Uğur Tekstil işçileri: Davadan vazgeçmeyeceğiz
DİSK/Tekstil’in yetkili olduğu Uğur Tekstil’den atılan ve sendikal tazminat davası açan işçiler, patron ve sendikanın kendilerini davadan vazgeçirmeye çalıştığı iddiasında bulundu.
Fotoğraf: Evrensel
Mesut BAYLAV
Urfa
DİSK/Tekstil’in yetkili olduğu Uğur Tekstil’den atılan ve sendikal tazminat davası açan işçiler, patron ve sendikanın kendilerini davadan vazgeçirmeye çalıştığı iddiasında bulundu. İşçiler davadan vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Uğur Tekstil patronu, DİSK/Tekstil’in yetki almasıyla 300 işçiyi birden işten atarak fabrikayı kapattığını söylemiş, işçilerin direnişi sonucu fabrikanın üretim yaptığı ZARA’nın da devreye girmesiyle atılan tüm işçiler yeniden işe alınmıştı. Fabrika yeniden açıldıktan sonra ise DİSK/Tekstil Merkezi, Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen’i görevden almış, daha sonra 100 sendikalı işçi yeniden işten atılmıştı.
Bir aydır hem fabrikanın önünde hem Urfa merkezde eylemler yaparak, sendika merkezine mücadelelerine sahip çıkması için çağrı yapan işçiler, sendika yönetiminin ise çağrılarını yanıtsız bıraktığını, telefonlarına bile cevap vermediğini söylüyordu. Öte yandan işçiler, eylemlerini sürdürürken patrona sendikal tazminat davası da açtı. Bu süreçte işçiler Uğur Tekstil’in üretim yaptığı ZARA firmasına ve DİSK/Tekstil’in üyesi olduğu uluslararası sendikaya da şikayet yazıları yazdı. İşçilerin verdiği bilgiye göre ZARA, işçiler yeniden işe alınıncaya kadar Uğur Tekstil ile ilişkisini askıya aldı.
"BİR AYDIR ÇAĞRILAR YANITSIZDI"
Uğur Tekstil işçileri bir yandan DİSK/Tekstil Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Başak ve DİSK Genel-İş Urfa Temsilcisi Sadık Demir’in kendilerine açtıkları sendikal tazminat davasından vazgeçmeleri halinde işe yeniden alınacaklarını ilettiklerini söyledi. Bir ay boyunca sendikaya, mücadelede yanlarında olmaları çağrısı yaptıklarını hatırlatan işçiler, sendikanın bu çağrıları yanıtsız bıraktığına dikkat çekti. ZARA’nın fabrika ile ilişkisini dondurmasının ardından sendika yöneticileri tarafından aranmaya başlandıklarını dile getiren işçilerden biri, “Bir ay boyunca çağrıda bulunduk, dilekçeler gönderdik, telefon açtık. Hiçbirine cevap vermeyen sendika üç dört gündür yeniden türemiş durumda” dedi.
"NİYE KOMİTEDEN GİZLİ GÖRÜŞMELER YAPILIYOR?"
DİSK/Tekstil Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Başak’ın kendilerini arayarak görüşmeye çağırdığını söyleyen işçiler, Başak’ın bu görüşmeleri işçilerin kurduğu komiteden gizli yapmak istediğini belirtti. Başak’ın işçilerle gruplar halinde görüştüğünü dile getiren komite üyesi bir işçi, “Toplantıya çağırdığı işçilere ‘Hiçbir komite üyesine haber vermeyin’ diyor. Bir toplantıda bizimle karşılaşınca ‘Sizin burada ne işiniz var. Biz sizinle herkesle görüştükten sonra zaten görüşecektik’ dedi. Başka işçilere de komite ile görüşmeyeceklerini söylüyorlar” dedi.
Sendikanın, işçilerin kurduğu komiteyi saf dışı bırakmak istediğini söyleyen bir işçi, “Sendika da bizi dışarıda bırakmak istiyor. Çünkü biliyorlar, yarın öbür gün fabrikaya girdiğimizde onların kabul edeceği kötü bir sözleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Bu yüzden bizi devre dışı bırakmak istiyorlar” ifadelerini kullandı.
"BİZİ BÖLMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Görüşmelerde işçilerin açtıkları sendikal tazminat davasından vazgeçirilmeye çalışıldığını ifade eden işçiler, “Daha önce bizim yanımızda olmayan, jandarma zoruyla işten atıldığımızda telefonlarımıza dönüş yapmayan, kış kıyamet işsiz güçsüz dışarıda kalmamıza göz yuman sendika, bugün patronun lafıyla arkadaşlarımızı bölmeye çalışıyor. Davadan vazgeçip işbaşı yaptığımızda yine sıkıntı çıkarsa dava açabilirmişiz. O zaman biz davalarımızdan vazgeçmeden gelip işbaşı yapalım. Çünkü bizim güvencemiz açtığımız dava” diye konuştu. İşçiler, Genel-İş Urfa Temsilcisi Sadık Demir’in de açtıkları davadan vazgeçmeleri için kendilerini ikna etmeye çalıştığını dile getirdi. Sadık Demir’in işçileri, ara bulucu avukatının yanına götürerek davadan vazgeçtiklerine dair imza attırdığını söyleyen bir işçi, “Genel-İş’in bu iş ile ne alakası var bir türlü çözemedim. Herhalde iş birliği içinde. Resmen bizi bölmeye çalışıyorlar” diyerek duruma tepki gösterdi.
"MARKAYLA ARALARINI DÜZELTMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Komite üyesi olmayan bir kadın işçi katıldıkları toplantıda Başak’ın işçilere, patronun işine yarayacak kişilerin işe alınacağını aktardığını söyledi. Komite üyesi bir işçi de “Sendika ile işveren, işçilerin bir kısmını işe alıp bir kısmını dışarıda bırakacak şekilde bizi bölmek istiyor. Markaya da ‘Biz bunları aldık, diğerlerine de çağrıda bulunduk ama gelmediler’ diyecekler. Markayla aralarını düzeltmeye çalışıyorlar. Şu an sendika ile patron iş birliği içerisinde” dedi.
Yapılan görüşmelerde mevcut sendikacılık anlayışının ortaya çıktığını söyleyen bir başka işçi ise “Mehmet Ali Başak bize, ‘Siz çalışmak istemiyor musunuz? O komitedeki arkadaşlarınıza uymayın. Sendika benim. Onlar benim kararlarıma saygı duymuyorsa, benim kararlarıma uymuyorsa sendikadan çıksınlar’ dedi resmen. Sendika demek işçinin birlik, beraberliği demek değil mi” ifadelerini kullandı.
"OYUNA GELMEYECEĞİZ"
İşten atıldıklarında arkalarında durmayan sendikanın patronun isteğiyle şimdi harekete geçtiğini söyleyen işçiler, artık sendikanın hiçbir sözüne güvenmediklerini vurguladı. Hep birlikte işe geri dönmek istediklerini söyleyen işçiler, “Onların oyununa tekrar gelmeyeceğiz. Davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Hepimiz işe geri dönmek istiyoruz ve bir daha oyuna gelip üçüncü kez kapı dışarı edilmek istemiyoruz, bütün derdimiz bu bizim” diye konuştu. İşçiler ZARA’nın temsilcileri ile görüşerek mağduriyetlerini anlatmak istediklerini de dile getirdi.
DİSK/TEKSTİL GENEL BAŞKAN VEKİLİ MEHMET ALİ BAŞAK: BİZ İŞÇİYE "GİDİN DAVANIZI GERİ ÇEKİN" DEMEDİK
Söz konusu iddialar üzerine Evrensel’e konuşan DİSK/Tekstil Genel Başkan Vekili Mehmet Ali Başak, “40 gündür bu işçi dışarıda mağdur. Bana her türlü şeyi söylediler. Tekstil sendikası olarak bizim her üyemiz bizim için önemlidir. 97 kişinin hepsiyle de konuşuyordum. Tekstil İşçileri Sendikası olarak burada yaşanan sorunları son noktasına kadar hepsini doğru bir şekilde işçi arkadaşlarımızla anlattık. Bize söyledikleri şey, ‘Mehmet Türkmen bize doğruları anlatmadı, yaşanan şeyleri bize doğru şekilde anlatmadı.’ Ben defalarca söyledim, bizim gelmemize ihtiyaç var mı diye. Yok. Bizim kimseyle bir sorunumuz yok, bizim tek derdimiz oradaki işçinin hakkını hukukunu savunmaktır. Bizim sendika olarak işçiye karşı bir ihanetimiz olmadı, ha bireyler yanlış yapabilir. Sendika bir haftadan beri bu işçilerin işe iade edilmesi için sendika yönetimi olarak her türlü gayreti sarf ediyoruz. Biz hiçbir işçinin davasından geri çekilmesi ile ilgili tek bir ifade kullanmamışız. Biz işçiye gidin davanızı geri çekin demedik. İşçi bana ‘Ben gidip çalışmak istiyorum, işverenle davalık olmak istemiyorum. Ben mahkemeliksem orada çalışmam doğru olmaz’ diyor. İşçi kendi iradesiyle yapıyorsa ona engel olamam ki. Biz sendika olarak hiçbir işçide ayrım yapmadık. Tek derdimiz 97 kişinin işe geri alınması. Hangi işçi aradıysa cevap verdik. Kim söylüyorsa yalan söylüyor. Ben genel başkan vekili olarak, bana Genel-İş’ten eşlik eden arkadaşımızla, gidin davanızı geri çekin, şunu yapın, bunu yapın kelimesi çıkmadı” dedi.
"BENİM VAZGEÇİN DEME GİBİ BİR LÜKSÜM YOK"
Genel-İş Urfa Şube Temsilcisi Sadık Demir ise “Benim Tekstil ile hiçbir alakam yok. Ben Genel-İş’in Urfa Temsilcisiyim. Kardeş sendikamızın bir sorunu var, oradaki işçilerin işbaşı yapmaları için bir çabam var. Kim, davandan vazgeç dediğimi söylüyorsa doğru söylemiyor. Benim ne böyle bir gücüm var ne de sendikacı olarak böyle bir talebim olabilir. Bu kararlar Tekstil yönetimi ile işçiler arasında. Ben ne işvereni tanırım, ne üyeleri tanırım ne de Tekstil yöneticilerini tanırım. Benim görevim ilimize gelen kardeş sendikamıza bağlı bir sendikacıya yardımcı olmak. Hiç kimseye davadan vazgeçin deme gibi bir lüksüm de cahilliğim de yok. 97 kişinin de işe iade edilmesi için katkı sunabilirsek ne mutlu. Ben 97 işçinin işbaşı yapma gayretini destekliyorum. İnsanların özgür iradesidir, dava açar mı açmaz mı?” diye konuştu.