Roboski'de yaşamını yitirenler için adalet talep edildi: "Cezasızlık politikasından vazgeçin"
Uludere'de TSK uçaklarının bombardımanı sonucu 34 sivilin yaşamını yitirdiği Roboski Katliamı için pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirildi, adalet talep edildi.
Fotoğraf: Evrensel | Adana
Şırnak’ın Uludere ilçesinin Roboskî köyünde 28 Aralık 2011’de Türk Silahlı Kuvvetlerine ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu katledilen 19’u çocuk 34 kişi, pek çok ilde anıldı. Anmalarda, “Katliamdaki hakikat ortaya çıkarılsın, olayın failleri yargılansın, cezasızlık politikaları son bulsun, adaletin yolu Roboski’den geçer” denildi.
İZMİR
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri Roboski katliamının 10. yılında basın açıklaması yaparak Roboski Katliamı ile ilgili hakikatin ortaya çıkmasını ve cezasızlık politikasından vazgeçilmesini istedi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne bir araya gelen İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, "Roboski'nin hesabı sorulacak", "Katil devlet hesap verecek" sloganları attı.
Açıklamayı okuyan KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Veysel Beyazadam, 10 yıl önce gencecik sivil insanların üzerine atılan bombaların hem Roboskili insanlara hem de bir bütün olarak Kürt halkının benliğine atıldığını söyleyerek, bu yüzden unutulmaması ve sahip çıkılması gerektiğini belirtti.
Beyazadam, "1915’de, Dersim’de, Maraş’ta, Zilan’da, Sivas’ta, 90’lı yıllarda, Roboski’de, Cizre’de, Suruç’ta, Ankara’da sayılarla ölçülemeyecek kadar binlerce insanımızı bu militarist politikalardan dolayı kaybettik. Burada acıları yarıştırmadan, toplumsal adaletin bir gün herkese lazım olacağını yinelemek isteriz" diyerek insanlığın evrensel değerlerinin her yurttaş için aynı minvalde olmasını talep ettiklerini ifade etti.
December 28, 2021
"GERÇEKLER AÇIĞA ÇIKARTILSIN"
Devlete ve siyasal iktidara çağrı yapan Beyazadam, son olarak talepleri sıraladı:
- "Roboski Katliamı ile ilgili hakikatin ortaya çıkması için üzerinize düşen sorumluğu yerine getirin, cezasızlık politikasından vazgeçin
- Devletin aşırı güvenlik politikalara gösterdiği hassasiyetin, bu katliamlara ilişkin gerçeği açığa çıkartılmasına da gösterilsin.
- Yine Roma Statüsü çerçevesince değerlendirildiği vakit yaşanan bu katliamın, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğu gerçeğinin kabul edilmesini ve ailelerin adalete erişimin sağlanması için tüm engellerin bertaraf edilmesini gerektiğini hatırlatıyoruz." (İzmir/EVRENSEL)
ADANA
İHD Adana Şubesi Roboski Katliamı’nın 10’uncu yıl dönümü nedeniyle basın açıklaması gerçekleştirdi. İnönü Parkı’nda bir araya gelen yurttaşlar Dövizlerle oluşturulan “Roboski İçin Adalet” yazısı önünde ellerinde hayatını kaybeden yurttaşların isimlerini taşıyarak adalet talep eti.
Basın açıklamasını okuyan İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş, “devlet sırrı” adı altında katliamın belgeleri kamuoyundan gizlenerek sorumluların ifadesine bile başvurulmadığını hatırlattı. Katliamla ilgili Askeri Savcılık tarafından yapılan soruşturmada “Hata” yoluyla işlendiği gerekçesi ile takipsizlik kararı verildiğini belirten Ataş, Roboski için adalet arayışlarının devam edeceğini söyledi.
