03 Ocak 2022 10:42

2022 hoş geldi mi?

Artık bu ülkenin işçisi, aydını demeden herkesin özgürlük, demokrasi ve insan hakları konusunda mücadele etmesi gerekiyor.

Trabzon | Fotoğraf: DHA

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

63 yaşını doldurmaya az kaldı. Geriye dönüp baktığımda, 12 Eylül faşist diktatörlüğünün yaşattığı yıllar hariç, bu kadar kabus dolu bir yıl yaşamamıştık. Hangi konuyu ele alırsak alalım, geriye düştüğümüz, önceki yılları aradığımız bir yıl oldu 2021. Toplumu ya da bireyleri, günlük yaşamda en fazla etkileyen sağlık, ekonomi, demokrasi ve insan hakları konusunda; artık bu kadar da olmaz dedik.

Sağlıkla başlayalım: 11 Mart 2020’de ülkemizde ilk vakanın görülmesi ile başlayan coronavirüs pandemisinde, o yıl 20 bin 881 kişiyi kaybettik. Tedavi ve aşıdaki tüm gelişmelere rağmen 2021 yılında kaybettiğimiz insan sayısı; 2020 yılının neredeyse üç katı. Hasta olanların doğal bağışıklığı, neredeyse nüfusun yüzde altmışının üstünde aşıya rağmen bu sayının bu kadar yüksek olması kabul edilemez. Bunun nedenleri arasındaki en önemli etken, hükümetin karantina önlemleri sırasında oluşacak, ekonomik kayıpları karşılayamamasıdır.

Çok uzağa değil, geçen sene Eylül ayından Mayıs’a kadar geçen süreyi aklınıza getirin. Ve bu yıl ile karşılaştırın. Aşı uygulaması dışında hiçbir konuda bir yıl önceden daha iyi değiliz. Bakanlık pandemiden korunmanın yolunu tamamen bireylere bıraktı. Aynı bakanlık kendisi için bu savaşta, en önde mücadele eden sağlık çalışanlarını da unuttu. Kişisel koruyucu ekipmandan, çalışma koşullarına; fazla mesaiden, çalışan sayısına kadar Sağlık Bakanlığı 2021’de sınıfta kaldı. 2020 yılında 220’den fazla sağlık çalışanımız hayatını kaybederken, 2021 yılında 300’e yakın sağlık çalışanımızı yitirdik. Fazla çalışma saatleri ve pandemi nedeniyle sözü edilen ek ödemeler, özellikle hekim dışı sağlık çalışanı arkadaşlarımıza ödenmedi. Geçen sene alınması planlanan sağlık personeli maalesef ki alınmadı. Bu yıl için alınacağı açıklanan personelin ağırlıklı olarak hekim olduğu görüldü. Hemşire, laborant, teknisyen arkadaşlar sayısal olarak da ekonomik olarak da yine sıkıntıda. Bu yıla aktarılan sağlık çalışanlarının ücretlerindeki iyileştirme, enflasyon nedeniyle zaten erimiş durumda. Kayıplarımızı da düşündüğümüz zaman hiçbir yıl, sağlık çalışanları için bu kadar kötü olmamıştı.

Ekonomik açıdan 2021 yılını değerlendirebilir miyiz ya da değerlendirmeye gerek var mı? Her konuda algı yönetimi ile ülkeyi yöneten AKP hükümeti, özellikle ekonomide de bunu çok iyi yaptığını sanıyor ama yanılıyor. Bakan Nebati’nin gözündeki ışığın sönmesi çok uzak değil. AKP’nin asgari ücrete yaptığı yüzde elli zam, 1 Ocak gününü bile göremedi. Günlük yaşamın olmazsa olmaz ürünleri, o kadar zamlandı ki, artık dinsel öğelerle etkiledikleri halkı, bu açlık ve sefalet ortamında arkalarına alamayacaklar. Halk; değil ay sonunu, akşamı nasıl getireceğini bilemiyor. Tüm bu olumsuz koşullarda kendine verilmeyen ücretler kadar, yandaşa verilen döviz karşılığı paralara da dikkat ediyor ve öfkeleniyor.

Demokrasi ve insan hakları konusunda 2021, kabusun ve kaosun zirve yaptığı bir yıl oldu. Yüzyıllık geleneğe sahip, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve öğretim üyelerinin demokratik özerk üniversite mücadelesi 2021 yılına damga vurdu. Tam bir yıl önce başlayan bu mücadelenin, sadece diğer üniversitelere değil, tüm ülkeye örnek olması gerek. Artık bu ülkenin işçisi, aydını demeden herkesin özgürlük, demokrasi ve insan hakları konusunda mücadele etmesi gerekiyor.

AKP’nin kaosu, karanlığı bir kabus gibi üzerimize çökmekte. Artık bu yıl hep birlikte; kendimiz için, çocuklarımız için çok etkili mücadele zamanı. Tıpkı, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve öğretim üyelerinin kayyum rektörlere yaptıkları gibi sırtımızı AKP’ye dönme zamanı. Yüzümüzü geleceğe ve aydınlığa, sırtımızı karanlığa dönelim. Daha aydınlık bir yılı, bizler için örecek başka bir güç yok. Güç sadece kendi elimizde ve kendi yüreğimizde. Vazgeçmeden, yılmadan karanlığı yırtalım. Sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI