03 Ocak 2022 23:07

Porselen ten, mütevazı poz ve rüzgarda uçuşan saçlar…

Oya Tronscorff, Paris’teki Jacquemart-André Müzesi’ndeki “Botticelli, Sanatçı ve Tasarımcı” isimli sergi üzerine yazdı.

Tablo: Botticelli'nin Venüs'ün Doğuşu tablosu 

Paylaş

Oya TRONSCORFF 
Paris

Paris’teki Jacquemart-André Müzesi’nde 24 Ocak’a kadar açık kalacak “Botticelli, Sanatçı ve Tasarımcı” başlıklı sergi, ressamın kırk kadar eserini bir araya getiriyor. Floransa’da, Leonardo da Vinci’den yedi yıl önce doğan Botticelli takma adıyla tanınan Alessandro Filipepi (1445-1510), sadece İtalyan Rönesansı’nın başlangıcı olan “Quattrocento”nun en ünlü ressamı değil, aynı zamanda çağının ötesinde bir tasarımcıydı. Çoğu Rönesans sanatçısı gibi, küçük bir atölye işletiyordu ve buradaki kırk yıllık faaliyeti süresince yüzlerce eser ortaya çıktı. Sergi, öncelikle 15. yüzyıla ait ünlü İtalyan sanatçının resimlerinin atölyesindeki takım çalışmasının eseri olduğunu ve sanatçının yalnız bir dahi imajından uzak olduğunu gözler önüne seriyor. Sergi Küratörü ve Floransa Rönesansı Uzmanı Ana Debenedetti’ye göre; “Stüdyodan çıkan her iş ortak çalışmanın sonucudur, ancak yine de Botticelli’nin bir eseridir, çünkü onun tasarımına göre yapılmıştır ve onun markasını taşır.” 

SERGİ ÇIRAKLIK DÖNEMİYLE BAŞLIYOR

Küratör Ana Debenedetti sergiyi, ustanın bir atölyede çalıştığı dönem olan Quattrocento’nun bakış açısına göre düzenledi; ustası Filippo Lippi’nin (1406-1469) atölyesindeki çıraklık dönemiyle başlıyor. Sekiz salondan ilkinde, biri Filippo Lippi, diğeri Botticelli tarafından yapılmış olan iki “Bakire ve Çocuk” tablosunun karşılaştırılması var. Botticelli, ustalarını olduğu gibi kopyalamıyordu, “Bakire ve Çocuk”taki temele sadık kalıp, ona daha sonra Botticellia’nın kadın figürlerini karakterize edecek o yumuşak ve melankolik yüzü verdi. Onu farklı kılacak bir kadın tipi geliştirme sürecindeydi. Ana Debenedetti “Kitaptaki Madonna” tablosu için de, “Botticelli, hacimdeki büyük ustalığını gösteriyor. Bakirenin mantosunun lapis lazulisinin hakim olduğu kromatik armoni oyunu, ressamın renklendirme yeteneğini ortaya koyarken prestijli bir sponsora işaret eder, lapis lazuli çok pahalı bir pigmenttir ve genellikle idareli kullanılır” yorumunu yapıyor. 

