Hastalar MHRS'de randevu bulamıyor, eczanede 1000 TL
MHRS ve ALO 182’den aylarca randevu alamayan hastalara bazı fırsatçıların para karşılığı randevu sattığı iddia edildi. Randevu fiyatı yerine göre 1500 TL’ye kadar çıkabiliyor.
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi | Fotoğraf: Evrensel
Eylem NAZLIER
İstanbul
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşananlar sağlık sisteminin geldiği son noktayı gözler önüne seriyor. MHRS ve ALO 182’den randevu bulamayan yurttaşlara para karşılığında randevu satıldığı iddia edildi. Gazetemize ulaşan hasta yakınları, hastane çevresinde bulunan eczanelerde yüksek meblağlar karşılığında randevu satıldığını anlattı. Hasta yakınları ayrıca doktorun sekreterine de ödeme yaptıklarını söyledi. Hem eczacı hem doktorun sekreterine toplam 1000 TL ödeme yapan bir hasta yakını tek olmadığını, randevu bulamayan ve durumu acil olan hastaların sıklıkla bu yöntemi kullandığını aktardı. İddiaları sormak üzerine hastane yönetimini aradık ancak dönüş yapılmadı.
"ŞEHİR HASTANESİNDE HEMATOLOJİ UZMANI YOK"
Çocuğu hâlâ hastanede tedavi gördüğü için isim vermek istemeyen hasta yakınıyla görüşmek için buluşuyoruz. 8 yaşındaki kızının aniden hastalandığını ifade eden hasta yakını şöyle devam ediyor: “Çocuğumun ayaklarında aşırı derece halsizlik, karnında bir ağrı vardı. Önce başka bir devlet hastanesine gittik. Karaciğer ve dalakta büyüklük gözüktü. Aynı gün bizi Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk ettiler. Marmara’da ‘Bir şey yok, randevu alıp çocuk doktoruna götürün’ denildi. Ben de Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesine randevu aldım. Burada çocuğuma lösemi tanısı konuldu. Hematoloji uzmanı bir doktorun görmesi gerektiği söylendi. Kocaman şehir hastanesinde hematoloji uzmanı yoktu. Marmara’da hematoloji uzmanı vardı.”
PARAYLA RANDEVU SİSTEMİ
Hematoloji bölümüne randevu almak için aylarca uğraştığını söyleyen hasta yakını, “En son eczanenin para karşılığında randevu sattığını öğrendik. Birkaç eczanede bu sistemi duymuştum. Çevremde de bu şekilde randevu alanlar var. Onkoloji, hematoloji, nörolojide yaşandığını biliyorum. Eczaneye gittik durumu izah ettik. Bizi bir hafta kadar beklettiler. Bir tanıdık aracılığıyla tekrar gittiğimizde bize ücret karşılığında randevu bulabileceklerini söylediler. İki ay randevu alamadık. Tek çaremiz buydu. Çaresizlik çok kötü, çocuğum gözümün önünde açı çekiyor. Kızım 27 kilodan 19 kiloya düştü. Çocuğumun acı çekmesine dayanamadım. İstedikleri parayı denkleştirip verdim” diye konuştu.
400 TL ECZACIYA, 600 TL DOKTORUN SEKRETERİNE
Randevu ayarlayan eczacıya 400 TL verdiğini anlatan hasta yakını sekreterle buluşmasını ise şöyle anlattı: “Bizi aradı ‘Randevunuzu ayarladım ama hematoloji bölümü sekreterine de para vermeniz gerekiyor’ dedi. Ödememiz gereken paranın da 600 TL olduğunu söyledi. Hatta önce ‘Hematoloji sekreterine 1000 TL ödemeniz gerekiyor’ dedi. O kadar parayı ödeyemeyeceğimizi söyledik. Ben eczacıya parayı verirken bile doğal gaz, elektrik faturasının parasını verdim. Eczacıyla pazarlık yaptık, 600 TL’ye düşürdük. Eczacı beni aradı; öğle yemeği saatini seçtiler, poliklinik bölümünde kimse yoktu, hastalar da yoktu. Sekretere parayı ödedim. Elden nakit olarak ödedim.”
"FATURALARI BORÇLA ÖDEDİK"
O ay doğal gaz ve elektrik faturalarını ödeyemediğini anlatan hasta yakını, “Doğal gazcı geldi, doğal gazı kesmek istedi, yalvar yakar durumu anlattım. Elektrikçi geldi, elektriği keseceğiz dedi. Ona da yalvardım. Eşim çalıştığı iş yerlerinden borç aldı, faturaları öyle ödedik” dedi.
RANDEVU ORDU’DA ÇIKMIŞ
Randevu için haftalarca uğraştığı günleri de anlatan hasta yakını, “Oturdum bir gün tek tek bütün hastanelere baktım. İstanbul çevresindeki bütün hastanelere baktım, yok. Konumu fark etmez yaptım, nereden çıkarsa çıksın diye. Karşıma Ordu Eğitim ve Araştırma Hastanesi çıktı. Uçak ve otobüs biletlerine bakmaya başladım, fiyatları ne kadar diye. Sonra hesaplama yaptım, otel parası, yeme içme parası gidiş-geliş yol parası gücümün yetmeyeceğini anladım. Vazgeçtim” dedi.
Devlet hastanesinde ücretsiz hizmet alamadığını da anlatan hasta yakını, “Randevu aldığında senden para istemiyorlar ama sonra onu senden her türlü çıkarıyorlar. Dedikleri gibi çok hastane yaptılar ama hastanelerde doktor yok. Doktor olsa bile sistem yok” diyerek karşılaştığı sorunları anlattı.
"SAĞLIK SİSTEMİ ADIM ADIM ÇÜRÜDÜ"
Pendik’te bulunan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan, bu tür söylentileri daha önce de duyduklarını söylüyor. Kendilerine randevu satılmasıyla ilgili daha önceden de bilgi geldiğini anlatan Doğan, “Doktorun sekreterine düzenli para ödeyenler bile var. Durumu anlatan kadınlardan biri doktorun sekreterine her gittiğinde randevu için düzenli para verdiğini söyledi. Hatta kadın sekreterin bir gün pahalı bir marka kazak istediğini de söyledi. Bu bize sağlık sisteminin adım adım nasıl çürüdüğünü gösteriyor. Emekçi, yoksul insanların nasıl sağlığa ulaşamadığını, ulaşsa bile parayla ulaştığının kanıtı bu” diye konuştu.
"HASTANEYE GİTMEK LÜKSE DÖNÜŞECEK"
Şehir hastanelerinin açılmasının ardından ciddi bir kaos yaşandığını söyleyen Doğan, “Hastanede sıra beklenmiyor diyenler, sıranın telefon kuyruklarında beklendiğini unutuyor. Eğer bunun önüne geçmezsek sağlık hizmeti emekçiler için ulaşılamaz, çok ciddi bir lükse dönüşecek” dedi.
Bu iş birliğinin içinde yer alanların tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Doğan, “Bizim bile ulaştığımız bu bilgiden Sağlık Bakanlığının nasıl haberi olmaz? Nasıl göz yumulur?” diye soruyor.
"İSTANBUL’DA SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKTÜ"
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşananları sorduğumuz İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu kendilerine böyle bir şikayet gelmediğini ifade etti. Bu durumu ilk kez duyduğunu söyleyen Küçükosmanoğlu şöyle devam etti: “Mümkün müdür? Mümkündür... İstanbul’da sağlık sistemi tıkanmış durumda. Bu durumdan faydalanmak, hastalarımızın mecburiyetinden yararlanmak isteyen uyanıklar çıkmış olabilir.”
Hekimlerin dahi randevu bulamadığını söyleyen Küçükosmanoğlu, “Sağlık sistemi çökmüş, yürümüyor. Hastalarımız mecburen özellerden sağlık hizmeti almak zorunda kalıyor. Eskiden özel hastaneye gitmek bir tercihti. ‘3 kuruş veririm özele giderim’ deniliyordu. Şimdi insanlar çok yüksek farklar ödeyerek özel hastanelere gitmek zorunda kalıyor. Özellikle cildiye, hematoloji gibi bazı branşlarda randevu bulmak mümkün değil. ‘Randevu bulunamıyor’ şikayetini gidermek için randevu sürelerini 5 dakikaya indirdiler” diye konuştu.