Gülistan Doku'nun akıbeti 2. yılında yeniden soruldu: "Yetkililer kendi nezdinde dosyayı kapattı"

Dersim’de 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamayan Gülistan Doku'nun akıbetini sormak için düzenlenen açıklamalarda "Gülistan'dan vazgeçmiyoruz!” denildi.

05 Ocak 2022 09:20
Paylaş

Dersim'de 5 Ocak 2020 tarihinden itibaren kendisinden haber alınamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku için Dersim veDiyarbakır'da açıklamalar düzenlendi.

Dersim Kadın Platformu'nun çağrısıyla Seyit Rıza Meydanı'nda yapılan açıklamaya, anne Bedriye Doku ile Baba Halit Doku da katıldı. Açıklamada Kadın Platformu adına konuşan Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Raife Yılmaz, ailenin Tunceli Valisi ile yaptıkları görüşmeyi hatırlatarak "Annenin Gülistan bulunana kadar burdan gitmeyeceğiz sözleri üzerine Valinin ‘ne isterseniz yapın’ söylemi yetkililerin bu olayı önemsemedikleri ve kendileri nezdinde kapattıklarının göstergesidir" dedi.

"ŞİDDET POLİTİKALARI SİSTEMATİK BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLÜYOR"

Son zamanlarda kadınlara yönelik artan şiddet taciz, tecavüz ve katliam politikalarının tüm ülkede olduğu gibi Dersim'de de sistematik bir şekilde yürütüldüğüne dikkat çeken Yılmaz, "Yaşadığımız coğrafyada yürütülen savaş siyaseti bugün kadınların ikincil konumunu derinleştiren ve kadın kimliğini yok sayan kadını aile içine hapseden bir anlayışla devam etmektedir" diye konuştu.

"2 YILDIR HERHANGİ BİR GELİŞME KAYDEDİLMEDİ"

Gülistan Doku’nun kaybolmasının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada herhangi bir gelişmenin kaydedilmediğini söyleyen Yılmaz "Kadın kurumları, kitle örgütleri ve Doku ailesi soruşturmanın çok yönlü sürdürülmesini talep etse de soruşturmayı yürüten savcılık başta olmak üzere resmi kurum temsilcileri, 'intihar' iddiaları üzerinde durdu. Dinar Köprüsü yönünden
ilerleyen ve MOBESE kayıtlarına da yansıyan kadının Doku olduğu öne sürülerek, köprüden Uzunçayır Baraj Gölü’ne atladığı algısı yaratıldı. 7
Ocak’ta baraj gölünde başlatılan ilk arama 6 Temmuz’da durduruldu. Doku ailesinin talebi üzerine 7 Ağustos’ta suyun seviyesi düşürülerek tekrar başlatılan arama çalışması 18 Ağustos'ta sonlandırıldı. 15 Ekim’de 3'üncü kez başlatılan arama çalışmalarından da bir sonuç alınmadı ve Gülistan'a ait herhangi bir ize rastlanmaması üzerine 23 Kasım 2020’de arama çalışmaları tamamen sonlandırıldı" dedi.

"YETKİLİLERİN ÖNEMSEMEDİKLERİNİN GÖSTERGESİDİR"

Dosyanın tek şüphelisi ve Gülistan'ın en son görüştüğü kişi olan Zaynal Abarakov’un ise bu süre zarfında sadece ifadesine başvurulduğunu belirten Yılmaz "Bugün geldiğimiz aşamada dosya ilk açıldığı durumda olup herhangi bir ilerleme kaydedilememiştir. Ailenin yetkililerle görüşmeleri sonuçsuz kalmış verilen sözler tutulmamıştır. Şüpheliler hakkında herhangi bir işlem yapılmazken abla Aygül Doku hakkında dava açılmıştır. Tüm bunların sonucunda aile adliye önünde oturma eylemi başlatmış ve vali ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Vali ve savcının söylemleri şüphelileri aklayan tarzdadır. Annenin Gülistan bulunana kadar burdan gitmeyeceğiz sözleri üzerine Valinin ‘ne isterseniz yapın’ söylemi yetkililerin bu olayı önemsemedikleri ve kendileri nezdinde kapattıklarının göstergesidir" diye belirtti.

"BULUNANA KADAR VAZGEÇMEYECEĞİZ"

İktidar mensuplarının her bir cümlesinin kadınlara şiddet olarak döndüğünü söyleyen Yılmaz "Haftalardır, aylardır, yıllardır yasalar etkili
uygulanmıyor. Erkek şiddetine karşı acil önlem planı çağrılarımıza kulak tıkayan iktidar, bizim için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesinden imzayı çekti. Biz kadınların uzun yıllar mücadelesi sonucu bir kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede en etkin yasa iken bunu uygulayacakları yerde kaldırdılar. Oysa İstanbul Sözleşmesi, hukuki güvencemizdi. İstanbul Sözleşmesini hedef alıp Sözleşmeden çekilmek kadına yönelik şiddete teşviktir. Kadınlar olarak izlenen tüm bu yok etme politikalarına karşı örgütlü kadın mücadelesini büyütüp olayların takipçisi olacağız. Kaybolduğu ilk günden beri bu işin takipçisi olacağımızı ve
Gülistan bulunana kadar da vazgeçmeyeceğimizi belirtmiştik. Burdan bu sözümüzü tekrarlıyoruz. Failleri aklamanıza, korumanıza izin vermeyecek hesap soracağız! Yaşasın kadın mücadelemiz." diye konuştu.

"2 YILDIR HAYAT BİZE ZİNDAN OLDU"

Anne Bedriye Doku da  yaptığı açıklamada "2 yıldır hayat bize zindan oldu. Uyuyorum Gülistan, yemek yiyorum Gülistan, yürüyorum Gülistan. Gülistan'ı ağaca sordum, toprağa sordum, demire sordum, kuşa sordum kimse cevap vermiyor. Gülistan'ın başına ne geldi? Zaynal niye tutuklanmıyor? Ne yaptıysa o yaptı niye sorgulanmıyor? Niye telefonuna, bilgisayarına el konmadı? 3 gün sonra ifadesi alınıyor. Haber geldi saat 1'di. Emniyete başvurduk sanki bir kedi, sanki bir tavuk kaybolmuş. Savcı gerekeni yapmadı barajı aradılar başkalarını çıkardılar benim kızımı niye bulmadılar?" diyerek acısını dile getirdi.

Açıklamanın ardından Dersim Kadın Platformu üyesi kadınlar ve Gülistan Doku'nun ailesi Gülistan'ın en son görüldüğü belirtilen Dinar Köprüsü'ne gitti. (Dersim/EVRENSEL)  


DAKAP: GÜLİSTAN’A NE OLDU? ABARAKOV'U NEDEN KORUYORSUNUZ?

Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP), Diyarbakır Ofis semtinden bulunan Hazal Parkı'nda açıklama yaptı. “Gülistan'sız iki yıl. Gülistan Doku için adalet” pankartı açılırken, “Gülistan Doku nerede?”, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “ Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atıldı. Basın açıklamasını Doku İçin Adalet Komisyonu Üyesi Dilan Ergül okudu.

2 yıldır etkin bir soruşturma yürütülmediğini belirten Ergül, “Doku’nun kaybedilmesinden sorumlu failin kim olduğu ve kimler olabileceği bu kadar açıkken Dersim’de polisler, vali, kaymakam, yargı ne yaptı? Polis, 5 Ocak günü Zaynal Abarakov ve ailesinin evinin önünü gören kamera kayıtları olmasına rağmen kamera yok diyerek inceleme yapmadı. Aynı gece kayıp ihbarı vermek için karakola giden Gülistan’ın arkadaşlarının ifadelerine 'Gülistan bana Munzur Gölü’ne atlamaya gideceğini söyledi' gibi gerçekte hiç beyan edilmemiş cümleler eklendi. Gülistan kaybedildikten sonra Zaynal'ın ifadesi evinde alındı, ifadede eksik ve yanlış bilgiler olmasına rağmen Zaynal hiç sorgulanmadı.” dedi.

“DEVLET NE YAPTI?”

Gülistan için sadece barajda göstermelik bir arama yapıldığını belirten Ergül, "Baş şüpheli Zaynal Abarakov ve ailesi sorgulanmadı. Ailesi dilediğince şehir değiştirdi. Zaynal serbestçe yurt dışına gidip gelebildi. Oysa Gülistan'ın kaybedildiği hafta Dersim sokaklarında yürüyüş yaparak Gülistan’ı soran kadınlar, Munzur Üniversitesi’nde ve yurtlarda eylemler düzenleyen genç kadınlar ise polis şiddeti ile karşılaştı. Yetmezmiş gibi Gülistan’ı sordukları için öğrenci kadınlar yurtlarından atıldı, disiplin cezaları ve gözaltılar ile yıldırılmak istendi. Gülistan'ın akıbetini soran, evlatlarını arayan ailenin nöbet eylemlerinin önüne engeller dikildi” dedi.

