Kayseri'de Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele IV. Ulusal Eylem Planı kapsamında seminer gerçekleştirildi

Erciyes Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KAÇAUM), Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele IV. Ulusal Eylem Planı kapsamında seminer gerçekleştirdi.

Seminerde Kayseri Barosu Kadın Komisyonu Başkanı Avukat Eylem Sarıoğlu "6284 Sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Yeniden Değerlendirilmesi" başlıklı bir sunum gerçekleşirdi. Etkinliğe öğrencilerin yanı sıra Kayseri Baro Başkanı Av. Ali Köse'de katıldı.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİ”

Erciyes Üniversitesi Fen Fakültesi salonunda gerçekleşen seminerde konuşan Av. Eylem Sarıoğlu, “Toplumsal cinsiyet kavramı kadına yönelik şiddetin tartışılması için oldukça önemli. Çünkü toplumsal cinsiyet kadınlar ve erkekler için toplum tarafından uygun görülen ve sosyal olarak inşa edilen davranışlar olarak değerlendirilmektedir. Bu nokta İstanbul Sözleşmesi'nin amacını ve biz kadınların İstanbul Sözleşmesi'ni neden bu kadar tartıştığımızı ve savunduğumuzu konuşmamız lazım. İstanbul Sözleşmesi sadece şiddetin sonuçları ile ilgilenen bir sözleşme değildir. Şiddetin varlığı veya şiddetin ortaya çıkması durumunda kadınlar açısından yaşamlarını koruma açısından ve şiddetin ortaya çıkmasını engellemek üzere bir sözleşmedir. Bu bakımdan İstanbul Sözleşmesi bizim için çok kıymetli” dedi.

Sarıoğlu, “Kadınları her türlü şiddete karşı hukuki olarak korumak, kadına karşı ve aile içi şiddeti ortadan kaldırmak, sözleşmenin temel olarak amaçlarındandır. Her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve kadını güçlendirmek dâhil olmak üzere, kadınlar ile erkekler arasında önemli ölçüde eşitliği yaygınlaştırmak ve şiddet mağdurlarına yardım edilmesi için kapsamlı bir politika gerekmektedir” diye konuştu.  

“YASALAR KADINI KORUMAK İÇİN YETERLİ DEĞİL”

Yakın zamanda yaşanan ve artan kadın cinayetlerine dikkat çeken Sarıoğlu, " Son süreçte de kadın cinayetlerinin attığını hepimiz üzülerek takip ediyoruz. Kadın cinayetlerine hukuki bağlamda örnek vermek gerekirse, kadın eylemlerinde de simgeleşen Ayşe Paşalı cinayetine bakabiliriz. Ayşe Paşalı boşandığı kocası tarafından sürekli şiddete maruz kaldığı için 4320 sayılı yasadan faydalanmak istiyor ancak evli olmadıkları için tedbir kararı çıkartılmıyor. Bu yasanın yalnızca evli kadınlar koruyor olması nedeniyle Ayşe Paşalı eski kocası tarafından öldürüldü. Bu yasa kadını korumak için yeterli değil” ifadelerini kullandı.

Seminer soru cevap bölümünün ardından son buldu. (Kayseri/EVRENSEL)