Özak Tekstilde bakanlığın rapor kurnazlığı: İşçilerin söylediklerinin tam tersini yazmışlar
Urfa’da bulunan Özak Tekstil Fabrikasına 2020 yılında gelen müfettişlerin hazırladıkları raporda işçiler, kendilerinin ifade etmediği şeylerin raporda kendileri söylemiş gibi yazıldığını iddia etti.
Fotoğraf: Evrensel
Mesut BAYLAV
Urfa
Urfa’da bulunan Özak Tekstil Fabrikasına 2020 yılında gelen müfettişlerin hazırladıkları raporda işçiler, kendilerinin ifade etmediği şeylerin raporda kendileri söylemiş gibi yazıldığını iddia etti. İşçiler, “Yazılanların bizim dediklerimizle alakası yok. Resmen suç işlenerek patron aklanmak isteniyor” dedi. İşçilerden bir kısmı imzaların da kendi imzaları olmadığını ifade etti.
RAPORA GÖRE FABRİKADA BASKI YOK!
HDP Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan 6 Temmuz 2020 tarihinde Özak Tekstil fabrikasında çalışan işçilerin yaşadıkları sorunlara ilişkin TBMM’ye soru önergesi vermişti. İşçilerin şikayetleri arasında DİSK Tekstil sendikasına üye oldukları için baskı ve tehdide maruz bırakılmaları, ücretsiz izne gönderilmeleri gibi sorunlar yer alıyordu. Verilen soru önergesinin ardından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’na bağlı bir müfettiş ve bir müfettiş yardımcısı fabrikaya gelerek hem içeride çalışan işçiler ile hem de patron ile görüşmeler yaparak bir rapor düzenledi. Raporda toplam 29 işçiyle görüşüldüğü belirtilerek işyerinde herhangi bir baskı, sendikal faaliyeti engelleme gibi uygulamaların olmadığı yönünde karar verildiği ortaya çıktı.
KOPYALA YAPIŞTIR İFADELER
İşçilerin verdiği belirtilen ifadeler de raporda yer alırken işçilerin tamamına yakınının ifadesinin aynı olduğu görülüyor. İşçiler ise kendilerinin ifade etmediği şeylerin raporda yazdığını belirtiyor. İşçiler, işyerinde sendikal baskı olduğunu, izinlerde sorunlar yaşadıklarını, Öz-İplik-iş sendikasına geçirilmek üzere tehditlere maruz kaldıklarını müfettişlere söylediklerini belirtiyor. Ancak mahkemelerinin durumuna bakmak için UYAP sistemine girdiklerinde raporu gördüklerini ve şaşkınlıkla karşıladıklarını ifade ediyorlar.
"EĞER FABRİKADA HER ŞEY İYİYSE BEN NİYE DAVA AÇMIŞ OLAYIM?"
İşçilerden M.K aynı zamanda işyeri ile davası devam eden işçilerden biri. Rapor hazırlamak üzere müfettişlerin kendisi ile görüşme yaptığı dönemde de davasının sürdüğünü belirtiyor: "Ben zaten dava açmışım. Eğer fabrikada her şey iyiyse niye dava açmış olayım? Hadi açtım diyelim gider davamı geri çekerim değil mi? Ama böyle bir durum hiç söz konusu değil"
O dönem fabrikada DİSK Tesktil'e üye oldukları için baskı ve tehdit gördüklerini, o süreçte 7-8 ay ücretsiz izne çıkarıldıklarını belirten M.K. "Bunların hepsini tek tek müfettişlere anlattım. Ama raporu görünce baktım ki benim dediğim tek bir kelime bile yok raporda. Hiç mi şikayetçi olan yok? Hiç mi kimse demez ki bir sıkıntı var diye? Bunların amacı belli. Patronu haklı çıkarmaya çalışıyorlar. Süren davamızda da kendilerini haklı çıkarmaya çalışıyorlar" dedi.
PATRONU AKLAMA ÇABALARI ÜZERİNDEN HAZIRLANAN BİR RAPOR
Görüştüğümüz işçilerden bir diğeri, “Ben hatta orda müfettişe sordum. ‘Biz burada sorunlar yaşıyoruz, sizin gelmenizin bize bir faydası olacak mı?’ dedim. ‘İçeride baskı var’ dedim. Ama yazılanlara bakıyoruz, tam tersi ifadeler yer alıyor. Raporda güya demişim ki, ‘ben içeride hiçbir baskı görmüyorum, işverenimden de işimden de memnunum. İşyeriyle ilgili herhangi bir şikâyetim yoktur’. Yalan yanlış ifadeler” dedi. Neredeyse bütün işçilerin ifadelerinin birebir aynı olmasının da ayrı bir sorun olduğunu belirten işçi, “Resmen patronu aklamak için çabalamışlar” diye belirtti.
AV. SÖZEN: RAPORU HAZIRLAYANLAR HAKKINDA YASAL HAKLARIMIZI KULLANACAĞIZ
İşçilerin avukatı Ahmet Ergin Sözen ise, "Rapora bakınca hem bizim müvekkillerimiz hem de tanıklık yapan işçi arkadaşlarımızın isimleri var. Eğer bu kişiler gerçekten bu beyanda bulunmuşsa kendileri ile çelişmiş olurlar zaten. Ama burada bir resmi evrakta sahtecilik söz konusudur. O konuda da gereken suç duyurusunu yapacağız" diye belirtti. Davaların neticelenmek üzere olduğunu da ifade eden Sözen, "Davalarda Özak Tekstil lehine Öz-İplik-İş sendikasının tanığı olarak gösterilen işçiler tanıklıktan dahi çekildiler. Ayrıca DİSK üyesi bizim müvekkillerimizin lehine Öz-İplik-İş sendikasından işçiler mahkeme önünde tanıklık yaptılar. 'Evet, burada sendikal ayrımcılık var, sendikal baskı var' diye mahkeme zaptında resmi beyanları vardır. Rapor hakikaten çok ilginç, sahteliği çok çabuk ortaya çıkacak bir durum. Nasıl rapora geçmiş, şaşırdık açıkçası. Raporu hazırlayan, imzası bulunan herkes hakkında her türlü yasal haklarımızı kullanacağız" dedi.