KADINLAR VE BOTTİCELLİ

1470’lerden itibaren Botticelli, sanatının doruğundaydı. Venüs, Minerva, Judith, Madonna... Kadınlar Botticelli’nin resminin merkezinde yer alıyor. Belirli motiflerin yeniden kullanımını destekleyen bir kompozisyon stratejisine sadık kalan Botticelli, büyük mitolojik resmin merkezi figürü olan Venüs’ün Doğuşu’nu yeniden üretir ve yeni bir resim türü icat eder: “Çıplak Kadın”. Floransa’nın asilzade duvarlarını süsleyen bu güzel çıplak kadınlardan ikisi, burada sergileniyor. “Pudica” olarak bilinen Berlin’deki ve Torino’daki tablosu.  İki büyük çıplak “Venüs”, 15. yüzyıl Floransa’sında en çok satanları temsil ediyor. Koyu arka plan, porselen ten, mütevazı poz ve rüzgarda uçuşan saçlar, bu rüya nüleri, sergideki en büyüleyici tablonun yanında duruyor: “La Belle Simonetta” Küratör Ana Debenedetti’ye göre; “Bu alegorik figür bir muamma olmaya devam ediyor. Gerçekten de Floransa’nın en güzel kadınlarından, Marco Vespucci’nin karısı ama aynı zamanda 1475 mızrak dövüşü sırasında zaferini adadığı Julien de Médicis’in sevgilisi Simonetta Cattaneo mu? Yoksa bu ünlü portreyi, o zamana kadar edebiyat ve şiirin aktardığı bir güzellik idealini nasıl betimleyeceğini bilmeyen ustanın hayal gücüne mi borçluyuz?​”

ÇAĞININ ÖTESİNDE BİR TASARIMCI

Mütevazı bir tabakçının sekizinci çocuğu olan genç Boticelli, Gümüş Ustası, Kuyumcu Maso Finiguerra’a çıraklık yaptı, ardından resim için yerel referans olan Filippo Lippi’den eğitim aldı. 1465’te, baba evinin zemin katında kendi atölyesini açtı. Esnaflığını bir kuyumcudan öğrenmişti, resimlerinde bir mücevherin inceliği ve süslemesi vardı. Filippo Lippi ona kendi perspektiflerini nasıl inşa edeceğini ve figürlerine, hafif zarafetlerine yarı saydam şeffaflığını nasıl kazandıracağını göstermişti. Baba tarafından eğitilen Botticelli, onun oğlunu eğitti. Atölyede herkesin uzmanlık alanı vardı, bunlardan birinin, arka plan mimarilerinin gerçekleştirilmesinden sorumlu kişi olan “Gotik Binaların Ustası” lakabıyla anılan Jacopo Foschi olduğuna inanılıyor. 1467’de atölyesinin yaratılmasından itibaren Botticelli, Floransa’nın ustaları Medici’ye sunuldu. 1470’lerin başında, daha sonra da ona sipariş vermeye devam eden bu zengin bankacı Medicis ailesi onun koruyucusu oldu. Julien’in kardeşi Laurent de Médicis (1449-1492) yönetiminde Botticelli, güce daha da yaklaşarak kendini bilgili bir girişimciye dönüştürür. Çağının ötesinde bir tasarımcı olarak, Urbino Ducal Sarayı’nın işlemeli kapısında, ama aynı zamanda bir duvar halısı ve bir madeni para için de model görevi gören Minerva figürü gibi, kullanılan işlemlere göre uyarladığı yinelenen motifler kullanır.  Floransa acımasız Keşiş Savonarola’nın teokratik diktatörlüğü altında iken de “tondi” ler (Dini konuları içeren yuvarlak paneller) ve ziyaretçilerin son salonlarda görebileceği devasa sunaklarından yapar. 

SANATÇININ İKİNCİ DOĞUMU

Yazar Giorgio Vasari; “Boticelli, Quattrocento’nun ikinci yarısında Floransa’nın kaçınılmaz bir figürüyse de, ünü 1510’daki ölümüyle sona erdi gibi görünüyordu. Eserleri neredeyse üç yüzyıldır gündemde değildi. Sanatçının ikinci bir doğumu deneyimlemesi için Ön-Rafaelciler tarafından yeniden keşfedilmesi gerekti” diyor. “İkonik Venüs”ler yaratıcılarının ününü ve 15. yüzyıldan bu yana en çok kopyalanan sanatçının ticari markasını, sanat ve reklamcılık yoluyla geri dönüşür hale getirdiler.

ÖNCEKİ HABER

Hastalar MHRS'de randevu bulamıyor, eczanede 1000 TL

SONRAKİ HABER

Kılıçdaroğlu ve Akşener Mersin’de konuştu: 'Halk değişim, adalet istiyor'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa