Mimarlık ve tasarımda kolektif yaşamı örgütlemek: Vkhutemas
Vkhutemas, bir işçi iktidarının kapitalist ilişkiler karşısında inşa etmeye çalıştığı yeni bir yaşam biçiminin, sanat ve mimarlık yolu ile değiştirici aktörü rolünü üstleniyordu.
Görsel: Sakıp Sabancı Müzesi İnternet Sitesi
Berzan SÖNMEZ
İTÜ Mimarlık Bölümü
Sanat, mimarlık ve endüstriyel alanda uzman yetiştirmek üzere kurulan Vkhutemas (Yüksek Sanat ve Teknik Stüdyoları) okulu, 1920 yılında Vladimir I. Lenin’in talimatıyla Moskova’da kuruldu. 1930’da feshedilene kadar yetiştirdiği öğrencilerle, eğitim verdiği alanlarda -her ne kadar adı telaffuz edilmese de- dünyada belirli akımların öncülüğünü üstlendi.
DEMOKRATİK EĞİTİMİN BİR ÖRNEĞİ
Vkhutemas’ı ortaya çıkaran tarihsel koşullara baktığımızda, 20. yüzyıl başlarında o döneme kadar görülmüş en büyük savaş olan Birinci Dünya Savaşı’yla vahşetinin sınırlarını test eden kapitalizmin ve bu savaşın çok etkili olduğunu söyleyebiliriz. Büyük kapitalist ülkelerin başlattıkları bu savaş beraberinde açlık ve sefalet getirdi. Ama savaş sırasında gerçekleşen Ekim Devrimi ve diğer ülkelerdeki işçi sınıfı mücadelesinin ivmelenmesinin getirdiği politik ortam, Vkhutemas’ın kurulmasına zemin hazırladı. Devrim sonrasında insanlığın sorunlarını devrimin ideolojik perspektifiyle değerlendirmeyi ve sanat perspektifini de buradan şekillendirmeyi önüne koyan okul, bütün bileşenlerinin söz sahibi olduğu, demokratik bir üniversite örneği olma niteliği de taşıyor. Temel amacı içe dönük üretim anlayışının, kolektif üretimi ve toplumun ihtiyaçlarının karşılanmasını hedef alan bir anlayışa dönüşmesi ile kendisini kapitalist ilişkilerin karşısında daha doğru bir alternatif olarak var etmekti.
Vkhutemas’ın, Rus avangardının teorilerini gerçekleştirmenin önünü açmayı, barındırdığı düşünsel çeşitliliği ileriye götürmeyi amaçlamasının yanında mimarlık, sanat ve tasarım alanlarına yaptığı katkılar birkaç başlık altında sıralanabilir. Bunlar, farklı disiplinlerin iç içe çalışabileceği modern üretim araçlarının bu disiplinlerdeki kullanımının ihtiyaç duyduğu tekniklerin keşfedilmesi, öğrenciler için de -ön eğitim şartı aramadan- sanat ve mimarlık alanlarındaki objektif kuralları araştıran ve bu doğrultuda standartlaşmış eğitim metotlarının araştıran bir yaklaşım. Vkhutemas’ın kitlesel karakteri onun içindeki en geniş tabana yayılmış bileşeni olan öğrencilerin öncülük ettiği hareketlerle belirleniyor, öğrenciler kendi yayınlarını ve okulun yayınlarını kullanarak ülke içerisinde öğrenci örgütlerinin sesini duyurabiliyorlardı. Dayandıkları öğrenci hareketinin temeli ve ülkenin içindeki politik ortam onlara rahat bir tartışma ortamı sağlıyor, ilerlemelerini kolaylaştırıyordu. Vkhutemas’ta Klasisizm karşıtı öğrenci hareketi, Rasyonalizm ve Konstrüktivizm eğilimlerinin rekabet edeceği bir sürece girişin önünü açmıştı. Sonrasında bu hareket “soyut formal sorunlara odaklanan çalışmaların yerine gerçek eylemselliğe dönük uğraşların merkeze alınmasını” talep ederek yoğunlukla Konstrüktivist örneklerin üretildiği bir döneme geçiş yaptı.
YENİ YAŞAM İÇİN SANAT VE MİMARLIK
Öğrenci hareketinin bu kadar belirleyici olduğu Vkhutemas, demokratik yapısıyla ilerlemenin somut dayanağı ve örneği olarak da incelenebilir. Konstrüktivist anlayış doğrultusunda “sosyal yoğunlaştırıcı” olarak kurguladıkları günlük hayat mekanları ve sundukları programlarla ortak kullanım alanlarında bireyselliğin minimize edildiği, dönüştürülebilir hafif strüktürlü yapı arayışlarında bulundular. Hacimsel organizasyonlarla sundukları programatik çözümler işçi yaşamını dönüştürmek istedikleri kolektif yaşam biçimi için temel hazırladı. Bu anlayışa göre kolektif yaşam, insan hayatının sürdürülebilirliği için gerekli olan ihtiyaçların karşılanmasında kolaylık sağlarken, kapitalizmin insanlardan çaldığı bireyleşmenin önünü açmayı hedefliyordu. Buradaki bireyleşme, bireyselleşme anlamında bir bencillikten öte insanın kendini gerçekleştirebilmesi olarak düşünülebilir, bu anlamda bu mimari anlayış kapitalist bireyselleşme (sadece kendi çıkarları için çalışmak ve yaşamak, kolektif yaşamdan uzaklaşmak) yerine komünist bireyleşmenin (aynılaşmadan uzaklaşma, kendini gerçekleştirme) önünü açmayı amaçlıyor denebilir. Bütün bu arayışların çıkış kaynağı estetik kaygılarla birlikte komünist fikrin pratiğe uyarlanması amacıydı. Sınıfsız bir toplum yaratmanın yolu insanların kullandığı her türlü mekân ve aracın yeniden bu fikrin gerçeğe dönüşmesine hizmet edebilmesinden de geçiyordu.
Kısaca sanatın özerk bir yapıdan çıkarılıp günlük hayata entegre edilmesi, güzel sanatların yerine uygulamalı sanatların üretilmesini savunan fikirlerin gelişmesi, sanatı yeniden değerlendirerek, farklı sanat dallarının (heykel, resim, mimarlık vb.) birbirileri arasındaki ilişkiyi incelemiş ve bu alanların arasında bir bütünlük kurmayı amaçlamıştır diyebiliriz. Vkhutemas, bir işçi iktidarının kapitalist ilişkiler karşısında inşa etmeye çalıştığı yeni bir yaşam biçiminin, sanat ve mimarlık yolu ile değiştirici aktörü rolünü üstleniyordu. Ancak 1920’lerin sonuna gelindiğinde SSCB’de değişen koşullarla birlikte Vkhutemas feshedildi ve akademisi başka okullarda görev almak üzere dağıtıldı. Her ne kadar kısa sürmüş gibi gözükse de Vkhutemas, etkin olduğu yaklaşık 10 yılda yetiştirdiği öğrencilerle ve etkilediği okullarla, günümüze uzanan birçok akımın öncülüğünü yaptı. Benzer örneklerine bugün dahi rastlayamadığımız, çağının ötesinde demokratik bir üniversiteydi. Bizler açısından önemini, bulunduğumuz okul yapılarını buna evirmek için bütün bileşenlerinin söz sahibi olduğu bu üniversiteyi örnek olarak görmek ve mücadelemizi bu yönde şekillendirmek olarak değerlendirebiliriz.