20 Aralık 2021 14:20

Kobanê davası | Ahmet Türk: 12 Eylül’ü yaşadım, aynı hukuksuzlukla karşı karşıyayız

Kobanê davasında söz alan siyasetçi Ahmet Türk, 12 Eylül darbesinde yaşadıkları hukuksuzlukları hatırlatarak, aynı hukuksuzluklarla karşı karşıya olduklarını söyledi.

Ahmet Türk I Fotoğraf: MA

Paylaş

IŞİD'in Kobanê’ye yönelik saldırıları karşısında 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek HDP'nin eski eş genel başkanları ve MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanê davasının 8’inci duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye başladı.

Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına, avukatların yanı sıra HDP Ankara il ve ilçe yönetici ve üyeleri ile yargılanan siyasetçilerin aileleri katıldı.  

Sincan Cezaevi’nde tutuklu yargılanan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, HDP eski Sözcüsü Günay Kubilay duruşmaya katılmadı. Farklı cezaevlerinde tutulan siyasetçiler ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Önceki celsede, hakkında zorla getirilme kararı çıkarılan yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk de duruşmaya Mardin’den SEGBİS ile katıldı.

Ahmet Türk, 12 Eylül darbesinde yaşadıkları hukuksuzlukları hatırlatarak, aynı hukuksuzluklarla karşı karşıya olduklarını söyledi.

İTİRAZLAR TUTANAĞA GEÇİRİLMEDİ

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada söz alan avukat Ali Bozan, kimi itiraz dilekçelerinin ve taleplerinin tutanaklara işlemediğini ifade ederek, "Avukatların dosyaya erişimi bile hâlâ sağlanabilmiş değil. Mahkeme kalemiyle görüşmelerimiz oldu. Mahkeme arasında bir avukat arkadaşımızın UYAP’ını açalım ve sizde görünen dosyalar ile bizde görünen dosyalara göz atalım” şeklinde konuştu.

CEZAEVİNDEKİ SORUNLAR GİDERİLMEDİ

Mahkeme başkanının tutuklu yargılanan siyasetçilerin dosyadaki evraklara erişimi noktasında yaşadıkları sorunların çözülmüş olduğunu belirtse de aynı sorunların devam ettiğini kaydeden Bozan, "Hard diskler açılmıyor, programdan kaynaklı müvekkillerimiz bunları inceleyemiyor. Bizim mazeret dilekçesi sunmamızın sebeplerinden biri bu tamamen hukuki bir gerekçe. Müvekkillerimizin dosyanın tamamına erişebileceği koşulların yaratılmasını talep ediyoruz” diye belirtti.

"SUSMA HAKKI" TEHDİDİ

Mahkeme başkanının müvekkillere “Savunma yapmazsanız susma hakkınızı kullandığınıza dair ara karar oluştururum” dediğini hatırlatan Bozan, bunun tehdit olduğunu vurguladı.

Bozan, “CMK 150’yi gerekçe sunarak böyle bir tehditte bulunuyorsunuz, fakat CMK 150’de sanığın ya da yargılananların susma hakkı var sayılacağına dair bir düzenleme yok. Müvekkillerimiz bugüne kadar susmadıkları için yargılanıyorlar. Siyaset yaparken susmuş, itiraz etmemiş olsalardı bugün mahkeme huzurunda olmayacaklardı” dedi.

KOŞULLAR DÜZELTİLMEDİ

Bozan, müvekkillerinin haziran ayı itibarıyla savunma yapmaya başladıklarını ve savunmalarında hard disklerin kendilerine yeni iletildiğini belirterek, ellerine geçen dosyalar kadar savunma yapacaklarını, dosyaların tamamına ulaştıklarında savunmaya devam edeceklerini bildirdiklerini hatırlattı.

Arkadaşlarının savunmalarının henüz bitmediğini ifade eden Bozan, “Mahkeme ara kararlarında cezaevinde koşullar yaratılmış diyor, örnek veriyorum bir dilekçede Bakırköy’den gelen tutanak örnek gösterilerek, ‘Salı ve Perşembe günleri kütüphanede olanak sağlandı’ diyor ama Salı ve Perşembe günleri duruşma yapılıyor. Biz bunlara itiraz ederken, bu belgelere dayanarak itiraz ediyoruz. Bizim aklımızın arkasında gizli bir ajandamız yok, tamamen bu dosyayı TCK’yı esas alarak bir yargılama yürütülmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

MAHKEMEYE DİYALOG ÇAĞRISI

Arkadaşlarının gelmemesinin sebebinin dosyaya erişiminin sağlanmaması olduğunu vurgulayan Bozan “Biz savunma tarafı olarak yargılama faaliyetinin yürütülebilir koşullarının yaratılmasını talep ediyoruz. Bugüne kadar itiraz ve taleplerimizin gerekçesi bu. Mahkeme heyetinizin bizlerle diyaloğa açık olmasını talep ediyoruz ve bu diyaloğun ara kararlara da yansımasını bekliyoruz. Biz ve müvekkillerimizin hukuka aykırı şekilde tehdit edilememesini talep ediyoruz" dedi.

KÜRTÇE, TUTANAKLARA YANLIŞ GEÇİYOR

Ardından söz alan Meryem Adıbelli’nin avukatı Mustafa Kemal Baran, SEGBİS çözümünün yanlış yapıldığına dikkat çekti. Yanlış çözülen kayıtların tutukluluk devam gerekçesi yapıldığını ifade eden Baran, Kürtçeye hakim bilirkişinin tercümesiyle tutanakların düzenlenmesini talep etti. Mahkeme başkanı tutuksuz yargılanan Ahmet Türk ile Aynur Aşan’a yönelik iddianamede yer alan suçlamaları okudu.

"AYNI HUKUKSUZLUKLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

Mardin’den SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlanan Ahmet Türk söz aldı. Geçirdiği ameliyat nedeniyle dosyayı inceleyemediğini ifade eden Türk, yaşadıkları süreçlerdeki hukuksuzluklara dikkat çekti.

Mardin Büyükşehir Belediyesine atanan kayyumun da hukuksuzluğuna işaret eden Türk, “Bu süreçlerde hukuksuzluklarla karşılaştık. 12 Eylül'ü yaşadım. Ama aradan 50 yıl geçmesine rağmen bugün aynı hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Eğer mümkünse bir süre sonra savunmayı Ankara’da yapmak üzere ek süre talep ediyorum” dedi.

Mahkeme başkanı, Türk’ün sağlık sorunları nedeniyle savunma için ek süre talebini kabul ederek, kendisine tanınacak ek sürenin duruşma periyodu bitiminde avukatına tebliğ edilmesine ve sağlık durumu nedeniyle bu periyottaki duruşmalardan bağışık tutulmasına karar verdi.

Ardından duruşmaya bir buçuk saat ara verildi

"50 YILIN HER SAATİNİ DİNLEMEK İSTERİZ"

Duruşmaya verilen aranın ardından salonda hazır bulunan Ayla Akat Ata, Ahmet Türk’e selam vererek, “Ahmet başkan, öncelikle geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Burada 50 yıldır yargılandığınızdan bahsettiniz, biz o 50 yılın her saatini dinlemek isteriz. O kadar sağlıklı ömür diliyorum. Hepimize geçmiş olsun” dedi. (Ankara/MA)

ÖNCEKİ HABER

Demirören'in Ziraat kredisi'nin sonuçları açıklandı

SONRAKİ HABER

Türkiye'de koronavirüs | 18 bin 762 yeni vaka, 176 can kaybı (20 Aralık 2021)

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa