Bursa’dan metal işçileri: Bizi kimsenin vicdanı değil gücümüz ilgilendirmeli

Uğur ÖKDEMİR
Bursa

Metal iş kolunda 130 bin işçiyi ilgilendiren MESS grup sözleşmesinde görüşmeler devam ederken işçilerin eylemleri de sürüyor. Türk Metal, Kocaeli mitingi sonrası yaptığı açıklamada, MESS’le bugün yeni bir görüşme yapacağını duyurdu. Bu duyuru ise metal işçileri arasında sözleşmenin bu hafta imzalanacağı yönünde yorumlara neden oldu. Kocaeli mitingini ve sözleşme sürecini değerlendiren Bursa’da yan sanayi üretimi yapan Coşkunöz ve Valeo işçileri, Pevrul Kavlak’ın mitingdeki sözlerini eleştirirken, “Bizi kimsenin vicdanı değil gücümüz ilgilendirmeli” dedi.

“Pevrul Kavlak Kocaeli mitinginde yeni hiçbir şey söylemedi” diyen Coşkunöz işçisi şöyle devam etti: “Resmen gaz alma konuşması yapıldı. İnsanlara bir şeyler yapıyoruz görüntüsü vermek dışında hiçbir şey olmadı. Ben de dahil tüm işçiler miting alanında fotoğraf çektirdi sosyal medyada paylaştı, sendikacılar görsün diye.”

"11 YILLIK İŞÇİNİN SAAT ÜCRETİ ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA"

Fabrikada 11 yıllık işçinin saat ücretinin asgari ücretin altında kaldığını vurgulayan işçi, “Sendikacılar bunu bildiği için bir şeyler yapıyoruz gösterisindeler. Sen 10 yılını vermişsin, bir fabrikaya yeni girenin saat ücreti senden fazla, böyle olunca insanlar ‘Ben neden sendika üyesi olayım ki bana bir artısı olmayacak ve her ay aidat ödeyeceğim’ diye düşünüyor. Bu tartışmaları sendikacılar da görüyor, Pevrul Kavlak da görüyor. O yüzden Kocaeli mitinginde coşuyordu. Mitinge gitmeyenlerde de ‘Zaten her şey belli, gitsek de gitmesek de değişen bir şey olmayacak’ düşüncesi var. Bu da yıllardır her sözleşme döneminde aynı şeyler yapılmasından kaynaklı” dedi.

"GREV KARARI ALDILAR AMA HAZIRLIK YOK"

Pevrul Kavlak’ın Kocaeli mitinginde MESS’i vicdanlı olmaya çağırmasını eleştiren bir başka Coşkunöz işçisi de “Duygu sömürüsü mü yapıyoruz biz burada? Mücadele etmeden, kararlılığını göstermeden vicdanlı olmaya çağırmak çok anlamsız geliyor bana. Grev kararı aldılar ama fabrikada buna yönelik hiçbir hazırlık yok. Ben sözleşmenin bu hafta imzalanacağını düşünüyorum. Çünkü geçtiğimiz gün tamamlayıcı sağlık sigortasının bir defaya mahsus 10 Ocak’a kadar uzatıldığına ilişkin mesaj atıldı bize. Hemen arkasından da MESS görüşme talebinde bulundu. Diğer dönemlerden hiçbir farkı yok sözleşmeyi imzalayacaklar” diye konuştu.

"ALACAĞIM ZAM GELEN ZAMLARI KARŞILAMAYACAK"

Zamlı ücretlerinin düşen alım gücü karşısında çok az olacağını dile getiren işçi şunları söyledi: “Açıklanan taslağın bir tık altına imza atacaklar, enflasyon farkını da aldık deyip yine yüzyılın sözleşmesini imzaladık propagandasını yapacaklar ama alacağımız para gelen zamları karşılamayınca, alım gücüm düşünce bunun bir esprisi kalmıyor. Kelime oyunlarına hazırlıklı olmak gerek. Biz süreci takip etmedikçe bir şekilde geçiştirmenin yolunu buluyorlar. Gücün kendimizde olduğunu unutmaz ve ona göre hareket edersek kimsenin vicdanlı olmasına gerek kalmaz, biz hakkımızı alırız.”

"KAZANÇ YOĞUN AMA İŞÇİYE GELİNCE YOK"

Valeo’da çalışan bir işçi de “Sözleşmede sendikacılar ‘Refah payı istiyoruz’ diyor, bunun ucu çok açık, seyyanen mi olacak kıdeme mi olacak belirsiz. Bizim burası ihracat yaptığı için işler yoğun. Dolayısıyla kazanç da yoğun ama işçiye gelince yok. 10-15 yıllık işçilerin saat ücreti asgari ücretin altında kaldı. İnsanlar bu duruma tepkili. Bu hayat pahalılığında sözleşme artı alınacak enflasyon farkının bir işe yarayacağını düşünmüyorum. Belki ilk iki üç ay farklar sayesinde insanlar memnun görünebilir ama bu zamlar karşısında uzun sürmez” diye konuştu.

"ALANI DOLDURMAK İYİ AMA NİYE DEVAMI YOK?"

Pandemi sürecinde sebebi olmadıkları her krizin faturasının kendilerine yıkıldığını belirten işçi, “Sendikaya da bir güvensizlik var. Bunu Bursa’da yapılan açıklamada gördük. Büyük fabrikalar dediğimiz Renault, TOFAŞ, BOSCH gibi fabrikalardan toplasan 500 kişi anca gelmiştir. Fakat Kocaeli mitingine Bursa’dan katılım iyiydi. Kocaeli mitingine katıldık ama elle tutulur bir şey söylendi mi, bence söylenmedi. Bizim oraya gidip alanı doldurmamız güzel, sahip çıkmamız iyi ama devamını getirmiyoruz. Sendikaya her şeyi havale etmiş durumda süreci izliyoruz” diye konuştu.

"HÜKÜMET KENDİ YAPTIĞI ZAMLARI NEDEN İNDİRMİYOR"

Herkesin geçinememekten şikayetçi olduğunu dile getiren başka bir Valeo işçisi de şunları söyledi: “Fabrikada ek iş yapmayan yok nerdeyse. Önceden A101, BİM gibi marketler dar gelirli vatandaşların gittiği yerken şimdi herkesin gittiği yer oldu. Sürekli bir zam haberi var. Hükümet marketlere dolar düşüşü sonrası indirim yapın diyor ama kendi yaptığı zamları neden indirmiyor. Döviz kısmen düştü fakat hayat pahalılığı düşmedi, aksine arttı. Bir de insanlara döviz yükselince dış güçler, düşünce iktidar yaptı diyorlar. Artık bunun bir alıcısı yok, insanlar gülüyor.”

GREV KARARI ALDIK DEDİLER AMA HALEN BİR TARİH AÇIKLANMIŞ DEĞİL

TOFAŞ’tan bir işçi
Bursa

Türk Metal grev kararı aldı ama fabrikada buna yönelik bir hazırlık yok. Bu süreçte sadece çay molasında veya iş giriş çıkışlarında eylem yapıyoruz. Bu üretimi etkiliyor mu hayır, duruş ve kayıp oluşuyor mu evet ama o da beynimizde ve ömrümüzde oluyor.

MESS ile sendika oturup oturup kalkıyor. Özlem gideriyorlar bence, başka açıklaması olamaz. Yani kısacası her sene olduğu gibi işçi kıyımının arttığı zamanlarda grev kararı aldık deniliyor ne hikmetse. Fabrikalarda doğru düzgün bir hazırlık yapmadan gösteriş amaçlı İzmit’te eylem yapıldı bana göre. Fabrikada benden eski abiler aralarında konuşuyorlar, “Grev olunca haber verin evden okey takımını getirelim oynarız böyle alkışla olmaz bu işler” şeklinde.

Bilmem kaçıncı yıl diye değerli madenlerden biri olan altın verdiler bize sus payı olarak. Ama asgari ücret zammı sonrası saat ücreti 23 lira oldu, benim ise 19 lira. Verilen yüzdelik dilimle anlaşınca maalesef bana zam gelmiş olmuyor. 6-7 lira saat ücretine zam yapması lazım ki benim maaşımı kurtarsın. Hem asgari ücretten az alıyorum hem 10 saat çalışıyorum hem de hayatımı heba ediyorum.

VERİLMESİ GEREKEN ALTINI BİZ ALDIK DİYORLAR

Yakın bir zamanda göreceğiz yüzde kaça imza atacak sendika, zaten neye imza atarlarsa atsınlar yarısı vergiye gidecek. Belirlenen ücret ve sözleşme hiçbir zaman yeterli olmadı. Sözleşmede işçiye değil işverene hitap edilmiş. Çok güzel kelime oyunları ile kandırıp imzalattırıyorlar.

Benim gözlemim sendikanın adamları dışında herkes tepkili yaşananlara. Sendika da hiçbir zaman bize karşı samimi değil ama işverene karşı samimi. İşçiye biz bunları bir altınla bastırırız deyip geçiştiriyorlar. Bu altın da geçen sene verilmesi gereken bir şeydi pandemiden dolayı arada kaynadı gitti. Yani yine bir şey yapmadılar, zaten verilmesi gereken bir şeyi aldık ettik gibi gösterdiler. Altın verdiler ama dağıtılan yılbaşı erzaklarında gram olarak en düşüğünü vererek yine bir kâr ettiler. Boyuna çekirdek doldurmuşlar, siz çekirdek çitleyedurun biz pirzolalarımızı bitirip geliyoruz diyorlar.

Ekonomik dalgalanmaların bu denli olması doların sıklıkla yükselip düşmesi hiç iyi değil. Her hareket bize kayıp olarak yansıyor. Kayıplar artıyor ama biz göstermelik eylem yapıyoruz. Grev kararı aldık dediler ama halen bir tarih açıklanmış değil. Hazırlık yapmadan işçiyi hazırlamadan “Hadi yarın greve çıkıyoruz” mu diyecekler? Eylemse eylem, grevse grev deniyorsa hazırlık yapılsın ama ben o aşamaya gidileceğini düşünmüyorum. Tamamlayıcı sağlık sigortasını 10 Ocak tarihine kadar uzattılar bu demek oluyor ki sözleşme 10 Ocak’a kadar imzalanacak.