Tüm Köy Sen, Tarım Bakanı’na seslendi: Üretim sürdürülemeyecek durumda, vergiler kaldırılsın
“Çiftçi borçlu, tahıl gübresiz ekildi” diyerek Malatya'da basın açıklaması düzenleyen Tüm Üretici Köylüler Sendikası mazot, gübre, tohum ve tarımsal ilaçlarda vergilerin kaldırılmasını istedi.
Fotoğraf: Evrensel
Tüm Üretici Köylüler Sendikası (Tüm Köy Sen), Malatya PTT Meydanı’nda “Çiftçi borçlu, tahıl gübresiz ekildi” diyerke basın açıklaması düzenledi.
Üretici köylülerin de katıldığı eylemde açıklamayı okuyan Tüm Köy Sen Malatya Şube Başkanı Ali Gürel mazot, gübre, tohum ve tarımsal ilaçlarda ÖTV ve KDV’nin kaldırılmasını istedi.
January 4, 2022
GÜBRESİZ EKİM YAPILDI, TARLALAR BOŞ KALDI
Çiftçilerin zamlar sebebiyle gübresiz ekim yapmak zorunda kaldığını ifade eden Gürel, "Özelleştirmelerin öne çıkarıldığı, tarım girdilerinin yüksek tutulduğu tarım politikaları sonucu üretici ekim yapamadı, ektiği kısmına da eksik gübre atarak ekim yaptı" dedi.
Dışa bağımlı tarım ve dolardaki yüksek kur sebebiyle mazot, gübre, elektrik ve ilaç fiyatlarının her gün arttığını vurgulayan Gürel, "Bu sebeple gübresiz ekim yapıldı ve tarlaların bir kısmı boş bırakıldı. Ayrıca dünyada kuru kayısının yüzde 85’ini üreten bir il olarak kayısı bahçelerimizde sonbaharda kullanımı zorunlu olan ilaç ve gübre atılmadı, ilkbahar mevsimine bırakıldı. Bu böyle giderse ilkbaharda da atamayacağız ve kayısı bahçelerini kurumaya terk edeceğiz" diye konuştu.
Mazotun 6 TL’den 12 TL’ye çıktığı, gübrenin tonunun 1800 TL’den 17 bin TL’ye çıktığı, tarımsal ilaçların tonunun 250 TL’den 800 TL’ye yükseldiği bir süreçte Tarım Bakanı'na seslendiklerini söyleyen Gürel, "Bu durumda tarım sürdürülebilir, üretim yapılabilir mi? Çiftçi zarar ettiği işten imtina ediyor, tarlasını ekemiyor, yaşamını borç harçla sürdürmeye çalışıyor” dedi.
"TÜKETİCİ DE ZOR GÜNLER YAŞAYACAK"
Üreticinin kazanması, tüketicinin uygun fiyattan ürün bulması için tarımın desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Gürel, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu da mazot, gübre, ilaç tohum ve benzeri girdilerde ÖTV ve KDV’nin kaldırılması, fiyatların uygun duruma çekilmesi ve tarımın desteklenmesiyle olur. Bunun olabilmesi için hükümetin şimdi uyguladığı tarım politikalarından vazgeçmesi gerekiyor. Dövize yapılan müdahale sonucu kurda bir düşüş sağlandı ancak gübre, mazot, tarımsal ilaç ve elektrikte kayda değer bir düşüş görülmedi. Tam tersine yeni yıl ile birlikte elektrik, mazot ve benzine zam 'müjdesi' ile uyandık. Mazota zam demek nakliyeden dolayı iğneden ipliğe tüm tüketim ürünlerine zam demektir. Bu durumun kuraklıkla birleşmesi sonucu gerek üretici gerekse tüketici zor günler yaşayacaktır. Beslenmek için ya ürün bulamayacağız ya da pahalıya satın alacağız. Kısacası kıtlık yaşayacağız.”