“FAİLLERİ TANIYORUZ”

Doku ve kaybedilen, katledilen tüm kadınların esas failini tanıdıklarının belirten Ergül, “Biz sizi Özgecan’dan, Şule Çet’ten tanıyoruz. İntihar etti dediğiniz Nadira’nın katili Şirin Ünal’ı nasıl koruduğunuzu biliyoruz. Doku’yu kaybeden Zaynal ile işbirliğinizi biliyoruz. İpek Er’e tecavüz eden asker Musa Orhan koruyan hakimlerinizi biliyoruz. Siz tüm kuvvetinizle; kadın düşmanı yargınızla, askerinizle, polisinizle, medyanızla, yasalarınızla, kadınlara saldıran politikalarınızla erkek iktidarınızı kadınlardan korumak istiyorsunuz. Bu yüzden Zaynal’ı koruyorsunuz, tecavüzcü asker Musa Orhan’ı koruyorsunuz, bu yüzden İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ettiniz, bu yüzden Kadın Üniversitesi projesi ile itaatkar genç kadınlar yaratmak istiyorsunuz” şeklinde konuştu.

“GÜLİSTAN DOKU’YU BULACAĞIZ”

Öfkesini isyana çevireceklerini söyleyen Ergül, “Doku'yu aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Bugün bu meydanda daha güçlü soruyoruz: Gülistan’a ne oldu? Abarakov'u neden koruyorsunuz? Zaynal ve babasına hangi devlet yetkilisi, nasıl yardım etti? Gülistan için neden etkin bir arama yapılmadı? Gülistan'ın ailesine vaatler ve teminatlar verilirken neden arayışlarının önüne türlü engeller çıkarıldı, neden Aygül Doku soruşturmalara tabi tutuldu? Gülistan'ı sokak sokak soran kadınların önüne barikatlar dikilirken siz iki yıl boyunca Gülistan için ne yaptınız?”  diye sordu.

Doku'nun kaybedilişinin ikinci yılında yine aynı soruyu sorduklarını belirten Ergül, "İşte bu kadın dayanışmasının gücü ile kadınların öfkesinin gücü ile Gülistan Doku’yu bulacağız, Gülistan için adaleti kazanacağız. Tüm kadınları Gülistan’ı sormaya, Gülistan gibi akıbeti belirsiz kadınlar için haykırmaya çağırıyoruz. 2 değil 2 bin yıl geçse dahi elimiz faillerin ve koruyanların yakasında olacak. Gülistan'dan vazgeçmiyoruz! Gülistan Doku'yu bulacağız” dedi.

“KIZIMIZ BULUNSUN İSTİYORUZ”

Yapılan açıklamanın ardından söz alan Doku'nun dayısı Mehmet Nurkan, “Gelinen iki yılda hiçbir gelişme yaşanmadı. Emniyet fail Abarakov'un ifadesini almadı. 2 yıl oldu hiçbir şey yapmadılar ölü ya da diri kızımız bulunsun istiyoruz. Cumhurbaşkanı'na çağrıda bulunuyorum kızımızı bulsunlar çünkü sorumluluk onlarındır” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)


"2 BİN YIL GEÇSE DAHİ ELİMİZ FAİLLERİN VE KORUYANLARIN YAKASINDA OLACAK"

Kadınlar Birlikte Güçlü İzmir Platformu da Gülistan Doku’nun kaybedilişinin 2’nci yılında faillerin ortaya çıkarılması talebiyle Karşıyaka İskelesi karşısında basın açıklaması düzenledi.

“Sormaktan vazgeçmeyeceğiz Gülistan Doku nerede” yazılı pankartın açıldığı açıklamada “Erkek adalet değil gerçek adalet” ve “Gülistan doku nerede” sloganları atıldı.

Basın açıklamasını okuyan Gül Gökboğa "Tüm kadınları, Doku’yu sormaya, Doku gibi akıbeti belirsiz kadınlar için haykırmaya çağırıyoruz. 2 değil 2 bin yıl geçse dahi elimiz faillerin ve koruyanların yakasında olacak" dedi. (İzmir/MA)

ÖNCEKİ HABER

Türkiye Yayıncılar Birliği: Devlet; destekleri artırmalı, acil ek kaynak yaratmalı

SONRAKİ HABER

Boğaziçi Direnişinin 1. yıl dönümü | Akademisyenler ve mezunlar Güney Kampüs'te toplandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa