Salcomp işçileri: İşçilerin dahil olmadığı bir sözleşme sürecini kabul etmiyoruz
Salcomp'tan bir grup işçi yazdı: Bizler Salcomp fabrikasında çalışan metal işçileri olarak sendikacıların bu antidemokratik, bürokratik sendikal anlayışına karşı sesimizi yükseltiyoruz.
Arşiv | Fotoğraf: Evrensel
Salcomp'tan bir grup işçi
İstanbul
Salcomp çalışanları olarak, MESS sözleşmesi ile hemen hemen aynı tarihlerde sözleşme sürecimiz başladı. İki sözleşme de bugün ara bulucu sürecinde. Sözleşme taslağının hazırlanmasından bugüne Türk Metal ile antidemokratik, şeffaf olmayan bir süreç yaşıyoruz. Hem taslağın hazırlanmasında hem de görüşmelerde, temsilciler ve şube yöneticileri işçilerin sürece dahil olmaması için elinden geleni yapıyor.
Toplu sözleşme taslağının hazırlanması sürecine değinecek olursak, hiçbir işçiye Salcomp’ta söz hakkı verilmedi, şube ya da merkezden gelen hazır bir taslak işverene sunuldu. Bu taslak da ikinci görüşmeden sonra işçilerin baskısı ile sözlü olarak açıklandı. Sendika yöneticileri işçilere yazılı bir taslak sunmaktan bile imtina ettiler. Her platformda ne kadar büyük ve güçlü bir sendika olduğunu anlatan Türk Metal, asgari ücrete yapılacak zammı ön göremeyerek aynı MESS grup sözleşmesinde olduğu gibi yüzde 30’luk bir zam teklifinde bulundu. Bu zam oranı neye göre istendi? Geçtiğimiz bir yılda hükümetin açıkladığı resmi enflasyon yüzde 21’di. Sendika da “Ben 9 puan üstünü isteyeyim, pazarlık yapar yüzde 22’ye, yüzde 25’e bağlarım. İşçiye de sizi enflasyona ezdirmedim, bak şu kadar zam aldım” derim. Nasıl olsa ikramiye de alırım, işçi asgari ücretten 600 lira fazla alsa sesini çıkarmaz” diye düşündü. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Çarşıda her şeye her gün zam geliyor. Hükümetin açıkladığı enflasyon oranlarının gerçek olmadığı, gerçek enflasyonun yüzde 59 seviyelerinde olduğunu bağımsız araştırma grupları bas bas bağırıyor. Sendikacılar da bunu biliyor.
Şimdi soruyoruz; zamlar böyleyken, ücretler bu haldeyken neden yüzde 30’luk bir teklifle masaya oturuyorsun, hadi oturdun bir yanlış yaptın. Bugün asgari ücrete yüzde 50 zam yapıldı. Sen de toplu sözleşmeyi hâlâ imzalamadın. Sendika olarak desen ki “Asgari ücrete şu kadar zam oldu, ben taslağımı değiştiriyorum, yüzde 60 zam istiyorum. Kim sendikaya ne diyebilir? Adı üstünde imzalanan bir taslak yok ortada. Biz Salcomp işçileri olarak toplu sözleşme taslağının yenilenmesini, önümüzdeki dönemde gelecek zamları döviz kurundaki artışı göz önünde bulundurularak yeni bir taslak hazırlanmasını istiyoruz.
Tüm sendikalı işyerlerinde 4 maaş ikramiye artık sıradanlaşmış durumda. İkramiye en basit kazanılmış haktır. Biz 3 ikramiye talep ediyoruz, onu da pazarlık meselesi haline getirerek ilk yıl 2, ikinci yıl 3 olsun diye konuşuyoruz. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu tartışmalar işçi sınıfının yıllardır kazanmış olduğu haklardan taviz vermek anlamına gelmektedir.
Mücadele etmeden hiçbir hak kazanılmaz. Sendikacılar gelsin konuşsun, onlar patrondan istesin patron da lütfetsin, işçiye hak versin. Böyle bir anlayış kabul edilemez. Sendikanın Salcomp’ta yaptığı tam olarak budur. Bu tutumdan bir an önce vazgeçmelidir. İşçilerin dahil olmadığı, aktif eyleme katılmadığı, temsilcilerin işçiler adına sözleşme görüşmelerine katılmadığı hiçbir sözleşme başarı ile sonuçlanamaz, bunun bir tek örneği dahi yoktur. 2017 MESS grup sözleşmesini hatırlayalım. İşveren “Veremem batarım” dedi, hükümet grev yapmayı dahi yasakladı. Ne zaman işçiler şalteri indirdi iş bıraktı, MESS masaya oturdu ve anlaşma sağlandı. Bugün yine aynı film sahneleniyor. MESS grup sözleşmesinde işveren işçilerle alay eder gibi yüzde 12 teklif etti. Sadece sendikacıların dahil olduğu süreçte yaşananlar ortada. Şimdi işçilerin sahneye çıkması, eyleme geçmesi MESS’i tekrar masaya oturmaya zorlayacaktır.
Metal işçisi geçmiş deneyimlerinden dersler çıkararak mücadeleyi büyütüyor. Hiçbir sendika da bu ilerlemenin önüne geçemeyecek. Bizler Salcomp fabrikasında çalışan metal işçileri olarak sendikacıların bu antidemokratik, bürokratik sendikal anlayışına karşı sesimizi yükseltiyoruz. Tüm işçilerin sürece dahil edildiği, katılımcı işçinin sözünü açıkça ifade edebildiği bir mücadele hattına hızlıca girmeliyiz. 3-5 sendika temsilcisi ve şube yöneticileri ile fabrika yönetme anlayışı bir an önce son bulmalıdır. Buradan tüm Salcomp çalışanlarına da sesleniyoruz; insanca yaşanacak bir ücret ve çalışma koşulları hepimizin hakkı bunun için birleşmeli ve mücadele etmeliyiz. Bize kimse tüm bunları altın tepsi ile sunmayacak. Bir hak kazanacaksak mücadele ederek kazanacağız. Nasıl ki birleştik, mücadele ettik ve fabrikaya sendikayı soktuk, şimdi de sözleşmenin yenilenmesi ve yeni haklar kazanmak için mücadele etmek zorundayız.