Liman işçisi: Yardım/destek değil hakkımızı istemeliyiz
“Ocak ayında başlayacak olan zam tartışmasında saat ücreti en az 30 lira olsun diyelim. Yoksa alışveriş çeki verirler mi, yardım kolisi dağıtılır mı tartışmaları altında ezilmek kaçınılmaz..."
Fotoğraf: Freepik
Evyap Limanı işçisi
Koaceli
Merhaba Evrensel okurları. Evyap Limanı’nda çalışıyorum. Bu mektubu asgari ücrete gelen yüzde 50’lik zamdan sonra yazıyorum. Zam oranı çok gibi gözüküyor ama maaşlar düşük olduğu için milyonların maaşı asgari ücretin altında kaldı. Lafa değil yaşadıklarımıza bakınca yılbaşından itibaren zam yağmuru devam edecek. Gelir dengemiz o kadar bozuldu ki bulgur pilavının lüks olacağı günler yaklaşıyor. Artık sadece gıdayı hesap eder olduk. Yani karnımız doysa her şey normale dönecek gibi bakıyoruz.
Ben bu ay sadece 1200 lira fatura ödedim. Başka özel ihtiyaçları saymıyoruz bile. Esnek çalışma sebebiyle doğru düzgün ailemle plan yapamıyorum. Benim için zor ise herkes için zordur. Evin ihtiyacı olan bir şey alınacak. Eşime idare edelim diyorum. O zaman yerin dibine girsen daha iyidir diyorum. Kredi kartına yükleniyorum. Ben borçla hayatımı idame ettiriyorum. Limanda çalışan arkadaşlarımız için de bu geçerli. Eskiden kendi aramızda zorlukları aşmak için 300-500 lira borç verip dayanışma gösterirdik. Birbirimize yardımcı olurduk. Artık o dayanışma bitti. İşe geliyorsun mutsuzsun. Çünkü maaşların enflasyon karşısında pula dönmüş. Ücretlerimizin düşüklüğü yaşanan zamlarla daha da görünür oldu. Vergi kesintisi de cabası. Onu anlatmaya gerek yok.
Evde kalıp dinleneyim diyorsun. Televizyonu açıyorsun şu olay olmuş, şuna zam gelmiş daha da kötü oluyoruz. Mutsuzluk sıradanlaşmış durumda. Bildiğiniz gibi limanlar döviz ile çalışır. Ucuz işçilik bol üretim olunca ihracat da durmadı. Batan geminin malları bunlar hesabı… Dur durak bilmeden gemiler geldi, gitti. Patronlar bildiğimiz para bastılar. Ama biz işçilerin saat ücreti çok düşüktür. Evyap Limanı’nda yeni giren işçinin saat ücreti 17-18 lira. İşçiler asgari ücretin altında kaldı. 5-6 yıllık işçiler yeni asgari ücrete göre sadece 500 lira daha yüksek maaş alıyor. Gerisini anlatmaya gerek yok.
Zam ve hayat pahalılığını gören patron 4 bin lira para verdi. Buradan işçi arkadaşlarımıza sesleniyorum. Vay be patronumuz ne düşünceli mi diyeceğiz? Bence bu para kısa süreliğine çözüm gibi gözükür. Dahası biz liman işçilerinin saat ücretlerinin düşüklüğünü gösteriyor. Şunu unutmayalım. Saat ücretimiz yükselirse, emekliliğimiz daha rahat olur. İkramiyelerimiz daha yüksek olur. Mesai ücretimiz daha yüksek olur. Bu zam biz yüksek zam talebinde bulunmayalım diye olduğunu düşünüyorum. Acaba bize ne kadar zam yapılacak, asgari ücret zammı kadar alacak mıyız diye tartışıyoruz. İyi ama ne istediğimizi net ifade etmeden bunu başaramayız. Biz işçilerin birlik beraberliği var mı? Söz birliği var mı? Ben ekstra değil saat ücretime zam istiyorum talebi var mı? Bugün bu halde olmamızın sebebi bizi birbirine düşüren duygulara kapılmamızdır. Liman yönetimi ise bu fırsatlardan yeterince faydalandı. Hepimizin saat ücreti düşük. Ama biz iktidar muhalefet tartışmasına girmişiz. Kazanan kim? Tabi ki patron.
Benim bir önerim var. Ocak ayında başlayacak olan zam tartışmasına şöyle bakalım. Evyap Limanı’nda saat ücreti en az 30 lira olsun. Buradan tartışmaya başlayalım. Yoksa alışveriş çeki verirler mi, yardım kolisi dağıtılır mı tartışmaları ile birlikte enflasyon altında ezilmek kaçınılmaz. İstemeden olmaz, mücadele etmeden kazanılmaz.