Şişecam işçileri: Üreten biziz, emeğimizin karşılığını istiyoruz

Bir grup Şişecam işçisi
Balıkesir

Bizler Türkiye şartlarında çalışan milyonlarca işçi ve emekçi kardeşlerimize göre “şanslı” diyebileceğimiz bir dilimde bulunuyoruz! Kendi alanında dünya üçüncülüğünü hedefleyen Şişecam AŞ’de çalışıyoruz.

Kocaman bir fabrikayı yönetenler, şayet kocaman gerçekleri görmüyor ise bunun biz işçiler üzerindeki etkileri nasıl olur? Bu gerçekler çalışanların mutsuzluğu, uğradığımız baskı, sağlığımızın bozulması, pandeminin etkileri bunlardan birkaçı... Bunun yanı sıra alt üst ilişkilerini de ekleyebiliriz.

Fabrikamızda aralarında kurucu müdürün olduğu 5 müdür, 1 şef, 1 teknisyen, 1 mühendis işveren tarafında işten çıkarıldı. Daha doğrusu işten çıkarılmaya zorlandı. Bazıları işe iade davası açıp kazanmasına rağmen işe alınmadı. Sendika güvencesi olamayan “ beyaz yaka” personele yapılan baskılardan sonra işveren, sendikada yönetici konumundaki bir arkadaşımızı disiplin kurulu kararı ile işten atmak istedi. Bununla yetinmeyip birçok işçi arkadaşımızı da aynı şekilde işten atmak için girişimde bulundu. Yani sıra sendikalı olan bizlere geldi.

Sendikanın kararlı duruşu sayesinde yönetici arkadaşımızın işten çıkarılması engellendi. Ancak 15 gün işten uzaklaştırma cezası aldı. Bu cezayı da mahkemeye taşıyarak iptal edilmesi sağlandı.

Pandemi döneminde ise, sektörümüzdeki diğer fabrikalarda kısa çalışma ödeneği vb. olurken bizde aralıksız üretime devam edildi. Fabrika kârına kâr katarken, işçi arkadaşlarımızdan ağır hastalık geçirenler ve hayatını kaybedenler oldu.

Örgütlü bir işyerinde çalışmak, elbette örgütsüz bir işyerine göre çalışmaktan kuşkusuz daha güvenilir. Ancak örgütlü olmamıza rağmen üzerimizdeki baskı devam ediyor. Bu da bizim çalışma hayatındaki moral motivasyonumuzu etkiliyor. Tüm işçi arkadaşlarımız gerek işe gelirken gerek çalışırken, gerekse de işten eve giderken hep suratları asık, bir mutsuzlukları var.

İşverenin ürününü satın alan müşterisine verdiği önemi, ürününü üreten biz işçilere vermediği sürece çalışandan verim alamayacağı bir gerçektir.

Bizler bu işletmenin bir parçasıysak buna göre değer görmek istiyoruz. Üretiyor, çalışıyor kazandırıyorsak, emeğimizin karşılığını da istiyoruz.

Emek en yüce değerdir.