29 Aralık 2021 19:16

Gençliğin sorunları ile alay eden Rektör Sedat Murat’a cevaplar

Sanki dakikalar önce öğrencinin tüm sorunlarını çözeceğini söyleyen Rektör Sedat Murat değilmiş gibi, öğrenciler sorunlarını anlatmaya başladığında “Yapacak bir şeyimiz yok” diyor.

Kaynak:Unsplash

Paylaş

Simay Ada KART

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi

 

Çanakkale 18 Mart Üniversitesinde Rektör Sedat Murat tarafından sözde “öğrencilerin sorunlarını dinlemek” amacıyla bir konferans düzenlendi. Yapılması için derslerin iptal edildiği fakat yoklamaya tabi tutulan, öğrencilerin sorunlarını dinlemekten oldukça uzak olan, aksine beyan edilen sorunlar ile (fiziksel imkansızlıklar, yemekhane zamları, iş ve staj alanlarının azlığı, ulaşım sorunu) alay edildiği bu konferanstan bazı söylemleri derledim ve biz üniversite öğrencilerinin perspektifinden yanıtlamak istiyorum.

EN TEMEL İHTİYAÇLARIMIZI DAHİ KARŞILAYAMAZ DURUMDAYIZ

Söze sağlıklı bir yaşam için öneriler vermekle başlayan Sedat Murat: “Otobüse binmeyin, bunun yerine yürüyün. Gerçi görüyorum herkes zayıf sağlıklı zaten, pek kilolu olan yok” dedi. Otobüs seferlerinin azlığı ve ulaşımın ateş pahası olması sebebiyle bizler zaten otobüse binemiyoruz. Üstelik gıdaya gelen zamlarla beraber en son ne zaman taze meyve ve sebze tükettiğimizi dahi hatırlamazken, pek çoğumuzun zayıf oluşu Sedat Murat’ın sandığı gibi sağlıklı bir hal olmaktan çok uzak. Biz öğrenciler en temel ve yaşamsal ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamaz durumdayız. “Klasik çalışma ve istihdam biçimleri tarihe karışacak. Üretim hattının parçası değil şekillendiricisi olun. İş arayan insanlar olmayın, aranılan elemanlar olun” diyerek devam ediyor sözlerine Murat. Bu sözleri üniversitelerin proje üretmek ve kalifiye eleman yetiştirmekten başka bir amacı kalmayan kurumlar haline getirilmek istendiğini yeniden gözler önüne seriyor.

REKTÖRÜN SORUNLARIMIZI DİNLEMEYE BİLE TAHAMMÜLÜ YOK

Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde ise aile kurumunun yok edilmesinden dem vuruyor Sedat Murat. Bahsettiği aile kurumunun kadınları ve çocukları yok ettiği gerçeğini hiçe sayıyor. Ev içi şiddetin ve ev içi emeğin varlığını reddediyor. Konuşmasını “Her türlü maddi manevi sorununuzu bana iletin seve seve çözeriz” diyerek noktaladıktan sonra öğrenciler söz almaya başlıyorlar. Okulun fiziksel yetersizliklerinden bahseden öğrencilere “Aa öyle mi?​” demekle yetiniyor. Yemekhane zamlarından bahseden öğrencilere “Yapacak bir şeyimiz yok” diyor. Ulaşım sorunundan bahseden öğrencilere “Bir gün okula gelirken toplu taşıma kullanıp bakacağım, söylediğiniz gibi mi” diyor. Sanki dakikalar önce öğrencinin tüm sorunlarını çözeceğini söyleyen o değilmiş gibi. Ürettiği bu söylemlere cevap vermek ve biz öğrencilerin somut çözümler talep ettiğini ifade etmek için söz almam üzerine ise cevap vermeden konferansı sonlandırıyor.

Konferans aniden sonlandırıldıktan sonra salonun kapısında gruplar halinde toplanan öğrencilerin konuşmalarına şahit oldum: “Sorunlarımızı dinlemeye bile tahammülü yok, zaten bizi ne zaman dinledi ki?​” “Hep çözeriz, yaparız diyor. Ama ne nasıl yapacağını söylüyor ne de çözüm için adım atıyor” “Sözde sorunlarımızı umursuyor, neden salona güvenlik dolduruyor?​” Gençliğin yaşadığı sorunlar ne görmezden gelinebilir ne alaya alınabilir ne de kestirip atılabilir sorunlardır. Bütün bu koşullara karşı biz üniversite öğrencileri parasız, nitelikli, bilimsel, anadilde eğitim; özerk, demokratik bir üniversite ve insanca yaşam taleplerimiz etrafında birleşelim, örgütlenelim değiştirelim çünkü ne gerçek ne de çözüm üniversitelerimizin rektörlerinin iki dudağının arasından döküldüğü gibi değildir.

 

ÖNCEKİ HABER

İspanya'da 100 bin 760 vakayla "en yüksek günlük Kovid-19 vaka sayısına" ulaşıldı

SONRAKİ HABER

263Chat, Zimbabve’de zorlu koşullarda haberin halka ulaşması için yeni yollar yaratıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa