Batıçim Uzundere’de tazminata mahkum oldu
Karabağlar Uzundere Mahallesi’nde yaşayan Süleyman Gür ile Batı Anadolu Çimento AŞ (Batıçim) arasında süren hukuk mücadelesi Gür’ün lehine sonuçlandı.
Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
Batı Anadolu Çimento AŞ (Batıçim) tarafından Uzundere Mahallesi sınırları içerisinde kurulan hazır beton tesisine karşı başlatılan hukuk mücadelesi Uzunderelilerden Süleyman Gür’ün lehine sonuçlandı. Davanın Avukatı Naciye Gür ve torun Süleyman Gür ile dava hakkında konuştuk.
DAVA 5 YIL SÜRDÜ
4. asliye hukuk mahkemesinin kararıyla Batıçim ile Süleyman Gür arasında 5 yıldır süren hukuk mücadelesi, Batıçim AŞ’nin tazminat ödemeye mahkum edilmesiyle son buldu. Avukat Naciye Gür, müvekkili (merhum) Süleyman Gür’e ait Uzundere Mahallesi sınırlarında ve tarla niteliğinde olan parsele bitişik ve en yakın komşu parselde, imar mevzuatına aykırı olarak 16 yıl boyunca hazır beton tesisini işleten Batı Anadolu Çimento AŞ’ye 5 yıl önce tazminat davası açtıklarını söyledi.
İlk derece mahkemesi tarafından kabul edilen davanın, istinaf kanun yolu incelemesinden de geçerek kesin hükme bağlandığını söyleyen Avukat Gür, “Kesin karar ile tarla niteliğindeki taşınmaz üzerine, 1999 yılında, belediye izni, ruhsatı ve geçici faaliyet izni olmadan, hazır beton üretimine yönelik olarak işletme açan ve bu işletmeyi 2015 yılı mayıs ayına kadar işleten şirketin, taşınmazların altından geçen dereye, sulanabilir tarım arazisi niteliğindeki taşınmazımızda bulunan zeytinlere, incirlere ve tüm bitkilere, partikül, gaz, metal emisyonları ve çıkan toz ile zarar verdiği ve verim düşüklüğüne neden olduğu hususları karara bağlanmış ve tazminata hükmedilmiştir” dedi.
ZEYTİN VE İNCİR AĞAÇLARI ZARAR GÖRMÜŞ
Dokuz Eylül Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bölümünden iki öğretim üyesi ve bir çevre mühendisinden oluşan bilirkişi, raporunda özellikle bölgedeki meyve ağaçlarının görebileceği zarara dikkat çekti. Raporda, tozun meyve ağaçlarına verebileceği zararın, belli bir süre sonra geçebileceğine yönelik bir araştırmanın olmadığı vurgulandı. Yine raporda zeytin ve incir ağaçlarının tekrar eski verim değerlerine ulaşacağı, bunda yapılacak bakım işleri yanında oldukça değişken olan iklim koşulları ile diğer faktörlerin de önemli olduğu, bundan dolayı zararın hesaplanamayacağı belirtilerek 2015-2020 yılları için gübre ödemelerinin yapılmasını mahkeme kabul etmedi.
‘KÖYÜMÜZ İÇİN ÖNEMLİ BİR KAZANIM’
Karar ile köyün ve çevresinde imar mevzuatına aykırı olarak kurulan tesislerden birinin çevreye verdiği zararın mahkemelerce tespit ve kabul edildiğini söyleyen Gür, “Köyümüz ve köylülerimiz için önemli bir kazanım. Mücadelemizi köyümüzde ve çevresinde mevzuata aykırı olarak kurulan bütün tesisler kapatılıncaya kadar sürdüreceğiz” diye konuştu.
YILLARCA SÜREN HUKUK MÜCADELESİ
Süleyman Gür’ün başlatmış olduğu hukuk mücadelesi sürerken Gür yaşamını yitirmişti. Gür’ün açmış olduğu davayı Uzundere Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği Başkanı olan torunu Süleyman Gür sürdürdü. Mahkemenin sonucunu göremeden dedesinin öldüğünü belirten Gür, 1959 yılında dağlardan taşıdığı delice zeytinlerini aşılayarak yetiştirdiği zeytinleri ve bölgenin en kıymetli inciri olan bardacık cinsi incirlerini aşılama yöntemiyle binbir emekle büyüttüğünü söyledi.
Gür, “Dedem tarlasının yanı başındaki beton santralinin kanunlara aykırı faaliyet gösterdiğini öğrendiği gün Gaziemir Belediyesine başvurularını yaptı. İşletmenin yıkılma işlemini zeytinlerinin, incirlerinin altında büyük bir keyifle izledi. ‘Yıkılmaları yetmez bunca yıllık verdiği zararlar yanlarına kalmasın dava açalım, bir kuruş da olsa hukukun vereceği kararla haklılığımız tescillensin’, demişti” diye aktardı.