İthal çöpün hikayesi: Çöpova belgeseli
Çukurova Öğretim Elemanları Derneği, Adana'daki çöp sorununu ele alan Çöpova adlı belgesel gösteriminin ardından Doç. Dr. Sedat Gündoğdu ve yönetmen Batukan Ceyran ile söyleşi gerçekleştirdi.
Çukurova Öğretim Elemanları Derneğinin Çöpova belgeseli afişi
Onur ACAR
Adana
Çukurova Öğretim Elemanları Derneği tarafından Çöpova adlı belgesel gösterimi ve ardından konuya ilişkin Doç. Dr. Sedat Gündoğdu ve yönetmen Batukan Ceyran ile cuma günü Çukurova Üniversitesi'nde Akif Kansu Salonu’nda söyleşi gerçekleştirildi. Belgesel Türkiye'nin 2018 yılından itibaren çöp ithal etmeye başladığına değinerek başlıyor. Bunun en büyük sebebi ise Çin'in 2017 yılında çöp ithalatını yasaklaması gösterilebilir. Türkiye dışında Endonezya, Malezya, Vietnam, Laos ve Hindistan gibi ülkeler çöp ithalatında önde geliyor.
NEDEN ADANA?
Adana'nın çöp başkenti olmasının başlıca sebebi Mersin Limanı'na yakın konumda bulunması. Tabi akıllara "Başka limanlar yok mu?" sorusu geliyor. Evet başka şehirlerde başka limanlar var ancak o bölgeler daha çok turistik merkezler çöplerin o bölgelere gitmesi söz konusu olmuyor. Karadeniz Bölgesi ise ulaşım maliyetlerini arttıracağından tercih edilmiyor. Elde bir tek Adana kalıyor.
ÇÖP İLE İÇ İÇE YAŞAM
Şehrin birçok bölgesinde kurulan geri dönüşüm tesisleri halkın yaşamını zorlaştırıyor. Çöp kokusundan camları açamıyorlar, dışarıya elbise asamıyorlar. Etrafa saçılan çöpler ise kötü bir görüntü vermekle kalmıyor halk sağlığını da tehdit etmeye devam ediyor.
DENETİMSİZ TESİSLER
Bakanlıkça bazı önlemler alınsada bu tesislerde denetim yok denecek kadar az. Bacalarında filtre bulunmadığı söyleniyor. Olası kazalara karşı ise kimseye bir eğitim verilmemiş. Yangınlara karşı alınan önlemler ise göstermelik olarak bir köşeye konulmuş birkaç tane yangın tüpünden ibaret. Çalışanlar bile nasıl kullanılacağını bilmiyor. Ayrıca tesislerden birinde Suriyeli bir işçinin kendisini makineye kaptırarak hayatını kaybettiğine de değinildi.
ÇÖPLERİN AKIBETİ
Denetimin olmaması sebebiyle geri dönüştürülemeyen çöpler dört bir yana saçılıyor. Bir kısmı boş arazilere, tarım arazilerine yakın yerlere dökülüyor. Hatta halkın yaşam alanlarına çok yakın yerlere dahi dökülüyor. Bir kısmının akıbeti ise daha ilginç. Zira son yıllarda geri dönüşüm tesislerinde ortaya çıkan yangın sayısında belirgin bir artış göze çarpıyor. Bu durum işletmecinin geri dönüştürülemeyen çöplerden kurtulmak için bilinçli bir şekilde çöpleri yaktığı şüphesini akıllara getiriyor. Belgeselde bu yangınlardan birinde çekilmiş görüntüler de mevcut. Hatta etkinlik sırasında trajikomik bir olay yaşanıyor. Bir öğretim görevlisi kurduğu bildirim sistemi sayesinde geri dönüşüm tesislerinde çıkan yangınların bilgisini cep telefonuna bildirim olarak alıyor. Etkinlik sırasında Kocaeli'nde bir tesiste yangın çıktığını öğreniyoruz.
TARIM ARAZİLERİNE DÖKÜLEN ÇÖPLER
Belgeselde Küçük Çıldırım Mahallesinde yaşayan bir çiftçinin çöplerle olan mücadelesi de gösteriliyor. Çiftçi sürekli gece saatlerinde araçların çöpleri döktüğü, buna karşı nöbet tuttuklarını aktarıyor. Hatta bir keresinde çöp taşıyan bir aracın resmi ekiplerle birlikte durduruluyor. Bu anları ise çiftçi arkadaşımız kayıt altına almış. Sonrasında ise bu kişilere hiçbir cezai işlem uygulanmadığını öğreniyoruz. Durum böyle olunca çöpler dökülmeye devam ediyor. Belediye ekipleri sonrasında temizlemeye çalışıyor.
Sulama kanallarına, yol kenarlarına atılan çöpler tarımı olumsuz etkiliyor. Yakılan çöplerin de tarıma etkisi büyük. Tüm bu yollarla tarım ürünleri zehirleniyor. Zehirli kimyasallar böylece insan yaşamını tehdit eder hale geliyor. Gümrük kapılarında kalan ihraç tarım ürünlerimiz de cabası.
ALINACAK ÖNLEMLER
Belgeselin sonuna doğru alınabilecek bir takım önlemlere değiniliyor. En başta çöp ithalatının durdurulması gerekiyor. Bu sektörün özel sektörden alınıp kamu kurumlarınca yürütülmesi, denetimlerin artması, plastik üretiminin sınırlandırılması ve vergilendirilmesi, tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması gibi önlemler sıralanıyor.
ÇÖPLER GELMEYE DEVAM EDİYOR
Belgeselin ardından gerçekleştiriken söyleşi kısmında ise bu belgeselin henüz tamamlanmadığına dikkat çekiliyor. Çünkü ithal çöpler gelmeye devam ediyor. Bu etkinlikten 2 gün önce (23 Aralık 2021) gelen yeni görüntüler de izletiliyor. Bu görsellerde çöplerin yeni ithal edilmiş olduğunu ortaya koyan kanıtlar da mevcut. İthalat süreci de konuşuluyor. Denetimsizlik limanlarda da mevcut. Geri dönüştürülmesi mümkün olmayan çöpler de ülkemize geliyor. Avrupa kendini temizliyorken bizimkiler para için kendi ülkesini çöplere boğuyor. Tabi geri dönüştürülemeyen çöplerin ithalatı yasak ancak dediğimiz gibi denetimsizlik yüzünden bu çöpler de ülkemize geliyor. Hatta çöp ithalatının uyuşturucu ticareti için kullanıldığı söyleniyor.
Söz alan bir izleyici bu sorunla halkın örgütlü olarak mücadele etmesi gerektiğini söylüyor. Başka bir izleyici yurttaşların kişisel olarak plastik kullanımını azaltmasını istiyor. Çevre mühendisi olan bir diğer izleyici ise sorunun sistemsel olduğunu, tesislerin mevzuata aykırı olduğunu söylüyor. Kendi çöpümüzü bile bertaraf edemiyoruz diye ekliyor.