29 Aralık 2021 00:00

Farklı talepler ortak özlemler

EMEP’in Gebze’deki basın açıklamasının dönüş yolunda yorgun düşmüş ama içinde o heyecanı tutan gençler geleceğini kazanmak için yan yana gelmenin yollarını yaratıyor, yaratacak.

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel 

Paylaş

Cemre KAVALA

Kocaeli

 

Fakültenin önünde, ders arasında herkesin elinde telefon... Dolar arttı mı, bu artışın yansımaları nasıl olacak? Kafalarda soru işaretleri dolaşıp duruyor. Üst üste gelen zamlar... Bugün zamlardan etkilenmeyen tek bir genç yok. Zamlar ceplerini düşündürdüğü kadar gelecek kaygısını da artırıyor. Emek Partisi Gebze İlçe Örgütü’nün zamlara, yoksulluğa hayır demek için gerçekleştirdiği basın açıklaması öncesi hazırlıklarda sohbet etme fırsatı yakaladığımız her bir gencin ortak cümlesi: “Geleceğimden endişeliyim.”

Zamlara, artan fiyatlara hayır diyerek uzattığımız bildirileri alan gençlerin hepsi kafasını eğerek alıyor bildirileri. “Haklısınız, her şey çok pahalı” sözleri ile alınıp gidiliyor bildiriler. Okul çıkışı yoğunluğun olduğu bir saatte bir grup liseli gençle sohbet ediyoruz. Yakında sınava girecekler ama hiç umutları olmadığını söylüyorlar. Yurtdışına gidebilmek için dil bölümünü seçmiş biri ama dövizdeki artış bu umudunun da yok olmasına neden olmuş. “Test kitaplarının önünden geçiyorum, geçen bir kitap baktım 65 liraydı” diyor diğeri. Sohbetimiz bitince de “Öyle yaşayıp gidiyoruz işte” diyerek yollarına devam ediyorlar. Sohbet ettiğimiz her gencin cümleleri bu sözlerle bitiyor.  İktisat okuyan Bahar ile konuşuyoruz. “Bölümümle ilgili bir şeyler duydum, merak ettim” diyerek geliyor yanımıza. Artan fiyatlar, hayat pahalılığı deyince gülüyor. Masrafları az olduğu için ailesinin yanında üniversite okumayı tercih etmiş, olabildiğince de kısmış masraflarını. “Hangimiz etkilenmiyoruz?​” diyerek ayrılıyor yanımızdan.

DÖVİZLERE PANKARTLAR HEYECANLA YAZILIYOR

Açıklamanın olacağı güne yaklaştıkça “Hazırlıklar nasıl gidiyor?​” sorusuyla açılan sohbet giderek derinleşiyor. Yaşadıklarını dile getirebileceği, sözünü rahatça söyleyebileceği bir alan yaratılması umutsuzluğa bir delik açılmasına neden oluyor çünkü. Yazılacak dövizler, hazırlanacak pankart için fikirler bile ortaya atılıyor, herkes taleplerini çekinmeden ifade ediyor. Dövizleri hazırlamak için bir araya geldiğimiz akşam herkes heyecanlı. Birçoğunun katılacağı ilk eylem. Kalemler, kartonlar hazır. “Hülagü’lerin saltanatını yıkacağız” yazıyor bir arkadaşımız. “Okulda inanılmaz baskı var, demokratik bir üniversite istiyorum ben” diyor yazarken. Bir diğeri “Et yemek istiyorum” yazıyor. Öğrenci evine geldiğinden beri karbonhidrat ağırlıklı besleniyor. “Et yemeyi geçtim, dışarıdan dürüm falan bile yiyemiyorum artık” diyerek yazıyor o da talebini. Diğer yanda pankart için yazılacak yazı tartışılıyor. Düşünüp dururken “Susmuyoruz yazalım, o alanda da sesimizi daha gür çıkaracağız zaten” diyor et yemek isteyen. Tatlı bir heyecanla dövizler ve pankart hazırlanıyor pazar gününe. En temel taleplerini dile getirebilmek için hazırlanıyor herkes.

Açıklama günü geliyor. Döviz kurundaki hareketlilik, temel ihtiyaçların bile lüks haline geldiği şu günlerde yan yana gelmek, en temel taleplerimizi yüksek sesle söylemek en çok ihtiyacımız olan şey. “Et yemek istiyorum” “Demokratik bilimsel bir eğitim istiyorum” gibi gençliğin temel taleplerini dile getirdiği, miting havasında geçen bir açıklama oldu. Açıklama öncesi oluşan heyecan, açıklama anının verdiği coşku açıklama sonrasına da yansıdı. Ekonominin gidişatını kabullenmemek, bize sunulan bu hayata, yaşatılan gelecek kaygısına dur diyebilmek çıkaracağımız sesin her geçen gün güçlenmesine bağlı. Dönüş yolunda yorgun düşmüş, uyuklayan ama içinde o heyecanı tutan gençler geleceğini kazanmak için yan yana gelmenin yollarını yaratıyor, yaratacak.

ÖNCEKİ HABER

Gerçek kapitalizm tam olarak bu!

SONRAKİ HABER

Nebati’nin gözlerinde yeni model: Binde üçe ziyafet gençliğe sefalet!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa