Ressam Kamber Değirmenci: Resim, sevgi ve emek istiyor
Kamber Değirmenci, sanat serüvenini Şerif Karataş'a anlattı.
Kamber Değirmenci | Fotoğraf: Şerif Karataş
Şerif KARATAŞ
İstanbul
Ressam Kamber Değirmenci, emekli bir öğretmen. Kartal’a bağlı Uğur Mumcu Mahallesi Çevre Kültür Dayanışma Derneği (UMDER) resim atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor. 24 Aralık’ta Hasat Sanat’ın Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’ndeki yıl sonu sergisine katılacak. Değirmenci’yle resim yolculuğunu konuştuk.
YAPTIĞI RESİM BIÇAKLANDI
Değirmenci’nin resimle tanışması 1967 yılında Kayseri’deki Mimar Sinan İlk Öğretmen Okulunu kazanmasıyla başladı. Öğretmen okulunda resimle kurduğu ilişkiyi Değirmenci’den dinleyelim: “Branş dersleri de çok önemseniyordu. Resim, müzik, çok sayıda atölye vardı. Sevdik, hayatımızda renkler vardı zaten. Öğretmenlerde ilgilendi. O dönem birkaç arkadaşla birlikte çalışıyorduk. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Anadolu’da modern tarzda kadın figürünü okulun yemekhanesinin duvarına yaptık. O dönem antifaşist mücadelenin yüksek olduğu bir dönemdi. Faşist çevrelerde ise antikomünizm propagandası yaygındı. Yaptığımız resim ‘Moskova’daki bir anıtın heykeli’ diye anlatıldı. Yemekhaneye astığımız resim faşist çevrelerce bıçaklandı. Resmin bıçaklanması bende kişisel tepkiye yol açtı. Öğretmenlik yaptığımda da öğrencilere ufak tefek çizgiler dışında resmi unutmuştum. O kadar büyük bir tepki yaratmıştı bende. Ülkede nasıl herkes alt üst oluşları yaşadıysa ben de yaşadım. Resimle maceramız öylece noktalanmış gibiydi. Ne zamanki 2015’te öğretmenlikten emekli olma şansı doğunca, duvar dibinde bekleyemezdik. Yeniden resimle uğraşmaya başladım.”
UMDER’DE RESİM KURSU
Eşinin boyaya olan alerjisinden dolayı evde resim atölyesi kuramayan Değirmenci, daha önce farklı yerlerde arkadaşlarının atölyelerinde resim çalışmalarını sürdürdü. Akciğer rahatsızlığı da bulunan Değirmenci, iki yıla yakın pandemi nedeniyle de çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı. Şimdilerde oturduğu Kartal ilçesine bağlı Uğur Mumcu Mahallesi Çevre Kültür Dayanışma Derneği (UMDER) resim atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor.
Pandemi koşullarına göre yeniden resim çalışmalarına başlayan Değirmenci, UMDER’den yönetici arkadaşların kendisine resim kursu yapması yönünde öneri yapıldı. Akademik bilgisinin olmadığını, resme dair sertifika verme yetkisinin bulunmadığını UMDER’deki yöneticilere söyledi. Resme dair yapabildiklerini resim kursuna katılanlarla paylaşmaya hazır olduğunu ifade eden Değerminci kursun da ücretsiz olma şartıyla resim kursu vermeye başladı. Pandemi koşulları gözetilerek başlayan kurs 11 kişiyle sürüyor. Ev kadını, İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu kursiyerlerin olduğu bilgisini veren Değirmenci, “İlk geldikleri günlerde telaşlıydılar. Sonraki süreçte öyle ilginç şeyler ürettiler ki, kendileri de şaşırıyor. Zamanla resim yapma yetenekleri ortaya çıktı” diyor.
"HER TÜRLÜ SANAT PAHALI HALE GELDİ"
Para için sanat yapılmayacağını söyleyen Değirmenci, “Sanatçılar yaşamlarını kazanmak için para kazanmalılar. Ama asla para kazanmak için sanat yapmamalılar” ifadelerini kullanıyor. Resminde diğer sanat disiplinleri gibi toplumsal bellekte önemli bir yeri olduğunu anlatan Değirmenci, “Sanat geçmişi unutmamak ve geleceği hazırlamak için önemli bir araçtır” diyor. Sanattın politikadan ayrı olamayacağına vurgu yapan Değirmenci şunları dile getiriyor: “Elbette kaba slogancı ya da içeriksiz şeyler asla savunmuyorum. Her sanat disiplinin kendisine göre bir özgünlüğü var. Bu özgünlük bozulmamalı ve tam tersine bu özgünlük geliştirilmeli. Ama içeriksizliği de asla tahammül edemeyiz”
Ekonomik krizin resim sanatına yansımana ilişkin Değirmenci, “Günümüzde her türlü sanat pahalı hale geldi. Resim için gerekli malzemeler de ciddi bir masrafa dönüştü. Buna karşı biz paylaşarak, dayanışarak çözmeye çalışıyoruz. Kendi koşullarımızı zorluyoruz. Keşke bunlar ucuz ya da bedava olsa, herkes bundan faydalanabilse. Bazı arkadaşlar eskiden kullandığı tuali temizleyerek, yeni resim için kullanıyor” değerlendirmesinde bulunuyor. Resim yapmanın sevme ve emek işi olduğunu anlatan Değirmenci kursa farklı yaşlardan insanların geldiğini belirterek, “‘Yapamam’ diyenleri asla kabul etmiyoruz. Bunun örneğini gördük. Eli titreyerek normal çizgi çizmeyenler, öyle kara kalem resimler yaptılar ki, hepimiz sevindik” ifadelerini kullanıyor.
ELA NAS: GÜZEL BİR ORTAM OLUŞTU
Kursa katılan Ela Nas 26 yaşında. En genç kursiyer. Edebiyat bölümü mezunu. Bir yanda iş arıyor, bir yanda resme olan ilgisi nedeniyle atölyeye katılıyor. İlk okuldayken resme olan ilgisinin sınıf öğretmeni tarafından, “Sınıfımızın ressamını buldum” demesinin kendisini motive ettiğini söylüyor. Resme ilgisinin olmasın karşın 16 yıllık öğrencilik hayatında resme gereken zamanı ayıramamış. Sosyal medya üzerinden kursun açılacağını öğrenince, hemen iletişim geçip resim kursuna başladığını anlatıyor. Nas, “Resim hocamız çok ilgileniyor. Arkadaşlar da ilgili. Hiç resim yapmayan da var, yağlı boya ile başlayan da var. Baktım herkesten bir şey kapmak istedim. Herkesin masasına gittim. Güzel de bir ortam oluştu. Ortamı da sevince hiç devamsızlık yapmadan devam ediyorum. Kara kalemle başladım. Okulda sulu boya da çalışmıştım. Yağlı boyaya ilk defa kursta yaptım” diyor.
ULUSALAR VE ULUSLARARASI SERGİLERE KATILDI
Kamber Değirmenci, ulusal ve uluslararası sergilere katıldı ve kişisel sergiler açtı. Değirmenci, 6 Eylül 2019’da Marmaris’teki Mor Buluşma ve 7 Ekim 2021’de Kosova’daki uluslararası sergide yer aldı. ABD’de yayımlana ve 37 ülkeden sanatçının eserinin yer aldığı International Writers Journal dergisinde resimleri yayımlandı.