Dr. Ahmet Soysal: İnsanlar aç kalmamak için sağlıksız gıda tüketiyor

Ramis SAĞLAM
İzmir

Hayat pahalılığının artmasıyla birlikte merdiven altı atölyelerde üretilen gıdalar da daha çok gündeme gelmeye başladı. Merdiven altı atölyelerde üretilen alkol ölüm saçmaya devam ediyor. Sahte içkiyi, güvenli gıda üretimini ve bunların halk sağlığına etkilerini Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı emekli öğretim üyesi Dr. Ahmet Soysal ile konuştuk.

Gıda güvenliğinin hem ülkemizin hem de diğer birçok ülkenin kanayan yarası olduğu biliniyor. Her yıl dünyada milyonlarca kişi gıda kaynaklı hastalıklara yakalanırken, bunların büyük bir kısmı hastanelerde tedavi görmek zorunda kalıyor. Merdiven altı atölyelerde üretilen gıdalar nedeniyle binlerce kişi yaşamını yitiriyor.

Dünya Sağlık Örgütüne göre dünyada her yıl on kişiden en az birinin gıda kaynaklı bir sağlık sorunuyla karşılaştığını söyleyen Soysal, bunlardan 420 bininin yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Soysal, “Vatandaş güvenli gıdaya ulaşmak için mutlaka besin maddelerinin etiket bilgilerini kontrol ederek, ambalaj bütünlüğünün bozulup bozulmadığına bakarak alışverişini yapmalı. Ayrıca soğuk zincir de önemli; özellikle dondurulmuş gıdaları soğuk zincir ağına sahip olduğundan emin olunan noktalardan almalı” dedi.

"PAHALILIK MERDİVEN ALTI ÜRETİMİ ARTIRDI"

Ekonomik krizin etkisini yoğun olarak gösterdiği günümüzde merdiven altı üretimin de gittikçe her alanda etkisini gösterdiğini belirten Soysal, uygunsuz imalathanelerde yapılan kaçak üretimin adeta patladığını söyledi.

Soysal, “Çok ucuz satılan bu gıda maddeleri hem besleyici değil hem de güvenli değil. Ancak çok sayıda vatandaşımız, bu riskleri de bilerek bu gıda maddelerini sırf aç kalmamak için tüketiyor. O nedenle böyle dönemlerde güvenli gıda tüketilmemesi sonucu sağlık sorunlarında artış yaşanıyor” diye konuştu.

Güvenli olmayan merdiven altı üretimle ortaya çıkan gıdaları tükettiği için sağlık sorunları yaşayan veya gelecekte yaşayacak binlerce insanın varlığına dikkat çeken Soysal, bunun önemli bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekti. Soysal, sağlıksız koşullarda üretilen gıdaları tüketen yurttaşların gıda yoluyla bulaşan mikroorganizmaları alıp; ishal, ateş gibi tablolarla evinden çıkıp işine gidemeyen kaç kişinin olduğunu tahmin edemediklerini söyledi.

"KANSERE VARAN SAĞLIK SORUNLARIYLA KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ"

Soysal, “Merdiven altı üretilen gıdalarla çeşitli ağır metal ve kimyasalları alıp ileriki yıllarda kanserlere kadar varan sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalacağız. Kaçak imalat ürünü gıdaların tüketilmemesi gerekiyor. Onun için de her şeyden evvel bugün içine düştüğümüz dev ekonomik eşitsizliklerin ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.

Sağlıksız gıdaların halk sağlığı açısından tehlike saçtığını ifade eden Soysal, halk sağlığı açısından gıda kaynaklı riskleri üç ana grupta sınıflandırdıklarını ifade etti. Bunların fiziksel, biyolojik ve kimyasal riskler olduğunu söyleyen Soysal, fiziksel risklerin yabancı madde, toz gibi riskler; biyolojik risklerin ise gıdalarla ve suyla vücuda alınan virüs, bakteri ve parazitler olduğunu söyledi.

Virüs, bakteri ve parazitlerin sıklıkla ishal ve ateş ile seyreden tablolara neden olduğunu vurgulayan Soysal, kimyasalların ise günden güne daha da büyüyen bir tehdit haline geldiğinin altını çizdi. Soysal, ağır metallerden, mikroplastiklere, sentetik kimyasallara kadar uzanan ve her gün daha da büyüyen bir listesi olduğunu hatırlattı. Soysal, sağlıksız koşullarda üretilen gıdaların, endokrin hastalıklardan, nörolojik hastalıklara, kanserlere kadar çeşitli sağlık sorunlara neden olduğunu ifade etti.

"ALKOLLÜ İÇKİ ÜZERİNDEKİ VERGİLER İNDİRİLMELİ"

Sahte içki ve güvenli gıda konusunda vatandaşların dikkat etmesi gereken noktaları sıralayan Soysal, sahte içki yapıp bunu piyasaya sürenlerin etanol yerine ondan çok daha ucuz olan metanol kullandıklarına dikkat çekti. Soysal, “Etanol alkollü içeceklerde bulunan tek alkol türüdür. Körlükten ölüme kadar uzanan sağlık sorunları sahte içkilerin içinde kullanılan metanole bağlı olarak ortaya çıkıyor” dedi.

Vatandaşların sahte içki tuzağına düşmemek için içkilerini mutlaka resmi tekel bayilerinden ve büyük market zincirlerinden almaları gerektiğini belirten Soysal, içki alırken bandrollerin mutlaka kontrol edilmesi ve yırtık, bozuk bandrollü içkilerin alınmaması gerektiğini söyledi. Soysal, “Restoranda da içki sipariş ediliyorsa mutlaka bütünlüğü bozulmamış bir şişe halinde masaya getirilmeli. Otel ve tatil köylerinde ise bu süreçte Tarım ve Orman Bakanlığı mutlaka denetimlerini artırmalı” diye konuştu.

Artan vergiler göz önüne alındığında sahte veya kaçak içkinin önüne geçebilmenin mümkün olmadığını ifade eden Soysal, “20-30 liraya mal olan bir içkinin üzerine 200-250 TL vergi koyulduğunda, kaçak üretimin önüne ne kadar önlem alırsanız alın, geçemezsiniz. Dünyada bizden yüksek vergi uygulayan tek ülke Norveç. Onların kişi başı geliri 81 bin dolar, bizim ise sadece 9 bin dolar. İçki üzerindeki vergi kesinlikle satın alma gücümüzle orantılı bir düzeye indirilmeli. Aksi takdirde kaçak içki ve kaçak içkiden ölüm olaylarının önüne geçmek mümkün olmayacak” dedi.

İzmir haberleri

İzmir'de yeni yılda su ve atık su tarifesine yüzde 26 zam yapılacak

Güzelbahçe Emek ve Demokrasi Platformu: Kayyımlar halk iradesine müdahaledir

Buca Belediyesi İmar AŞ. işçileri hazırladıkları TİS taslağına sahip çıkıyor

Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri haksızlıklara karşı yürüdü

Emeklilerin Ankara yürüyüşü başladı: Açlığa ve yoksulluğa karşı insanca yaşam

Buca Belediyesinde işçiler grev kararını astı

TAMAMI...