“ROBOSKİ KATLİAMI CEZASIZLIĞIN ALENİ ŞEKİLDE UYGULANDIĞI BİR KATLİAM OLDU”
Roboski katliamının Genel Kurmay Başkanlığı talimatı ile herkesin gözü önünde işlenmiş bir katliam olduğunu dile getiren Ataş, “Ancak açık bir cezasızlık hukuku ile dosya kapatılmıştır. Elbette ki; bu katliam Türkiye’de kamu görevlilerinin yaptığı ilk katliam ve cinayet değildir. Ama; Roboski katliamı, devletin dahi inkar edemediği, katliam yaparken suçüstü yakalanan bir iradenin yargı eliyle cezasızlık hukukundan bu kadar aleni bir şekilde faydalandırıldığı bir katliam olmuştur. Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Roboski Katliamının MİT yetkilileri tarafından verilen istihbarat neticesinde yapıldığını açıkça beyan etmişti” diye konuştu.
“EŞİTLİK VE BARIŞ İÇİN BU KATLİAMLARA SESSİZ KALMAYALIM”
Cezasızlıkla yetinilmeyerek adalet mücadelelerinde de devletin zulmüne maruz kalan, çocuklarını katır sırtında taşıyan Roboski’li ailelere davalar açıldığını ifade eden Ataş, şunları söyledi,
“Devletin Kürt meselesi karşısındaki yıllardır süren baskı, asimilasyon ve şiddet ile ‘dize getirme’ anlayışına karşın, bu topraklarda barış ve adalet duygusunun, eşit olarak bir arada yaşama hedefinin daha fazla yıpranmaması için Türkiye halklarının bu katliamlara karşı sessizliğini bozması gerekmektedir. Suskunluğumuz bu katliamların ülkenin her yanına sıçramasına, daha fazla kan ve göz yaşı akmasına sebep olacaktır. Bizler İnsan hakları savunucuları olarak, faillerinin yargı önüne çıkarılmayan ve çıkarmamakta direnen hükümete karşı, Roboski katliamının 10. yıldönümünde Roboskili ailelerin yanında olduğumuzu, katliamı asla unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı buradan bir kez daha belirtiyoruz. Roboski’yi savunmak adalet aramaktır, İnsanlığı savunmaktır. Bu savunmamız, adalet arayışı mücadelemiz her zaman devam edecektir.” (Adana/EVRENSEL)
DİYARBAKIR
Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Roboski katliamının yıldönümüne ilişkin Diyarbakır'da bulunan Rojava Parkı'nda anma gerçekleştirdi. Yapılan anmadan "Roboski'yi unutmadık" pankartı açılırken, "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" ve " Roboski'yi unutma unutturma" sloganları atıldı.
Gerçekleştirilen anmada, katliamını üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen gerçek faillerin ortaya çıkarılması yönünde herhangi bir çalışmanın yürütülmediğine dikkat çekilerek cezasızlık politikasının uygulandığına vurgu yapıldı.
KONU KÜRTLER OLUNCA HERKES SESİZ KALIYOR
10 yıl önce katliamda yaşamını yitiren 17’si çocuk toplam 34 sivil insanı anarak kitle adına konuşma yapan Amed Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Hasan Hayri Eroğlu, "1943 yılının temmuz ayında Van'ın Özalp ilçesinde, 33 kişi 3. Ordu komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalının emriyle yargısız olarak kurşuna dizilmiş ve tarih içerisinde 'devlet sırrı' denerek sorumlular yargı önüne çıkarılmamıştır. Bu olaydan sonra katliam emrini veren Mustafa Muğlalı ismi bir abide gibi oradaki kışlaya verilmiştir. Bu cezasızlık politikası yıllar geçse de hiçbir zaman değişmemiş 'tarih tekerrürden ibarettir' değimi halkımız için bir daha gündeme gelmiştir. Bölgede yaşanan hak ihlalleri, konu Kürtler olunca devletin bütün kurumları ağız birliği etmişçesine olayı kapatmak ve Kürtlere eğer sesiniz çıkarsa sonunuz böyle olur anlayışını geliştirmiştir" dedi.
MAHKEMELERDE HERHANGİ BİR KARAR ÇIKMADI
Eroğlu, "Katliamdan sonraki gün yaşamını yitirenlerin aileleri ve köylüler, havadan yapılan bombardıman sonucunda parçalanmış cansız bedenleri battaniyelere sarılmış şekilde katır sırtlarında taşıması hala hafızalarımızda tazeliğini koruyor. Katliamla ilgili bir dizi hukuki ve siyasi süreç yaşandı, soruşturma dosyası askeri savcılığa gönderildi. Müfettişler görevlendirildi, komisyonlar kuruldu ve ne yazık ki bu tür dosyalarda her zaman şahit olduğumuz üzere gerçeğin üstü kalın bir sır perdesi ile örtüldü ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Yetkililerin yaptığı açıklamalarda ölenlerin ailelerine maddi tazminat teklif edilmiş, ölenler için 'öldüler ama tazminatını da ödüyoruz' denerek toplum vicdanında ağır tahribatlar yaratmıştır. Burada tazminat verilerek resmi olarak bu suçun işlendiği kabul edilmiş ancak bu korkunç olayda sorumlular hakkında mahkemelerde herhangi bir karar çıkmamıştır" dedi.
FAİLLER BİR AN ÖNCE YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMALI
Yaşanan olayın toplumun vicdanında büyük yaralar açtığını ifade eden Eroğlu, "Tıpkı geçmişte yaşanan Dersim, Zilan ve 33 kurşun gibi. Ne yazık ki bu coğrafya geçmişten beri bitmek tükenmek bilmeyen acıların, kayıpların faili meçhul cinayetlerin coğrafyası olmuştur. Çözümsüzlük politikaları, demokratik değerlerden uzaklaşma, cezasızlık politikaları ve geçmişle yüzleşmekten kaçınma büyük felaketlerin ve acıların yaşanmasına sebep olmuştur.
Biz sivil toplum örgütleri ve insan hakları savunucuları olarak geçmiş ile yüzleşmenin kaçınılmaz olduğunu, hakikatin ortaya çıkarılmasındaki çözüm gücüne bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz. Eğer bu sağlanırsa, bir nebze olsun olayın mağdurlarının yaralarını sağaltır, toplumda adalet duygusu oluşur, demokratik ve güvenli bir geleceğin inşasına önemli katkı sunmuş olur.
Sonuç olarak yetkililerden katliamdaki hakikatin ortaya çıkarılmasını olayın faillerinin tespit edilerek yargı önüne çıkarılmasını ve cezasızlık politikasının bir an evvel son bulmasını talep ediyoruz" dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)
DERSİM
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri 19 Aralık cezaevi, Maraş ve Roboski katliamlarını Sanat Sokağında yaptıkları basın açıklamasıyla kınadı. Yapılan açıklamada "19 Aralık, Maraş ve Roboski katliamlarının üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin failleri yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmadan kalıcı, adil ve onarıcı bir toplumsal huzur sağlanamayacaktır" denildi.
"MARAŞ'IN ARKASINDAKİ GÜÇLER ORTAYA ÇIKARILMADI"
Açıklamayı yapan HDP İl Eş Başkanı Nurşat Yeşil, devletin hâkimiyetini sağlama adına yakın tarihte onlarca insanın devlet şiddeti sonucu yaşamını yitirdiğine vurgu yaparak, "Sadece aralık ayında yaşanan Maraş, 19 Aralık cezaevi ve Roboski katliamları aynı gerekçe ya da amaçla yapıldı. 43 yıl önce bugün, Maraş’ta başlayan saldırılarda 105 Alevi yurttaşımız katledildi, binden fazlası yaralandı, yüzlerce ev ve iş yeri tahrip edildi. Halklar ve inançlar bahçesi Maraş’ta Alevi, solcu, demokrat insanlar kıyıma uğratıldı, sağ kalanlar da baskı altına alınarak göçe zorlandı. Bu katliamdaki baş aktörün “derin devlet” olduğu yıllar sonra o dönemin Başbakanı’nın çekmecesinden çıkan ‘bilgi notu’yla ortaya çıktı. Tarihimiz boyunca egemen güçler, ‘din ve mezhep’ öğesini kullanarak, halklarımızı düşmanlaştırdı. 43 yıl geçti, ancak bu devlet organizasyonunun arkasındaki güçler tam olarak açığa çıkarılmadı. Sorumluluğu bulunanlar ya hiç yargılanmadı ya da bir bölümü, göstermelik davalarla yargılanıp beraat ettirildi" dedi.
"YENİ KATLİAMLARA İMZA ATMAYA DEVAM EDİYORLAR"
19 Aralık 2000 tarihinde cezaevlerinde yaşanan katliama da dikkat çeken Yeşil "Devletin hâkimiyetini sağlama' adına 28 tutuklu ve hükümlü katledildi. Operasyonun adını utanmadan ‘Hayata Dönüş’ koydular. Oysa gizli belgelerde operasyon için en az bir yıllık hazırlık yapıldığı ve adının 'Tufan' konduğu sonradan açığa çıktı. 20 hapishanede eş zamanlı olarak yaptıkları ‘operasyonla’ Cumhuriyet tarihinin en büyük cezaevi katliamını gerçekleştirenler bugün hasta tutsakları salıvermeyerek, tek tek ölümlerine sebebiyet vererek yeni katliamlara imza atmaya devam etmektedir."
"SORUMLULAR YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMADI"
Katliamlarla, baskı ve tehditlerle halkları ve bireyleri terbiye etme, sistemin çizdiği sınırlarda yaşamaya zorlama ve resmi politikalara itaat
etme dayatmasının kahredici sonuçlarından birinin de Roboski olduğunu anlatan Yeşil "28 Aralık 2011 tarihinde Roboski’de yaşandı. On yıl önce, devletin savaş uçakları, çoğu çocuk ve genç 34 insanı bombalayarak katletti. Roboski Katliamı'nın üzerinden on yıl geçti, ancak sorumlular yargı önüne çıkarılmadı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada, şüphelilerin isimleri dahi tespit edilmeden görevsizlik kararı verildi. Katliamın asker, sivil, bürokrat ve siyasetçi sorumluları korundu. Dava dosyası döndü dolaştı, katliamın emrini veren karargaha teslim edildi. Genelkurmay Askeri Savcılığı da, kurum içi yazışma yoluyla katliamın gerçekleştiği emir komuta zincirini tek tek tespit etmesine rağmen, faillerin hiçbirinin ifadesini dahi almadı ve takipsizlik kararı verdi. Buna itiraz başvurusu ise katliama imza atan Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nca reddedildi. Bizler biliyoruz ki, insanlık dışı uygulamaları yok saymak, unutturmak ya da üstünü kapatmak mümkün değildir. Sadece geçmişle değil, bugün yaşananlarla da yüzleşmek, hakikatleri ortaya çıkarmak vazgeçmeyeceğimiz
bir amaçtır. 19 Aralık, Maraş ve Roboski katliamlarının üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin failleri yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmadan kalıcı, adil ve onarıcı bir toplumsal huzur sağlanamayacaktır" dedi. (Dersim/EVRENSEL)
ANTEP
İnsan Hakları Derneği (İHD) Antep Şubesinin çağrısıyla Roboski Katliamı’nın yıldönümünde Yeşilsu Parkı'nda açıklama yapıldı.
