar düşük gelirli olsalar da çevre ve doğa duyarlılığının yüksekseltilmesine açık bir toplum. Bu duyarlılığı toplumsal bir enerjiye dönüştürerek insanımızı da çevremizi de korumayı sürdüreceğiz. Sorun çözülmediği sürece sesimiz devamlı yükselecek.
‘KATILIMCILIĞI ARTIRMAK İSTİYORUZ’
Demokrasilerin uygulanacağı en önemli alanlardan birisi belediye hizmetleri uygulanma alanlarıdır. Kamu hizmetlerinin kamu yararı düşünülerek sunulması amaçlanmalıdır. Demokrasinin en önemli ilkelerinden birisi katılımcı çoğulculuktur. Bu ilkenin uygulanabileceği en uygun alan ise yerel yönetimler. İdeal bir yerel yönetim sistemi katılımcı ve demokratik olmalıdır. Biz de burada katılımcılığı artırmaya yönelik bir çaba veriyoruz.
Demokrasiyi içselleştirmiş bir sistem, halkın katılımına açık olur ve belediye yasalarını da buna göre hazırlar. Yerel yönetimlerdeki yöneticiler, onları seçen seçmene karşı hesap verme sorumluluğunu taşırlar. Halk, yakından izlediği yöneticilerinin uygulamalarını sorgulayarak ve denetleyerek demokrasinin önemli bir ayağını işletmiş olur. Halkın denetimi arttıkça demokratik işleyiş hayata geçecek, örgütlü toplum bilinci artacaktır. Bu çalışmanın buna da hizmet edeceğini düşünmekteyiz.