Ercüment Akdeniz: Sermayenin stratejisini püskürtecek olan halkın örgütlü gücüdür
İzmir Bornova’daki halk buluşmasında konuşan EMEP Genel Başkanı Akdeniz, “Mesele sadece parti meselesi değil, onun arkasındaki sermaye stratejisi. Buna karşı bir direnişi örgütlemeliyiz” dedi.
İzmir programı kapsamında halk buluşmaları gerçekleştiren EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, son olarak Emek Partisi Bornova İlçe Örgütünün düzenlediği “Ekonomik ve siyasal gelişmeler ne söylüyor? Halkın seçeneği ne olmalı?” başlıklı panele katıldı.
Bornova Belediyesi Naldöken Kültür Merkezindeki halk buluşmasında belediye işçileri, Ege Üniversitesi işçileri, TKP, HDP, Emekli Sen, İMDER de yer aldı.
"NALDÖKEN HALKININ MÜCADELESİ BİRLEŞİK MÜCADELE İLE YOLUNU BULUR"
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, "Naldöken ve bu bölge Batıçim çimento fabrikasının kurulduğu bölge. Ciğerler çimento solumasın diye çok mücadele etti buradaki insanlar ama başarılı olamadı. Kapitalizm sadece emeğe değil doğaya düşman, canlılara düşman. Yenildi gibi görülür ama bitmez. Elazığ'a Dersim'e Kars'a kadar uzanan bölgelerde yüzlerce maden sahası, termik sahası bir o kadar tekeller yağmalıyorlar. Dereleri, doğayı, akarsuları, yeraltı ve yer üstü zenginliklerini yağmalıyorlar. Bunu da yerli ve milli söylemleri ile AKP iktidarı sayesinde yapıyor. Naldöken halkının verdiği mücadele elbette birleşik mücadele ile yolunu bulur" dedi.
"YOL HARİTASINDA GERÇEK DEMOKRASİ VE LAİKLİK OLMAK ZORUNDA"
İSİG Meclisinin iş cinayetleri raporlarına da değinen Akdeniz, "60 yaş üstü ölümlerin arttığını görüyoruz. Bir ömür alın teri dökenlerin, patronlar tarafından sömürülmenin, bir ömrün karşılığı bu olmamalı. Emeklilerin proleterleştiği bir dönemde, bu mücadelede sınıf mücadelesine katılmak zorundalar" dedi.
Bornova'da Ege Üniversitesi kampüsünün de yer aldığını hatırlatarak sözlerini sürdüren Akdeniz, öğrencilerin barınma sorununa değindi. Akdeniz, "Bu ülkeyi betona gömenler neden devlet yurtları yapmıyorlar? Çünkü özel yurtların önünü açarak barınma hakkını kâr haline getirdiler. Laikliğin son kırıntılarını da kaldırarak çocuklarımızı gerici çevrelerin, tarikatların yurtlarına bıraktılar. Eğer bir yol haritası çizeceksek gerçek laiklik ve demokrasi de olmak zorunda" diye konuştu.
"EMEK SÖMÜRÜ SİSTEMİ İSTİYORLAR, DUR DEMELİYİZ"
AKP Hükümetinin 19 yıldır öncekilerden devraldıkları sermaye programını uyguladıklarını belirten Akdeniz, "Onlar işini yapıyor da biz kendi işimizi konuşmak zorundayız. Asgari ücreti 4 bin 250 lira bandında belirlediler, bir rezalet yaşandı. Sendikal bürokrasinin geldiği hali gördük. Yeni rejim şudur; asgari ücrette vergiden muaf tutacağız dediler, vergiden muaf ama çalışanlar değil. Tüm patronlar şunu diyecek; vergi yükünü kaldırmayacağım, ya asgari ücretle çalışacaksın ya da kapı önüne. Asgari ücretin bütün çalışan kesimler için standart olduğu, toplu sözleşmenin, grevin yasaklandığı yeni bir emek sömürü sistemi getiriyorlar. Bunun önüne geçmemiz lazım" dedi.
“PATRONLARIN PROGRAMINA KARŞI BİRLEŞMELİYİZ”
"İşçiler, emekçiler olarak halkın örgütlü gücünü göstermeliyiz" diyen Akdeniz şöyle devam etti: "Mesele sadece parti meselesi değil, onun arkasındaki sermaye stratejisi. Buna karşı bir direnişi örgütlemeliyiz. Seçimin de sandığın da güvencesini sağlamış oluruz. Onları püskürtecek olan halkın örgütlü gücüdür."
Birleşik mücadele vurgusu yapan Akdeniz, "Patronların programına karşı birleşin diyoruz. Başkanlık sisteminde yan yanayız ama parlamento seçeneğinde kendi seçeneğimiz oluşturmak zorundayız. Oluşturmazsanız Babacan'ın ekonomik programı olur, Davutoğlu'nun iç ve dış işlerinde politikaları olur" dedi.
"İTTİFAKI DA TABANDAN KURALIM"
Halk ittifakının önemine vurgu yapan Akdeniz, "Taleplerimiz net. Mücadele birliği örgütlemeliyiz. Üçüncü seçeneği kuralım. Siyaset tabandan kurulur, ittifakı da buralarda kurarız. Hedefimizde kurucu bir meclis var. Rehavete düşmemiz lazım. İlk seçimde gidecekler diyorlar hayır, gücümüzü göstermezsek gitmezler" diye konuştu.
Soru cevap bölümü ile toplantı son buldu. (İzmir/EVRENSEL)