İHD Antep Şube Başkanı Sinan Taştekin, "Roboski aydınlatılmadıkça, Roboski’de yaşananlar halka açıkça anlatılmadıkça Türkiye siyasetinde sivilleşme ve demokratikleşme söz konusu olmayacaktır. Adalet olmadan barışın mümkün olamayacağı, adaleti tesis edemeyen rejimlerin değişime direnerek, haritaların da yeniden çizileceği kanlı iç savaşlara ortam hazırladıkları açıkça görülmektedir” dedi. (Antep/EVRENSEL)
ELAZIĞ
28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleşen Roboski Katliamı’nın 10.yıldönümünde Elazığ HDP il örgütü Hozat Garajı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Emek Partili üyelerde katıldı. Basın metnin okuyan HDP İl Başkanı Ali Yıldırım, 34 kişinin katledilmesinin ardından AKP yetkililerinin 'kasıt yok' dediğini ve takipsizlik kararı verildiğini hatırlatarak iktidarın hala suçları örtbas etmeye çalıştığını belirtti. Yıldırım, "AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir kez daha sesleniyoruz. Korkmuyoruz, korkmayacağız, hesap soracağız" diye konuştu.(Elazığ/EVRENSEL)
ANKARA
Roboski İçin Adalet Girişimi üyelerinin, katliamında yıldönümünde yapmak istedikleri basın açıklaması polislerce engellenmek istendi. Polisin engeline rağmen İHD Ankara Şube önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, “Katiller bulunsun Roboski, bir daha asla” pankartı açıldı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu , HDP Ankara İl Eş Başkanı Pakize Sinemillioğlu ve çok sayıda kişi katıldı.
"AİHM GÖZ ARDI ETTİ"
Açıklamada konuşan İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen, ailelerin Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yaptıklarını fakat mahkemenin başvuruda eksiklikler olduğunu gerekçe göstererek 24 Şubat 2015’te başvuruyu reddettiklerini belirtti. Bir katliam davasının esastan görüşülmesi gerekirken teknik olarak evrak eksikliğinden dolayı reddedildiğine dikkat çeken Çevirmen, “Bu kez hayatını kaybedenlerin yakınlarından oluşan 281 kişi, 22 Ağustos 2016’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM, başvuruların yaşam hakkı ihlaline ve dahası bir katliama ilişkin olduğunu göz ardı ederek iç hukuk yollarının tüketilmediğini gerekçe göstererek 17 Mayıs 2018’de başvuruyu reddetti. 2016 yılında, dönemin bakanlarından birisinin ‘Uludere konusunun, uçak konusunun tekrar inceleneceğini düşünüyorum’ demesi üzerine dava avukatları, bu söylem ve yeni delilleri gerekçe göstererek Haziran 2019’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na katliam dosyasının yeniden açılması için başvurdu. Başsavcılık yetkisizlik kararıyla dosyayı Uludere Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. Bu başvuruyla ilgili bir işlem gerçekleştirilmedi” ifadelerini kullandı.
"CEZASIZLIK POLİTİKASI DEVAM EDİYOR"
Ailelerin ve insan hakları savunucularının adalet arayışını yeni başvurularla devam ettiğini belirten Çevirmen, “Roboskili aileler 9 Nisan 2021’de AYM’ye yeniden başvurdu. 10 yıldır; bir köy, bir halk, bir toplum hep birlikte adaleti arıyoruz. O geceden bugüne hukuk ve adalet yok, ancak cezasızlık politikası; hakim bir devlet anlayışı olarak devam ediyor. 34 insanımızın bombalarla öldürüldüğü her kesim tarafından kabul görmüş, kanıtlanmışken, katliam adalet sisteminde hala karşılığını bulamadı ve katliamın üzeri el birliği ile kapatılmak isteniyor. Roboski’de bir katliam yapılmıştır ve insanlığa karşı bir suç işlenmiştir. Sorumlular mutlaka ortaya çıkacaktır. Her toplumun hafızası vardır. Ne kadar saklama ve inkâr yoluna gidilse de bu hafıza hem barış hem de adaleti talep ediyor. Roboski’ye adalet gelmeden Türkiye’ye adalet gelmeyecektir” şeklinde konuştu.
"ÜLKEYE HUKUK GELECEK"
Ardından Konuşan HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, polisin açıklamaya engellemek istemesine dikkat çekerek, "Bu kadar yasaları hukuku ayaklar altına almak Ankara Emniyeti’nin yapabileceği bir iştir. Bu ülkeye hukuk gelecek ve şu anda burada vatandaşların anayasal hak ve özgürlüklerini kısıtlamaya çalışan kamu görevlileri mutlaka yargılanacaktır” dedi. Gergerlioğlu, “Roboski katliamının önünün aydınlatılmasındaki tüm engeller idari yargısal tüm engellerin kaldırılması için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Buna söz veriyoruz“ şeklinde konuştu.
