Holden Caulfield yalnızlığı ve yeni yıl

2021 bir film olsa bazılarımız “O kadar lanet bir filmdi ki sarhoş olmasaydım sonuna kadar izleyemezdim” dememek için kendini zor tutardı. Bu alıntı Salinger’ın Çavdar Tarlasında Çocuklar eserini okuyanlar için hiç yabancı değil. Kitabın kahramanı Holden Caulfield beğenmediği bir film ve yapmacıklı hareketlerle karşılaştığında sıklıkla bu cümleyi kullanıyor. Hikâye ana karakter Holden ağzında okuyucuya aktarılıyor. Holden her gittiği okuldan atılan, toplumun genel normalleri ile sürekli dalga geçen, ilk gençlik yıllarını oldukça yalnız geçiren bir ergen. Salinger Holden’ın ağzından onun yaşamında çok kısa bir kesit sunuyor. Holden ne kadar arkadaş edinmek istese de ters köşe oluyor, beklenmedik sonuçlar hikâyeyi daha da enteresan hale getiriyor. Eserin üstüne bu işin erbabı onlarca eleştirmen yazılar, makaleler yazmıştır. Hem eserin okunmasını hem de ilgilisine eleştiri metinlerinin okunmasını tavsiye ederiz. Ancak bu rotanın konusuna Holden’ın dahil olmasının sebebi bizlerle benzerliği. Bu benzetmenin sonu son dönem oldukça moda bir terim olarak karşımıza çıkan “yıkıklık” övgüsüne çıkmayacak baştan belirtelim.

2021 YILI GELECEĞİMİZ ADINA SORUNLARIN DERİNLEŞTİĞİ BİR YIL OLDU

2021 filmine yaptığımız ilk cümledeki eleştiriye kitabı okumayanlarımız da katılıyordur sanırım. Holden ile benzerliğimiz buradan başlıyor işte. 2020 – 2021 pandemi yılı olarak dünya tarihinde yerini aldı. Pandeminin sosyal, ekonomik ve siyasal sonuçlarını bu yılın bütününde hep beraber hissettik. Uzun süren, kimsenin doğru düzgün eğitim alamadığı bir online süreç, ekonomik krizin en derin etkileri, tek adam yönetiminin her kulvarda artan, gençliğe hayatı zindan eden politikaları…Bunların toplamı 2021 yılının en kaba özetini karşımıza çıkarıyor. Yeni yıla girerken tüm bunların ağırlıklarıyla giriyoruz. Holden’ın hikâyesi de Noel tatilinden hemen önce başlıyor. Okuldan atılan, yurt arkadaşlarıyla kavga eden, sevdiği bir kız arkadaşıyla randevusu berbat olan, kaldığı otel odasında tanıştığı Maurice tarafından darp ve gasp edilen ve hatta çok sevdiği tarih öğretmeni tarafından tacize uğrayan Holden bunların tamamını Noel tatili arifesinden hemen önce yaşıyor. Yani bir yıldan çıkarken gelecek yeni yılı kutulamak isterken Holden kendi yaşadıklarını ne kadar yaşamak istemez ise Türkiye gençliği de 2021 yılından çıkarken 2022 yılını selamlarken içinde bulunduğu durumu o kadar istemez halde.

2021 AYNI ZAMANDA MÜCADELE ÖRNEKLERİYLE DOLU

Holden sık sık yetişkinlerin onun sorunlarını anlamadığını vurguluyor, hatta kendi akranlarının bile. Onun için küçük kardeşi Phoebe’yi ayrı bir yerde tutuyor her zaman. Holden’ı anlayan, dinleyen ve onunla her ne pahasına olursa olsun hareket etmek isteyen küçük bir kız kardeş. Bizler içinse “Phoebe”ler yine kendimiziz. Her koşul ve şartta yaşadığımız sorunları en iyi anlayacak, dinleyecek ve ortak hareket edecek olanlar bizleriz. Geçtiğimiz yıl aynı zamanda bunun sık yaşandığı bir yıl olarak da tarihe geçecek. 2021 yılı Boğaziçi öğrencilerinin atanmış rektör Melih Bulu’ya karşı ve demokratik üniversite talebiyle mücadele etmesiyle başlamıştı. Ardı sıra üniversitelerin online eğitimde olmasına rağmen bu talebi sahiplendi ve tepki gösterdi. İstanbul Sözleşmesi adına genç kadınlar sokaklarda taleplerini dile getirdi. Ve son düzlükte ekonomik problemler ve acil talepler adına gençler sokaklarda taleplerini dile getirdiler, imza kampanyaları gibi birçok işi organize ettiler. Birbirine anlayan, talepleri ortak gençlik kesimlerinin mücadelesinin de yılı oldu 2021.

2022’DE DE ROTA ACİL TALEPLER VE TEK ADAM YÖNETİMİNİN GERİLETİLMESİ İÇİN MÜCADELE!

Hikâyenin okuyucu için olan kısmı kapanırken Holden’ın sorunları çözülmüyor. Hatta ipuçları sorunların daha süreceğine işaret ediyor. Ancak Holden deneyimleri artık bu süreci nasıl ilerleteceğine dair veriler de topladı. Önümüzdeki dönem Türkiye’de sorunların bir anda çözüleceğini söylemek açıktan yalan söylemek olur. 2022 her türlü sorunumuzun derinleşeceği bir yıl. Bu gerçeklikle hareket etmek gerekiyor. Ancak geçtiğimiz yıllarda bu sorunların nasıl çözüleceğine dair fena deneyim biriktirmedik. 2022 yılının gençlik açısından görece daha iyi geçmesi bu deneyimlerden çıkarttığımız derslere bağlı. Acil taleplerimiz adına mücadele, tek adam yönetiminin geriletilmesi etrafında birleşmeden sorunlarımız derinleşeceği gerçeği, bizi Holden’ın yalnızlığından daha kötü bir yere bile sürükleyebilir.

Holden Caulfield yalnız, ilk gençlik yıllarının sonunda bir çocuktu. Onun iyi hissetmesi bile ancak Phoebe ile birlikteyken, hata onu çok fazla sıkıştıran ağabeyi D.B. ile geçirdiği vakitlerde oluyordu, hatta belki kaybettiği kardeşi Allie’yi andığı vakitlerde. Holden’dan bizim çıkardığımız ders her ne koşulda olursa olsun birbirimize sarılmak olsa gerek. Yazar Holden’ın ağzından son cümleyi bırakıveriyor: “Sakın kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra.”   

Herkese iyi yıllar. Gerçekten eşit, özgür bir geleceğe ve birbirimize özlem duymadığımız yıllar yaşamak dileğiyle.