"KAYISI ÜÇ BEŞ TÜCCARIN İNSAFINA BIRAKILDI"
Uygulanan yanlış politikalar sonucu tütün ve pancar gibi ürünlere kota getirildiğini hatırlatan Gürel, “İlimizde ağırlıklı olarak üretimi yapılan kayısı da üç beş tüccarın insafına bırakıldı. Bu yıl kayısı üretiminde rekoltenin düşük olması sebebiyle tavan fiyat geç açıklandı. Bu sebeple ihtiyacı olan üretici köylü ürününü erkenden ortalama 30-40 TL'ye elinden çıkarmak zorunda kaldı. Daha sonra iki ay gibi kısa bir sürede fiyatlar iki katına fırladı. Zarar eden yine üretici köylü, kazananlar aracılar ve tefeciler oldu" dedi.
Tütün ve şekere kota getirilmesinin amacının kapitalist tekellerin, şekerde Cargill, tütünde Philip Morris, BAT ve JTİ gibi şirketlerin çıkarlarını korumak olduğunu söyleyen Gürel, şöyle devam etti:
"İlimizde kota getirilen tütün ekildiği halde pazarlanması ve satışı yasaklanmıştır. Tütün üreten köylü, ürettiği tütünü satmaya ve bir ilden diğer ile göndermeye çalışırken ağır para cezalarına çarptırılarak mağdur edilmektedir. Tütün üreticisi köylülerin, ürettikleri tütünlerin serbest olarak satışı ve pazarlaması dolaylı yollarla yasaklanmaya çalışılıyor. Tütün üreticisinin mağduriyetinin giderilmesi için üretici lehine yasal düzenlemeler yapılmalıdır."
"OVALAR, MERALAR, RANTÇI ŞİRKETLER ELİYLE TALAN EDİLİYOR"
Üretici köylülerin yaşam alanlarının da tahrip edildiğine dikkat çeken Gürel, ”Ülkemizde yaşanan bu tarım sorunlarının yanı sıra üretici köylünün yaşam alanları olan dağlar, ovalar ve meralar taş ve maden ocakları açma bahanesi ile rantçı şirketler eliyle talan edilmektedir. Bu talandan ilimiz de nasibini almakta. Maden ve taş ocakları tarafında, HES ve benzeri nedenlerle Arguvan Şotik yaylası, Yeşilyurt Seyituşağı, Haçova, Cafana mahalleleri, Doğanşehir Dedeyazı, Hudut, Çığlık mahalleleri, Hekimhan ve Pütürge ilçelerinin birçok mahallesi de talana açılmıştır. Bununla birlikte Malatya, Erzincan, Dersim, Elazığ, Kahramanmaraş illeri maden havzası olarak ilan edilmek ve ÇED raporlarına ihtiyaç duymadan talana açılmak istenmektedir” dedi.
"HEP BİRLİKTE ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ETMELİYİZ"
Tüm üreticileri örgütlü mücadeleye davet eden ve taleplerini dile getiren Gürel, şunları söyledi:
”Üretici Köylü Sendikası olarak sorunlarımızı çözmenin yolunun örgütlü hareket etmek olduğunu düşünüyoruz. Hükümeti uyarmak, halkımızı duyarlı hale getirmek ve sorunlarımıza çözüm bulmak için üretici köylüleri sendikamız çatısı altında toplanmaya ve üye olmaya davet ediyoruz.
- Mazot, gübre, tohum ve tarımsal ilaçlarda ÖTV ve KDV kaldırılmalıdır.
- Tarım kredi kooperatif mağdurlarının borç faizleri silinmeli, anaparası da taksitlendirilmelidir.
- Üretici köylünün yaşam alanlarının talan edilmesinden vazgeçilmelidir.
- Tarımsal destekler günün ihtiyaçlarına göre yükseltilmelidir.
- Tütün üreticisine ve satıcısına yapılan haksız uygulamalardan vazgeçilmelidir.”
(Malatya/EVRENSEL)