URFA
Urfa Emek ve Demokrasi Platformu, Haliliye ilçesi Topçu Meydanı'nda Roboski Katliamı'nın yıl dönümüne ilişkin açıklama yaptı. "Roboskî dram değil katliamdır unutmadık, unutmayacağız" pankartının açıkladığı açıklama, katliamda yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşuyla başladı.
"Roboskî'yi unutmadık unutmayacağız", "Katiller halka hesap verecek" sloganlarının atıldığı eylemde konuşan KESK Urfa Şubeler Platformu dönem Sözcüsü Eylem Salar, cezasızlığa dikkati çekerek sorumluların yargılanması çağrısında bulundu.
HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, katliamı kınayarak, "Türkiye tarihi, katliamlar tarihi. Maraş katliamının yıl dönümü, Maraş'ta da Roboskî'de olduğu gibi katiller yargılanmadı. Çünkü katledilenler Kürtler. Biz buradayız. Adaletin, hakikatin yolunda olacağız. Sizin katletme gücünüz, zulmünüz var ama karşınızda adalet için direnenler olacak. Biz adaleti sağlayacağız. Bize köleliği dayatanlar bilsin ki Kürtler kimseye boyun eğmez. Her şeye rağmen barış istiyoruz. Onurlu bir mücadele sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
VAN
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van İl Örgütü, Roboski katliamının yıldönümüne ilişkin açıklama yaptı. Kentteki Perihanoğlu İş Merkezi önünde yapılan açıklamaya, KESK, HDP, TUHAY-DER, MEBYA-DER, Barış Anneleri Meclisi ve TJA aktivistleri katıldı. “Roboski’yi unutma unutturma” pankartının açıldığı açıklamada, katliamda yaşamını yitiren 34 kişinin fotoğrafları yere serilerek serilip yanlarına da karanfil bırakıldı.
Açıklamayı okuyan DBP Parti Meclisi (PM) üyesi Ejder Ekinci, katliamın üzerinden 10 yıl geçtiğini, ancak şu ana kadar faillerin yargılanmadığını, aksine katliama onay verenlerin hala görevlerinin başında olduğunu hatırlattı. Katliam sonrasında olay yerinde çekilen fotoğraflarının hala hafızalarında olduğunu vurgulayan Ekinci, “Bu ülkenin yurttaşı olan 34 insan öldürüldü ama bu katliamın soruşturulması için bir mahkeme bulunamadı” dedi.
BAROLAR'DAN ORTAK AÇIKLAMA
Roboski Katliamın 10'uncu yılında Diyarbakır, Van, Urfa, Mardin, Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Dersim, Hakkari, Kars, Muş, Siirt ve Şırnak baroları ortak yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, katliam sonrası yürütülen soruşturma ve incelemelerin cezasızlık politikası üzerine kurgulanarak yürütüldüğü hatırlatılarak, "Katliamın üzerinden 10 yıl geçmiş olmasına rağmen tek bir kişi dahi yargı önüne çıkarılmadı . Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından 7 Ocak 2014 tarihinde; 'Gerek şüphelilerin gerekse olayda görevli TSK personelinin TBMM ve Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde kanun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görevin gereklerini yerine getirdikleri, görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri, dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davasını açılmasını gerektiren sebep bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı vererek soruşturma dosyasını kapattı.' Yaşanan katliam, parçalanmış bedenler, ailelerin ve toplumun yaşadığı acı hiç bir zaman bu soruşturmanın konusu olmadı" ifadeleri kullanıldı.
Bilinçli olarak etkili bir şekilde yürütülmeyen soruşturmalarda ki eksikliklerin, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarafından paylaşılan inceleme raporuyla devam ettiği belirtilen açıklamada, "Raporda, 'Kasıt yok, sivil idare ile askeri yetkililer arasında koordinasyonsuzluk var' denilerek yaşanan ağır acı sıradanlaştırılmaya çalışıldı. Kürt coğrafyasının kanayan yaralarından biri olan Roboski Katliamı'na Anayasa Mahkemesi'nin ve AİHM'in bakış açısı da kaçınılmaz hata olarak nitelendirilen katliamın cezasızlıkla sonuçlanmasının bir parçası haline geldi" denildi.
Açıklamanın devamında, Türkiye'de işleyen bir adalet mekanizmasının olmadığının en somut göstergesinin Roboski Katliamı olduğu belirtilerek şunlar kaydedildi: "Yaşanan olay sonrasında yürütülen soruşturmalarla adaleti tesis etmek yargının göreviydi. Çağımızda devletlerin en önemli vasıflarından biri de hesap verebilir olmasıdır. Roboski Katliamı'nda da gerçek sorumluların yargılanmaları sağlanarak adaletin tesis edilmesinin sağlanması devletin en önemli görevlerinden biridir. Karanlıkta bırakılmak istenilen Roboski Katliamı'nın devletin ve iktidarın en önemli sınavlarından biri olduğu, Kürt meselesinin çözümü yolunda temel taşlardan biri olduğu, Türkiye'de barışın ve adaletin yolunun Roboski'den geçtiği unutulmamalıdır. Bizler aşağıda imzası bulunan Barolar olarak; Roboski'de kanayan yaranın, sadece katledilen 34 yurttaşın yakınlarının değil bizim de kanayan yaramız olduğunu hatırlatıyoruz. 'Kaçınılmaz hata' olarak nitelendirilen Roboski Katliamı'nın tarihin karanlığında kaybolmayacağını, adalet ve hakikate erişinceye dek mücadele edeceğimizin bilinmesini istiyor, devleti de asli yükümlülüklerinden biri olan adaleti tesis etme görevini yerine getirmeye davet ediyoruz."
MARDİN
HDP Mardin İl Örgütü ile İHD Mardin Şubesi, katliamın yıldönümü dolayısıyla açıklama yaptı. HDP il binası önünde yapılan basın açıklamasında, HDP Milletvekili Pero Dündar ve İl Eş Başkanı Salih Kuday konuştu. Açıklamada, Roboski'ye adalet sağlanana kadar hesap sormaya devam edileceği vurgulandı.
İHD Mardin Şubesi de İl binasında açıklama yaparak, katliamın faillerinin açığa çıkarılması çağrısında bulundu.
BATMAN
HDP Batman İl Örgütü önünde katliamın yıldönümü dolayısıyla yapılan açıklamaya, yerlerine kayyım atanan Batman Belediyesi Eş başkanları Mehmet Demir ve Songül Korkmaz, Barış Anneleri Meclisi, TJA ve çok sayıda kişi katıldı. "Roboski’yi unutturamazsınız, perdeleyemezsiniz" pankartının açıldığı açıklamada konuşan HDP İl Eş Başkanı Fatma Ablay, “Katliam tarihinden bugüne kadar Roboskîliler üzerindeki baskı ve şiddet kesintisiz bir şekilde sürdü. Adalete erişim talepleri her seferinde zulümle karşılık bulan Roboskîlilerin yaşadığı bu bölgede, 8 yıllık zaman süresince askeri operasyonlar nedeniyle güvenlik güçlerinin bombalama faaliyetleri devam etti. Belleğimizde derin bir iz bırakan bu katliam emrini veren ve gerçekleştiren tüm sorumlular tespit edilene kadar mücadeleye devam edeceğiz" dedi.
ANTALYA
HDP Antalya İl Örgütü, parti binası önünde yaptığı basın açıklamasıyla Roboski Katliamı'nda yaşamını yitiren 34 kişiyi andı. "Unutma unutturma Roboski için adalet" yazılı pankartın açıldığı açıklamada, yere serilen siyah bezin üzerine karanfil konuldu. Açıklamada konuşan HDP Antalya İl Eş Başkanı Muhsin Taşar, Roboski Katliamı'nın gerçek sorumluların bulunup yargılanarak, adaletin sağlanması istedi (MA)