Edebiyat dünyasının 2021’i
TYS Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, Yazar Seray Şahiner, Ve Yayınları’ndan Kenan Yücel, Ecinniler dergisinden Çağla Çinili, Kor Kitap’tan Onur Öztürk ve Şair-Yazar Nalan Çelik’le 2021'i konuştuk.
İsmail AFACAN
İstanbul
2021, edebiyat dünyası açısından zor bir yıl oldu. Pandemiden kaynaklı geniş katılımlı kitap fuarları düzenlenmezken, okur ve yazar buluşmaları daha çok dijital platformlar üzerinden gerçekleşti. 2021’in son aylarındaki kur artışı üç yıldır kriz halinde olan yayıncılık sektörünü kitap üretmez hale getirdi. Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, Yazar Seray Şahiner, Ve Yayınları’ndan Kenan Yücel, Ecinniler dergisinden Çağla Çinili, Kor Kitap’tan Onur Öztürk ve Şair-Yazar Nalan Çelik’le 2021’i ve 2022’den beklentilerini konuştuk.
"SÖZÜN ULAŞTIĞI ALAN KİLOMETRELERCE"
Adnan Özyalçıner (Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı): Virüs insan olarak yaşamımızı, yaşam özgürlüklerimizi engelledi. Kimi kez sokağı yasakladı, yoğunlukla evlere kapandık. Ama düşüncelerimizi, hayallerimizi, düşlerimizi, hiç mi hiç, engellemedi. Onun işi ağzımız, burnumuz, gövdemiz, etimizleydi, kafamızla değil.
Biz, bu yıl öncesinde de, sonrasında da ne çektiysek serbestçe düşünememekten/ düşündürülememekten çektik. Sansürle, yasaklarla, tutuklanmakla, hapse atılmakla… Bütün bu engellemeler siyasal baskılarla olduğu kadar, ekonomik olarak sürdürüldü/ sürdürülüyor. Özgürce haber almamamız engellemek için gazetelerin resmi ilan gelirlerini kesmek gibi… Kültür, sanat, edebiyatın, yani özgürce düşünme ve düşündürmenin yaygınlaşmasını engelleyici kağıda, basım gereçlerine gelen zamların kitap, gazete basımını zora sokması, yükselen fiyatlarıyla kitaba ulaşımın önlenmesi gibi…
Bu durumda düşünce ve ifade özgürlüğümüzü hangi biçimde kısıtlarlarsa kısıtlasınlar, gene de sözümüzü söylemekten caydıramazlar. Çünkü söz; üç harf, tek bir heceden ibaret olsa da söylendiğinde ulaştığı alan kilometrelerce… yani binlerce, yüz binlerce insan …
"MECBURİ İZOLE HAL, ÇAĞIN RUHU OLABİLİR"
Seray Şahiner (Yazar): Yaklaşık 2 yıldır eve kapalı, daha az sosyal insanlarız. Bu, yazarken bizim hep alışkın olduğumuz bir durum aslında. “Beni bu havalar mahvetmesin” diye aylarca evde perde bile açmadan, sokağı özlemeyi ertelemeye çalışmışlığım var. Kovid dönemi, bir fiziksel hastalık olmasının yanı sıra hepimizi etkileyen bir psikolojik durum da getirdi. Bu mecburi izole hal, belki bundan sonra yazılacaklar için çağın ruhu diye niteleyebileceğimiz bir meyil yaratabilir… Hastalık temalı kitaplardan söz etmiyorum, kendimizle alıştığımızdan da fazla baş başa kalmamızın getirdiği halin etkilerini edebiyatta görebiliriz.
2021 pandemi dönemi olduğundan, edebiyat etkinliklerinde pek sık buluşma imkanı bulamadık. Özellikle kitap fuarlarının büyük ölçüde iptali, yazarlar olarak da okurlar olarak da bir araya gelme alışkanlıklarımızı özlememize yol açtı. Sevdiğimiz yazarlarla, evimizde onların gıyabında kitapları vesilesiyle buluştuk. Sanatın güzel yanı da bu. Bir şekilde birbirinize ulaşmanıza hep olanak var…
2022’de yine çok güzel kitaplar okuyacağımıza eminim. Umarım sağlık engelleri aşılır ve her anlamda daha özgürce ve daha sık buluşuruz. Velhasıl, evde kitap okumak ve yazmanın tekrar bir tercih haline gelmesini diliyorum.
"MASKELERİN RENKLENDİĞİ SAYISAL BİR YILDI"
Nalan Çelik (Şair ve Yazar): Sanırım 2021 Resmi Gazete’nin en çok takip edildiği yıldı. Öyle ki sabahladık. Atama, görevden alma sözcükleri örümcek ağı gibi zihnimizi sardı. ‘Son dakika’ gibi bir var olma haline dönüştü yaşam. Kimi tanıdıklarım, temelli olarak köy ve kasabalara yerleşti-sığındı. Yeni varyantlarla bıktıran pandemi, iklim krizi, hayat pahalılığı birçok insanı bağ bahçe uğraşısına yönlendirdi. Kentlerde yaşayanlar da balkonu olan şanslılarla, balkonsuzlar camdan cama koronadan ölenler, karantinadakiler, hijyen ve pahalılığı konuşuyorlardı. Market ve pazarlar gittikçe boşalmıştı. Telefon, zoom sohbetleriyle iletişimin sıkıcılığı yaşandı. Ambulans sirenleri, sala sesleri. Gidilemeyen cenazeler. En yakınlarını morgdan alanlar. 2020’in ilk aylarında donup kalmış birlikte çekilmiş fotoğraflar. Unutulmuş sarılmalar, okşamalar, öpüşmeler. Edebiyat dünyasındaysa dikkatimi çeken, belli bir konu üzerine hazırlanan toplu kitapların artışıydı. Başı çeken de kadınlardı. Sanal fanzinler çoğaldı.
2021 maskelerin renklendiği sayısal bir yıldı. Ölüm, vaka, entübe, 1.-2. aşı, hatırlatma aşısı, kaç aşı geldi, kaç kişiye yetecek, kaç kişi aşılandı, HES kodu. Alnımıza silah dayanmış ya da bileğimize kelepçe takılmak üzere gibi ateş ölçme. Kapanma-karantina, gün saymalar. Korona tedavi ilaçlarını sayıp sayıp yutmalar. Kaç kişi öldü, kaç kişi entübe. Bitcoin, döviz-kur, sabahtan akşama değişen benzin-motorin fiyatları. 65 yaş üstü, 18 yaş altı. Bilgisayar, tablet fiyatları. Kurla birlikte sürekli değişen market fiyatları. Aylık verilerle sunulan katledilen kadın sayısı.2022 yılından beklentim, sayısaldan kurtulup, sözel ve sanatın, aşkın, kurulan düşlerin konuşulduğu umutlu ve pandemisiz günler.
"ZAMLARI KONUŞURKEN BÜYÜK İKİLEMLER YAŞADIK"
Çağla Çinili (Ecinniler dergisi): Ecinniler, yayıncılık hayatına kâr amacı gütmeden, arkasında kurumsal bir destek ya da yapı olmaksızın, tamamen üç kişinin edebiyata olan sevgisi ve edebiyat camiasında gördüğü bir eksikliği doldurmak için aday olmasıyla başladı. Yaşanması öngörülebilir tüm zorluklarla boğuşarak, her sayının maliyetini ucu ucuna denkleştirip yeri geldiğinde üç kurucusunun cebinden koyduğu sermayeyle de güç bela ikinci yaşını tamamlıyor. Şu günlerde ekonomi kaynaklı derin bir endişe içinde olduğumuzu gizleyecek değiliz. Bugüne kadar ülke pek çok darboğazdan geçti fakat neredeyse her sektörde ciddi oranlarda dışa bağımlı olunan, döviz kurlarının rekor üstüne rekor kırdığı böyle bir dönemi de yaşadığımızı hatırlamıyorum. SEKA’nın kapatılması ve ham madde kağıtta ithal kağıt dışında bir seçeneğimiz kalmaması, tüm yayıncılık sektörünü ve kağıt ile iş yapan diğer sektörleri korkunç derecede etkiledi. Bu yüzden dergiler de tıpkı kitaplar gibi ciddi zamlarla okura sunulmak durumunda kalıyor. 2021 zamlarını konuşurken gerçekten büyük ikilemler yaşadık desem yerinde olur.
2021’de birçok dergi bizimle aynı durumu yaşasa da çok güzel sayılar hazırlayarak nitelikli yazarlar ve şairlerle okurları buluşturmaya devam etti. Biz de elimizden geldiğince, yine edebiyatla sağalmak ve sağaltmak için durmadan çalıştık. Abonelerimiz ve okurlarımız bizi bu süreçte çok desteklediler. Böyle zamanlarda sadık okurların maddi ve manevi desteği bir dergiyi ayakta tutmaya yetiyormuş, bunu gördük. Tanımadığımız birçok insan sırf dosya konularımız dikkatlerini çektiğinden bize ulaştı, 2022 sayılarımız için kotaları dolduracak kadar çok eser bize iletildi, abone sayımızda da azalma olmadı. Herkese ayrı ayrı teşekkür ediyoruz, iyi ki varlar...2022’den beklentim yaşadığımız siyasal, ekonomik ve sosyolojik cendereye daha cesur sayılar ve eserler ile direnmek. Ekonomik olarak alabileceğimiz her önlemi alıyoruz. Baskı adedini düşürmek, reklam bulabilmek, yeni abonelere ulaşmak gibi çarelere sürekli kafa yoruyoruz. Önümüzdeki sene dergilerin çoğu için en sağlıklı çözüm yolu matbuattan dijital yayıncılığa geçmek gibi duruyor. Yine de Ecinniler olarak birkaç sene daha matbu şekilde direnebilmeyi ve ekonominin düzelmesini umuyoruz.
"EN ZORLANDIĞIMIZ YILDI"
Kenan Yücel (Ve Yayınları): Bizim gibi, önceliği özgün, nitelikli, yazınsal değeri olan yapıtlar yayımlamak olan, yeni yazarlara, yenilikçi yapıtlara alan açmaya çalışan bağımsız bir yayımcıysanız işiniz her zaman zordur. Büyük sermayenin ticari hedeflerle hep aynı isimleri, aynı kitapları, çok satanları, popüler olanı dayattığı bir piyasada tutunmak da öyle. Zamanla yayımladıklarımıza değer veren önemli bir okur çevresinin oluşması bize güç veriyor.2021 en zorlandığımız yıldı. 2020’de salgının patlak vermesiyle ağırlaşmaya başlayan koşullar, 2021’in son çeyreğinde döviz kurlarının hızlı yükselişiyle daha da ağırlaştı, kağıdından mürekkebine her şeyiyle dışarıya bağımlı bir sektörde başka türlüsü de beklenemezdi. Dünya genelinde zaten artan bir kağıt sıkıntısı ve buna bağlı fiyat artışı vardı, üstüne kurdaki artışın da eklenmesiyle bu durumdan ülkece daha ağır etkilendik.
Yayımlamayı planladığımız birçok kitabı ertelemek ya da iptal etmek durumunda kaldık. Heyecanla hazırladığımız kitaplar belirsiz zamanlara ertelendi. Geçmiş yıllara oranla daha az kitabı okurla buluşturabildik. Artan maliyetleri elimizden geldiğince kitap fiyatlarına yansıtmamaya çalıştık, yaşamın bunca zorlaştığı bir dönemde okuru da gözetmek durumundayız.
2022, yeni bir yıl, umudumuzu koruyoruz. Tüm olumsuz koşullara rağmen buradayız. Tutkuyla çalışmaya, çözümler üretmeye, koleksiyonumuzu birbirinden güzel kitaplarla zenginleştirmeye devam edeceğiz. Unutmayalım ki en sıkıntılı günlerde bile yayımcılar kitap yayımlamayı sürdürdüler, ne dünya savaşları, ne ağır ekonomik krizler durdurabildi onları, insanlığın umut bayrağını dalgalandırdılar inatla. Çünkü ekmek gibi, su gibi yaşamsal bir gereksinimdir kitap da. Daha yaşanılası bir dünya için, umut kitaplarda, umut okuyan insanlarda!
"OKURLARIMIZIN DAYANIŞMASINA ÇOK DAHA FAZLA İHTİYACIMIZ VAR"
Onur Öztürk (Kor Kitap): 2021 yılı yayınevimiz ve yayıncılığımız açısından 2020’den devraldığımız pandeminin etkisiyle maalesef çok iyi geçmedi. Zaten kimi kitaplarımızı ertelemek hatta yayın programından çıkarmak durumunda kaldık. Döviz kurunun hızla yükselmesiyle yayıncılığımızı sürdürmekte zorlandığımız bir noktaya geldik. Haklarını yurt dışından aldığımız birçok başlıkta hak sahiplerinden ertelemeler istedik, çünkü sözleşme süresi içerisinde yayımlayamamış olduk. Hemen tüm üretim maliyetlerinin doğrudan dövizle belirlendiği bir sektör içerisinde var olmaya çalışmak hayli zorlayıcı olabiliyor.
2022 yayın planımız 2021 yayın programında olup da basamadığımız kitaplarla sürmek durumunda, yayın programımızı yeniden yakalayabilmek için olağanüstü bir çaba göstermemiz gerektiğini biliyoruz. Tüm emekçilerin yaşamı mevcut ekonomik koşullardan dolayı ağırlaşmış durumda yayıncılığa da maliyetlerin artışının yanı sıra elbette daha az kitap satışı olarak yansıyor. Özellikle okurlarımızın dayanışmasına her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız olan bir süreçten geçiyoruz.
Yayıncılığımızın da bir sorumluluğu olarak 2022’den beklentimiz ve temennimiz mücadelenin her anlamda ve her alanda yükseldiği bir sene olması. Bu zorlu süreçte kültürel çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi için devletin yayıncılık sektörünü desteklemesini hayati olarak görüyoruz. Bu anlamda somut adımlar çok sınırlı olsa da biz yayıncıların da bu anlamda mücadelesinin sürdüğü bir sene olacak 2022. Umutla ve dayanışmayla…
Evrensel'i Takip Et