ABD 2021: Dış politikada emperyalist kızışma, içeride ekonomik ve gerici baskı!
ABD sermaye sınıfı cephesi faturayı halkın sırtına yüklemeye çalışıp gericiliğe kol kanat gererken, işçi sınıfı ve emekçiler ise yeni bir çıkış için yürüyüşünü gerçekleştiriyor.
Fotoğraf: Tayfun Coşkun / AA
Ekim KILIÇ
ABD halkları kaygının arttığı, yüzlere çöken yorgunluğun ve bıkkınlığın okunabildiği, gerilimin ve bilim karşıtı düşüncelerin derinleştiği ve yayıldığı bir dönemden geçiyor. 6 Ocak 2021’de Kongrenin faşist çetelerce baskına uğraması, Trump ile daha da cesaretlenen gerici-ırkçı terörizm ABD’li liberallerin, bütün meseleyi Trump’a indirgedikleri ‘kabus’tan kolayca uyanamayacaklarını gösterdi. Trump çöküşün sadece bir semptomuydu.
Lakin liberaller ABD’de ekonomi, iç ve dış siyaset, sosyal ve kültürel alanlarda bütün gerileme, duraksama ve/veya en azından hız kaybetmeyi sadece Trump’ın hasbelkader başkan seçilen bir ‘soytarı’ olmasına indirgemekle kalmayıp Ortadoğulu ve Kuzey Afrikalı halkların kanı elinde daha kurumamış, Amerikan siyasetinin en karikatür beyaz ve yaşlı eliti Joe Biden ve Kaliforniya Eski Başsavcısı Kamala Harris’i eski ‘güzel günleri’ tesis edecek olanlar olarak halka sundular.
Türkiye’de sol liberal kesimlerce alkışlanmış Biden-Harris yönetimine ABD’li emekçilerin geniş kesimleri tarafından daha ilk günden temkinli yaklaşılmıştı. Kongrenin iki kanadını da ellerinde bulunduran Demokratların ülkedeki can alıcı sorunlara çözüm getirmek konusunda bahaneleri olamayacaktı. Buna rağmen, birçok sosyal yardımı da içeren 3.5 trilyon dolarlık ekonomi paketi yine Demokrat senatörlerin de etkisiyle onaylanamadı.
Aralık başında ise Çalışma İstatistikleri Bürosunun açıklamasına göre, ABD’deki enflasyon oranı geçen yıldan beri yüzde 6.8’e yükselerek 1982’den bu yana en yüksek noktasına ulaştı. Dahası, üniversite mezunu gençlerin kredi borçlarına af sözü veren Biden yönetimi, 31 Ocak 2022’den sonra, pandemi nedeniyle askıya alınan borçları yeniden yürürlüğe koyacak. Ev tahliyeleri ile ilgili yasak da ülkenin hiçbir noktasında uzun süreli uygulanmadı. Biden yönetimi daha pandemi ve halktaki panik hali sona ermemişken alınan önlemleri bir bir kaldırıyor.
‘Liberal güzel günleri’ getireceğini söyleyen Biden-Harris ikilisi, ABD yüksek mahkemesinin yerellerde kürtajı imkansız hale getiren yasama süreçlerine karşı ‘Kürtaj hakkını koruyalım’ çağrısında bulunmaktan başka bir şey söylemiyor. Öte yandan ağustos 2020’de Wisconsin’de George Floyd eylemcileri üzerine yarı otomatik tüfekle ateş açan ve iki kişinin ölümüne sebep olan Kyle Rittenhouse, 19 Kasım günü bütün suçlamalardan beraat etti. Biden yönetimi ise hakimlerin kararından memnun olmadıkları ama kabul edilmesi gerektiği açıklamasıyla yetindi.
Bu arada New York Times, Washington Post ve Wall Street Journal gazeteleri polisin bütçesinin azaltılması talebini çarpıtarak halkın suça karşı daha çok polisiye önlem istediğini propaganda ediyor. Politik olarak ayrı kulvarlarda olan bu gazeteler, feminizme ve “duyar kasıcılar” olarak topun ağzına koydukları ırkçılık ve cinsiyetçilik karşıtı kesimlere de adeta bir huruç eylemiş durumda.
Dış politikada da durum farklı değil. Ordunun Afganistan’dan çekiliş tarzı birçok kesimce yuhalandı. Doğu Asya’da, Asya-Pasifik’te, Doğu Avrupa’da ve Afrika’da Trump döneminin ‘Önce Amerika’ politikasını sürdürerek ‘müttefiklerine çeki düzen’ vermeyi amaçladı. Rusya ile Çin’i kuşatma stratejisini ideolojik bir perdeden sürdürmek için ‘demokrasi zirvesi’ toplandı. Tabir yerindeyse Bolivya’da, Venezuela’da, Afganistan’da ve Suriye’de ‘çizilen karizmayı’ kurtarmakla kalmayıp başemperyalist konumunu korumak amacıyla Rusya ve Çin üzerinde çok yönlü bir baskı kurmaya çalışıyor.
Dış politikada emperyalist kızışmayı içeride tamamlayan ekonomik ve gerici baskı karşısında ABD işçi sınıfı ve emekçiler cevapsız değil. George Floyd eylemleri ile siyasal grev, genel grev fikirlerinin tekrar yaygınca konuşulmaya başlandığı ABD işçi sınıfında gelişmeler ve kazanımlar ardı ardına geliyor. Metal, tütün, sağlık, yiyecek, hizmet, yüksek eğitim, maden, sinema televizyon sektörlerinde grev zaferlerinin, sendikalaşma çabalarının sonuç verdiği haberleri bir bir geliyor. #Striketober (Grev ekimi) adıyla dünyaya adını duyuran ve yüz binden fazla işçinin ve emekçinin eyleme geçtiği ay ve akabinde gelişen süreçte tüm işçi sınıfı; gençlik ve genel olarak ezilen ve sömürülen kesimlerde umut ve mücadele azmi yarattı.
ABD’de hep bahsedilen odur ki “Demokratlar seçildiğinde hiç politika konuşulmaz.” Ancak durum tam tersini gösteriyor. Alabamalı yaşlı madenciler bir yandan genç işçilere birliği ve dayanışmayı elden bırakmamalarını öğütlüyor, diğer yandan ABD’nin en seçkinci üniversitesi Columbia’da öğrenci işçiler çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve iş yerinde tacize karşı soruşturma süreçlerinde üçüncü partinin yer alması gibi taleplerle koca bir işletmeyi durdurmaya çalışıyor. ABD, 2021’i öyle bir havayla kapatıyor ki iş gücü kıtlığından şikayet eden patronlara gençlik sosyal medyadan “B*ktan işlerinizde çalışmak istemiyoruz” diye yanıt veriyor.
Demokratların en güçlü olduğu eyaletlerden biri Illinois’de bir Amazon deposunda çalışan işçilerin bir kısmı 12 Aralık Pazar günü, önceden haber verilen hortuma rağmen çalıştırıldılar ve hortumun depoyu vurmasıyla yaşamlarını yitirdiler.
İşte bu kan donduran çalışma koşulları, kasırgalar, iş cinayetleri, pandemi, gericilik, işsizlik ve yoksulluk ABD’li işçileri ve emekçi halkları kendi kaderlerini ellerine almak için düne göre daha da harekete geçirmiş durumda.
Özetle ABD sermaye sınıfı cephesi, faturayı halkın sırtına yüklemeye çalışıp gericiliğe kol kanat gererken, işçi sınıfı ve emekçiler ise yeni bir çıkışın yolunu gözlemekle kalmıyor, bu yolda daha güçlü ve görülür bir biçimde yürüyüşünü gerçekleştiriyor.
Önemli kazanımların elde edildiği bir birikim dönemine girildi. 2021, sermayenin ikna kabiliyetini daha da kaybettiği, işçilerin ve emekçilerin kendi yollarını tuttukları bir yıl oldu. 2022 de bu sürecin devam olacak. Birleşik Devletler’den mutlu yıllar!