01 Ocak 2022 09:42

Doğuş Üniversitesi öğrencisi: Değiştireceğiz, yenileyeceğiz ve yükselteceğiz

Online derslerimiz de dahil olmak üzere, bütün derslerimizin sınavlarının yüz yüze yapılacağı bildirildi. İmza kampanyaları başladı, birtakım mücadeleler sonunda DOU’lu öğrenciler başardılar.

Doğuş Üniversitesi logosu

Paylaş

Doğuş Üniversitesi öğrencisi

Malesef biz üniversite öğrencileri için ciddi sorunlar teşkil eden konularla birlikte siz değerli Evrensel okuyucularını selamlıyorum. Şaşırmadınız tabii. Her zamanki gibi sıkıntılar içinde mücadele veren bir üniversite öğrencisi profili... Ne yapalım garibanın yüzü güler mi? Fakat bu sıkıntılara artık bir son verilirse bu profillerin de sayısı azalacaktır elbette. Öyleyse en gözde problemimizi sizlere aktarayım bir an önce. Bizim kariyer hayatımızdaki mücadelemizin gidişatını bir hayli etkileyen ve belki de uğruna yıllardır çalıştığımız, hayalini kurduğumuz mesleğe erişip erişmeyeceğimize karar veren sınavlar... Bu alanda verilen kararlar ne yazık ki bizleri çok olumsuz yönde etkilemekte. Ben kendi okulumdan örnek vereyim. Biz Doğuş Üniversitesi öğrenciler de bu olumsuz kararla karşı karşıya kaldık. Biliyorsunuz ki uzun zamandır bizi her yönden kısıtlayan bir virüsle savaşımız devam etmekte. Devlet başta olmak üzere rektörlük de en az korona virüsü kadar bizim yanımızda olsaydı her şey çok daha güzel olabilirdi.

Konumuza gelecek olursak bu pandemi dönemi sebebiyle bazı derslerimiz online şekilde yapılmaktadır. Vizeler geldi geçti iyi hoş fakat şimdi gözler finallerde. Ama okulumuzun final sınavlarıyla ilgili yaptığı açıklama içler acısıydı. Online derslerimiz de dahil olmak üzere, bütün derslerimizin sınavlarının yüz yüze yapılacağı bildirildi. Tabi biz DOU'lular durur muyuz? Ardından imza kampanyaları başladı, sosyal medya platformlarında tag çalışması başlatıldı ve birçok kişi tarafından mailler gönderildi. Çoğunlukla istenilen sistem şu şekildeydi; pandemi koşulları göz önüne alınarak sağlığımız açısından en iyi olanın uygulanmasıdır. Bana göre de böylesi daha iyi. Neyse ki birtakım mücadeleler sonunda DOU’lu öğrenciler bunu başardılar. Ardından bunun kabul gördüğüyle ilgili açıklama yapılmıştır. Tabi ne yazık ki sorunlarımız burada bitmedi. Hatta bana göre büyük bir sorunumuz daha var. Malesef ki okulumuz bizlere danışmadan, yalnızca kendi kararlarıyla harf puanlarımızda değişiklik yapmışlardır. Bu da bizim kariyer serüvenimizi ciddi anlamda olumsuz etkileyebilecek bir karar. Ama ona da sıra gelecek.

Ayrıca  yemekhanedeki fiyatlar için de bir çalışma yürütsek çok iyi olacak. Yoksa bu gidişle yürüyen karbonhidratlara döneceğiz ve bu ülkemizin geleceği için de pek iyi olmaz diye düşünüyorum. Okuduğunuz üzere çok işimiz var. Ama biz DOU’lular da dahil bütün genç beyinler, daha iyi koşullarda eğitim görmek ve gelişip ilerlemek için mücadele vermelidir. Bizler bir olduktan sonra, her şeyin üstesinden gelebiliriz. Yeter ki sesimiz olun, önümüze engel çıkarmayın bilakis destek verin. Sonra oturup izleyin. Zira biz değiştireceğiz, yenileyeceğiz ve yükselteceğiz.


Doğuş Üniversitesi’nden öğrenci

Ben Doğuş Üniversitesinde eğitim görmeye çalışan bir öğrenciyim. Pandemi nedeni ile uzun süre online eğitim görmemizin ardından, yaklaşık 3 aydır hibrit denilen sistemde eğitim almaya çalışıyoruz. Gelin görün ki geçen bu üç ay birçoğumuz da hayal kırıklıklarına yol açtı.  Okulumuzun bir eğitim kurumundan çok alışveriş merkezi görünümünde olması, kampüs yaşantısından ziyade Starbucks gibi markaların yer aldığı kafe-restoranların bulunması, zaten pahalı olan yemekhanenin saat 13'den sonra öğrencilere yemek vermemesi (personele yemek verilmeye devam edilmesine rağmen) ve bu saatten sonra çok daha pahalı restorana mahkum bırakılmamız kendimizi üniversite de değil de,  sanki alışveriş merkezindeki müşterilermiş gibi hissettiriyor.

Elbette tek sorun bu değil. Üniversite yönetiminin sürekli karar değiştirmesi ve maalesef bu kararlarda öğrencilerin ihtiyaçlarının gözetilmemesi ve hiçbir şekilde karar süreçlerine dahil edilmemesi bu sorunlardan bir kaçı. Ulaşım sorunu olan okul yerleşkesine ulaşımın sağlandığı ring araç saatlerinin ihtiyaçlar gözetilmeden sık sık değiştirilmesi, sınav başarı değerlendirme ve puanlama sisteminin öğrenciler aleyhine ve öğrencilerin fikri alınmadan değiştirilmesi, zaten paralı olan okulumuzda dönem uzatma korkusuyla öğrencilerin maddi ve manevi olarak baskılanması, üniversite yönetiminin bu keyfi tutumuna örnek olarak verilebilir.

Tüm bu sorunlar yetmezmiş gibi, yönetimin pandemi karşısında neredeyse hiç bir önlem almaması, keyfiliğin kol gezmesi, yönetimin kendi koyduğu kuralları dahi uygulamaması sağlığımız açısından biz öğrencileri kaygılandırıyor. Yayınladıkları yönergede sınıflarda vaka olduğu takdirde sınıfı karantinaya alacakları bir madde mevcutken, sınıf arkadaşımızın pozitif olduğunu okula bildirmemize rağmen “yapacak bir şey yok, kendini iyi hisseden okula gelsin” yanıtını almamız bu kaygımızın çok da yersiz olmadığını gösteriyor. Sadece kendi aldığımız önlemlerle kendimizi korumaya çalışıyoruz.

Sizlere aktardığım ve aslında daha fazla olan tüm bu sorunlar bizleri harekete geçmeye, birlikte bir şeyler yapmaya zorladı. Başta online derslerin sınavları da online iken, bu derslerin sınavlarının da yüz yüze olacağına karar verilmesine tepki ile başlayan süreç, daha sonra özellikle vaka sayılarının da artması ile tüm sınavların online olması talebine dönüştü. Bu talebimizi okul yönetimine yazdığımız dilekçelerle ilettik, ancak yönetim sessiz kaldı. Daha sonra başlattığımız imza kampanyası ve sosyal medya üzerinden #doufinalleronlineolsun hashtag çalışması ile bu talebimizi yaygınlaştırdık. Şimdiye kadar öğrencileri dikkate almadan, taleplerimizi görmezden gelerek kararlar alan ve bizlere bilgi dahi vermeyen yönetim, bu çalışmamız sonucunda açıklama yapmak zorunda kaldı. Bu açıklama ile sadece online derslerin sınavlarının eskisi gibi online olacağı duyuruldu, ancak diğer taleplerimiz karşılanmadı. Bunun üzerine bizlerde bu çalışmamızı, birlikte hareket ederek devam ettirme kararı aldık.

Belki küçük bir şey gibi görünse de, yaşananlardan öğrendiğimiz önemli bir şey var. Bizleri yok sayan, sesimizi duymayan üniversite yönetimimiz, birlikte hareket etmemiz halinde sesimizi duymak zorunda kalıp, aldığı yanlış karardan vazgeçmek zorunda kaldı. Aslında bu bizlere yazımda belirttiğim sorunların çözümü ve daha nitelikli, bilimsel bir eğitim için izlememiz gereken yolu göstermektedir.

ÖNCEKİ HABER

Bolu Belediyesi'nin ayrımcı tarifelerine mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı verildi

SONRAKİ HABER

Cumartesi Anneleri: 2022'de de insanlığa karşı suçların aydınlatılması için mücadele edeceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa