Savaşı bir anlığına durduran gün
Birbirlerine söz vererek ateşkes ilan ettiler. İki taraf da öncelikle dua edip ölülerini gömdü. Sonra birbirlerine hediyeler verdiler.

İllustrasyon: A.C. Michael
Selçuk KOZAN
20 milyona yakın kişinin hayatını kaybettiği, yaklaşık 21 milyon kişinin de yaralandığı 1. Dünya Savaşı’nın insanlığa, sosyal, ekonomik ve kültürel hayata verdiği fiziki ve ruhsal zararlar yıllarca sorgulanırken, insanlık tarihinde büyük bir iz bırakmasına rağmen, bir kuşak sonra daha büyük acıların 2. Dünya Savaşı’nda yaşanmasını engelleyemedi. Kışkırtılan milyonlar, milliyetçi zehrin etkisiyle savaşmak için can atarken savaşın gerçek yüzüyle karşılaşması durumunda bir ders niteliği taşıyan bazı hikayeler belleklerde yer alsa da bir süre sonra unutulup sadece o an hayatta kalma mücadelesinin öyküleri olarak hafızamızda kalıyor.
Bu yazıda anlatacağımız hikaye savaşan askerlerin gerçekle yüzleştiğinde aklında beliren “Kimin için savaşıyorum?”, “Neden ölüyor ve öldürüyoruz?” sorusunu gündem ediyor. Sorgulama ancak savaşın acımasızlığına tanıklık ederken başlıyor. 1. Dünya Savaşı başlamadan önce kitleler bu savaşın haklılığına öyle inandırılmıştı ki savaşmak bir görev ve vatan savunmasıydı. Bu uğurda ölmek için hiçbir tereddüde yer yoktu(!)
Fotoğraf: L'imaginaire
24 ARALIK SESSİZLİĞİ VE NOEL BARIŞI
28 Temmuz 1914’te savaş başladığında savaşa katılan tüm askerler, kısa sürede savaşı kazanarak eve döneceklerine inanmışlardı. Onlara “Noel gününde evde olacaksınız” sözü verilmişti. Savaşın kısa sürede bitmeyeceği hızla ortaya çıktı. Kış aylarıyla şartlar gittikçe dayanılmaz bir hal alıyordu. Askerler arasında tepkiler büyüyor ve bu savaşın bitmeyeceği kaygısı günden güne artıyordu.
Aylarca hiç ilerleyemeden çok yakın mesafeden yaşanan savaşın seyri ancak aylar sonra değişmeye başladı. Kısa sürede inanılmaz kayıplar yaşandı. 30 kilometre ilerlemek için yüz binlerce asker hayatını kaybetti. Bu savaş önceki savaşlara benzemiyordu. Yeni gelişmiş silahların kullanılması ve aynı zamanda mevzi savaşına dönüşmesi karşılıklı büyük kayıplara neden olurken kısa bir süre içinde milyonların hayatına mal oluyordu.
Askerlerin Noel bayramında eve dönemeyeceğini ve savaşın bitmeyeceğini anlayan aileler, moral bulması için askerlere hediyeler gönderdiler. Kendi topraklarında yaşanan savaşın en ağır yükünü Fransa ve Belçika taşırken, Noel onlar için Almanya kadar büyük bir anlam ifade etmiyordu.
Fotoğraf: Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)
SAVAŞ DURDU, NOEL ŞARKILARI YÜKSELDİ
Almanya cephesinde ise Noel’e ilişkin kutlama hazırlıkları yapılıyordu. Ordu tarafından cepheye gönderilen minyatür Noel ağaçlarıyla siperler süslendi, mumlar yakıldı. Bitkin ve umutsuz askerler en azından bir günlüğüne de olsa savaşa ara vermek istiyorlardı. Siperler arasındaki mesafe sadece yüz metreydi. Hendeklerde gömülemeyen yüzlerce ceset vardı. Batı cephesinde savaşın ilk aylarında yarım milyondan fazla insan ölmüştü. Noel yaklaşırken bölge bir cehenneme dönmüştü. 24 Aralık’ta savaş birdenbire durdu. Noel şarkıları savaş alanında yankılandı.
Almanlar, Noel gecesi Almanca, Fransızca ve İngilizce Silent Night (Sessiz Gece) şarkısı eşliğinde “Mutlu Noeller” pankartı açtılar. “Biz ateş etmiyoruz, siz de ateş etmeyin” diye seslendiler. İngiliz topçu birlikleri sessizliğe büründü. Olan biteni anlamaya çalıştılar. Kısa bir sessizlikten sonra onlar da şarkılara katıldı. Birbirlerine söz vererek ateşkes ilan ettiler. İki taraf da öncelikle dua edip ölülerini gömdü. Sonra birbirlerine hediyeler verdi. Siperlerde aylardır soğuk ve çamurun içinde yaşayan askerlerin hediyeleri; tütün, çikolata, içki ya da hediyelik eşyalardı. Birbirlerini tıraş ettiler. Az önce birbirini öldürmeye çalışan askerler, bir dostluk havası içinde birbirlerine hediyeler veriyor ve eğleniyorlardı. Futbol oynadılar, içki içtiler ve birlikte şarkı söylediler. Bu ateşkes diğer cephelere de sıçradı. Tahminen 100 bin asker bu ateşkese katılır. O dönem bazı İngiliz gazeteleri Almanların 3 gün süren ateşkes adımını “insanlığın zaferi” diye manşete çıkardı. Almanlar ise bu haberin yayılmasını engellediler.
Komutanlar başta sessiz kaldı. Askerlerin savaşma isteklerinin olmaması üst komuta kademesinde büyük rahatsızlık yarattı. Diğer cephelerde isyan haberleri dolaşmaya başladı. Ateşkesin uzaması ya da yeniden tekrarlanması durumunda askerlerin askeri mahkemede yargılanacağı bildirildi.
Fotoğraf: Imperial War Museums / Wikimedia Commons
1915 NOEL’İNİ GÖREMEDİLER
18-25 yaşlarındaki bu gençler arasında aylar önce savaşmak için can atanlar da vardı. Ülkesi için ölümü ya da öldürmeyi göze alan bu gençler dört ay içinde savaşın anlamsızlığını sorgulamaya başlamış ve insanlığın uğruna öldüğü değerlerin gereksizliği üzerine daha çok sonuç çıkarmaya başlamışlardı. Artık savaşmak istemiyorlardı. 1. Dünya Savaşı’nda silahlar üç gün sustu. Almanlar siperlerine dönerken şöyle dedi: “Dinleyin, yarından itibaren tekrar birbirimize ateş etmeye başlayacağız, ama kafalarımızın üzerinden ateş edeceğiz.”
Çaresizlik içinde siperlerine dönerken üç günlük dostları biraz sonra düşmanları olacaktı. Noel’de eve dönme umutları artık bitmişti. Ülkelerine “Şan ve şeref kazandırmak için” öleceklerdi.
O yıl gerçekleştirilen ateşkeste yer alan askerlerin hiçbiri 1915 Noel’ini göremediler. Sadece Batı cephesinde yaşanan savaş 4 yıl sürdü. Bu cephede 3.5 milyon askerin öldüğü ve 8 milyona yakın askerin yaralandığı tahmin ediliyor.
Evrensel'i Takip Et