30 Aralık 2021 07:35

KPSS’de 47. olan Serap Salman: “1 dakika süren mülakatla elendim. Neden elendim, öğrenmek istiyorum”

KPSS’den 80 puan alıp alanında 47. olduğu halde ataması mülakatla engellenen Serap Salman “1 dakika süren mülakatla elendim. Neden elendim, öğrenmek istiyorum” dedi.

Arşiv | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU
Eylem NAZLIER
İstanbul

Öğretmen atamaları için yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)’nin ardından yapılan mülakat yine büyük bir skandal ve haksızlığa sahne oldu. Daha önceki yıllarda olduğu gibi KPSS’de yüksek not alan öğretmen adayları yine mülakatta elendi. Mülakatta yaşanan adaletsizliklere isyan eden öğretmenler tepkilerini sosyal medyada #mülakatahayır diyerek dile getirdi.

Hakkı yenen binlerce öğretmen adayından biri de Serap Salman. Öğretmen lisesinden mezun olan Salman, 2009’da Marmara Üniversitesi Kimya Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olmuş. İlk yıllarda alanında çok az atama yapıldığı için KPSS’ye girmeyen Salman, yüksek lisans da yaparak uzun yıllar MEB’e bağlı özel kurslarda çalışmış. 

47. OLDU ATANAMADI

Salman, bu yıl KPSS’den 80 puan alarak alanında 47. olmuş. Hem çalışıp hem de KPSS’ye hazırlandığını anlatan Salman “İki işi bir arada yürüttüm. Benim alanımda bu yıl 261 atama yapılacak ama ben yazılı sınavda 47. olmama rağmen mülakkatta verilen 54 puanla elendim. Tercih yapmaya hak kazanamadım” dedi.

"MÜLAKAT ÇOK HIZLI BİTTİ"

İsminin baş harfi S ile başladığı için mülakatta sona kalanlar arasında olduğunu dile getiren Salman, “Mülakatı yapanların da yorgunluğu dikkate çekiyordu. Yüzüme neredeyse hiç bakmadılar, bana sadece kendini tanıt dediler ve eğitimle ilgili iki soru yönlendirdiler. Mülakata o kadar hızlı bitti ki ne olduğunu anlamadım” ifadelerini kullandı. Sadece ‘nereden mezun oldun?​’ sorusuna Marmara Üniversitesi diye cevap verdiğinde bir kişinin ‘ooo’ diyerek beğendiğini ifade ettiğini anlatan Salman “Eğitimle ilgili de iki soru yönelttiler. Yoruma açık sorular değildi. İkisine de doğru cevap verdim.Çok yorumlanacak sorular yoktu. Ben mülakata formalite diye gittim ve kendimden emindim. Açıkçası mülakattan kalacağımı hiç düşünmüyordum. Bir dakikadan az sürdü soru cevap kısmı. Bu kadar mı diye sordum. Evet dediler ve teşekkür edip çıktım” dedi.

"ÇARSESİZLİK VE HAYAL KIRIKLIĞI VAR"

Yaşadıkları nedeniyle iki gündür inanılmaz bir çaresizlik hissettiğini dile getiren Salman, “Hayatımda daha çaresiz hissetmemiştim herhalde. Çünkü ilk defa bu kadar ciddi bir şekilde hakkım yeniyor. Bu mesleği 13 yıldır yapıyorum belki yüzlerce mühendis ve doktor yetiştirmişimdir. Ayrıca halen özel sektörde öğretmenlik yapıyorum. Ben ne yapmış olabilirim de beni elediler diye düşünüyorum. Madem bu kadar kötü bir öğretmenim neden özelde birçok kurum benim peşimden koşup benimle çalışmak istesinler. Dolasıyla inanılmaz bir çaresizlik ve hayal kırklığı yaşıyorum” ifadelerini kullandı.

"NEDEN ELENDİM, ÖĞRENMEK İSTİYORUM"

‘Neden elendim?​’ diye soran Salman en çok bunu merak ettiğini belirterek  “Binlerce kişi bu haksızlık ve mağduriyetle boğuşuyor. İki gündür insanlar uyumuyor,  telegramda buna karşı ne yapabiliriz diye toplanıyoruz. Anlatılanlar karşısında adeta dehşete düştüm. KPSS’ye çalışırken bebeğini kaybettiğini anlatan da yaşadığı adaletsizliğe ve çaresizliğe karşı ‘MEB’e gidip ya siz beni bıçaklayın ya ben kendimi bıçaklayacağım’ diyenler de var. İnsanlar geçekten çok zor durumda. Binlerce kişinin sessiz çığlıkları yankılıyor” dedi. 

"KADROLAŞMANIN ÇİVİSİNİ ÇIKARDILAR"

KPSS’deki mülakat adaletsizliğini ülke tarihinde en yoğun siyasal kadrolaşmanın sonucu olarak değerlendiren Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Ramazan Gürbüz, “19 yıllık AKP iktidarında kadrolaşma adına kurumların tamamen çivisini çıkardılar” dedi. Gençlerin yıllardır verdiği emeğin gasp edildiğine vurgu yapan Gürbüz “Mülakat, kendinden olan ve olmayanları ayırmanın, kendinden olmayanları yok saymanın, hakkını hukukunu gasp etmenin yöntemi haline geldi. Bu kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

"DANIŞTAYIN KARARINI UYGULANMADILAR"

Eğitim Sen olarak daha önce mülakatta yaşanan adaletsizliğe karşı birkaç kez dava açtıklarını hatırlatan Gürbüz, “Bu davalarda Danıştay lehimize karar verdi. Mülakat nesnel bir ölçme aracı değil. Danıştay da nesnel olmaması, soruların objektif kriterlere göre düzenlenmemesi, kayıt altına alınmamasını hukuka uygun bulmadı. Ama siyasal iktidar her türlü alanda olduğu gibi işine geldiği zaman ‘hukuk’ diyor. Danıştay’ın verdiği karar da uygulanmadı. Tekrar değişiklikler yapıldı ve bu yöntem devam etti” dedi. Son dönemde devletin bütün kurumlarında bu tür kadrolaşmanın olduğuna işaret eden Gürbüz, “Son öğretmen mülakatlarında açığa çıkan bu durum birkaç ay önce de okullardaki yönetici atamalarında yaşandı. Eğitim Sen üyeleri elendi” diye konuştu.

"LİYAKAT İSTİYORUZ"

Yaşatılan bu adaletsizliğin gençlerin ülkedeki hukuk ve demokrasi değerlerine inancını tamamen yok ettiğini anlatan Gürbüz, “Yapılan araştırmalarda binlerce gencin ilk fırsatta ülkeyi terk etme düşünceleri tesadüf değil. Kendiliğinden oluşmuyor. Her insan kendi doğduğu ülkesinde bir iş, aş sahibi olmak ister. Hiç kimse başka bir ülkede macera aramak istemez. Ama ne yazık ki çaresiz bırakılan gençler zorunluluktan, umutsuzluktan kaynaklı böyle bir yola başvuruyor. Eğitim Sen olarak başından beri liyakat, liyakat, liyakat diyoruz. Tüm çalışanların din, dil, etnik grup, cinsiyet ayırt etmeksizin objektif kriterlere göre kamuda istihdamı zorunluluktur. Bunun için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.  

ÖNCEKİ HABER

Prof. Dr. Sema Turan: Yılbaşıyla beraber kapalı alanlarda kalabalıklar oluşacağından endişeliyim

SONRAKİ HABER

CHP'li Zeybek "yangın bölgesinde mermer ocağı" iddiasını Meclis gündemine taşıdı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa