05 Ocak 2022 23:20

Ücretler eriyor işçi ek zam istiyor

Metal işçileri, temsilciler aracılığıyla ek zam taleplerini patronlara iletiyor. İşçiler sözleşme imzalansa bile bu talebin süreceğini belirtiyor.

Fotoğraf: Unsplash

Paylaş

Turan KARA
İzmir

Türkiye’nin ilk 10 büyük işletmesinden 3 petrol, 3 de demir çelik fabrikasının olduğu İzmir Bakırçay bölgesinde patronların kârı büyürken, işçilerin ücretleri ise gittikçe eriyor.

Bölgedeki en önemli iş kollarından biri olan metal sektöründe çalışan işçilerin gündeminde toplu sözleşme varken, petrokimyada ise hak gaspları ve iyileştirme beklentisi ön planda. Ocak ayında ücretlerde enflasyon zammı olacak. Ama işçiler yine de bu zammın ücretlerdeki gerçek erimeyi karşılamayacağı görüşünde, şirketler ise bu duruma kayıtsız.

Metal sözleşmesinde MESS’in dayatmasına karşı Türk Metal 2 Ocak günü Kocaeli’de miting yaptı. Bu artık “sıradanlaşan gösteri zincirinin” son halkası. Büyük miting sonrası imza atılması bekleniyor.

Kocaeli mitinginin İzmir açısından ayırt edici yanı ise Türk Metal üyesi işçilerin yanı sıra başta Petrol-İş İzmir ve Aliağa, DERİTEKS, Sağlık-İş olmak üzere Türk-İş’e bağlı sendika üyesi işçilerin katılması. Ayrıca işçilerin bir kısmının ailelerinin de katılım göstermesiydi.

İŞÇİLER: İKİNCİ ALTI AY ENFLASYON ARTI 10 OLMALI

Metal sözleşmesinde artık son sürece girildi. Gerçek enflasyonun yüksek olması işçilerin yoksullaşmasına neden olurken, aralık ayının başlarında “İkinci altı ayda sadece enflasyon olmamalı, artı 3-4 puan da refah payı olmalı” diyen demir çelik işçileri, şimdilerde “Enflasyon artı 10 olmalı” diyor.

Yapılan eylemlere katılmayı sendikayı baskılama aracı olarak gören işçiler, sendikanın talebi geride tutmasını ise hoşnutsuz karşılıyor. İşçiler her gün işyerinde de temsilcileri müdürle konuşması için zorlarken, ilk başlarda çıkıp konuşmayı kabul etmeyen temsilciler şimdilerde işçilerin huzursuzluğunu iletmek ve fabrika özelinde iyileştirme istemek zorunda kalıyor. Şirket idarecileri de “Sözleşme zammını bekleyin” diyerek işçilerin talebini öteliyor.

ŞİRKETLER KRİZİN YÜKÜNÜ DE İŞÇİYE YÜKLEMEK İSTİYOR

HABAŞ gibi diğer demir çelik fabrikalarında da 1 yıl boyunca kesintisiz 12 saat çalışan bölümler var. Grevin gündemde olmasına rağmen üretimde siparişlerin 1 ay önden gittiğini belirten HABAŞ işçisi, “Ocak ayına girdik ama biz şubatın siparişlerini çekiyoruz. Şirket kasımdan bu yana malzeme yığıyor. 10 tane lazımsa on bin tane alıyor. Neden deyip soruyorduk, meğer bu ortamı bekliyorlarmış” dedi.

Fabrikayı kapasitenin çok üzerinde çalıştırmayı başararak rekorlar kırmakla böbürlenen şirket idaresi bu aralar kâr payı, üretim rekoru gibi ekstra gelirleri kendi içinde pay etmekle meşgul. İşçilerin gasbedilen haklarından ihya olan müdürlerin fabrikada baklava dağıtmasını işçiler, “Öyle ucuzundan değil, fıstıklı, kaliteli, hamur yok nerdeyse. ‘Bize bunu aldıklarına göre baya iyi götürmüşler’ diye düşünüyoruz” diyerek anlatıyor.

"Müdürler ve şirket yönetimi bugünlerde işçilerin ek zam talebini reddedip, bir sefere mahsus yarım ya da bir maaş ikramiye verilebileceğini söylüyor” diyen işçi, “Şirketler sendikayı ikna ettiği gibi işçileri de ücretlerin yükseltilmesinin mümkün olmadığına ikna etmeye çalışıyor. Sendikayı bu konuda arkasına almış durumda. Ücretler güneş altında eriyen buzlar gibi küçülüyor. İlk altı ayda enflasyon artı 8-9’un altı zam alınması herkesi ağlatır. Sözleşme zammının en yukarı sınırı zaten belli olduğu için kimse büyük bir şey beklemiyor. Daha altı diye bir ihtimal yok kafada, hatta herkes sözleşmeden sonra kendi müdürüyle konuşmayı planlıyor. Bireysel ya da toplu, o bölümün adamlarına bağlı. Biz de toplu olarak konuşmak için söz birliği ettik aramızda” dedi.

‘GURUR PATRONUN OLSUN BİZE EKMEK LAZIM’

Temsilcilerin kendi baskıları ile fabrika müdürüyle konuştuklarını belirten İDÇ işçisi, “Bir yanda yapmamız gerekeni fazlasıyla yaptığımız halde eriyen maaşlar var, diğer yanda tüm zamanların en yüksek rekorunu kıran İDÇ. Fabrika müdürümüz kendini ispatladığını gösterebilir, göğsü kabarabilir. Ama işçiye kalan bu sene 3 kişinin ölmesi ve hepimizin de bitkin bir şekilde yaşaması oldu. Gurur onun olabilir, bize ekmek lazım. Temsilci gidip fabrika müdürü ile konuştuğunu onun da ‘Ben de istiyorum ama benim elimde değil’ gibisinden şeyler anlatarak yatıştırdığını ifade ediyor. Temsilci ‘Masaya vurdum yumruğu, işçi rahatsız, huzursuz dedim’ diyor. Bakacağız” diyerek fabrikadaki durumu anlattı.

‘GREVE GİDERSEK İHRACAT REKORLARI DURUR’

Mitinge gitmediğini ancak kendi fabrikasından işçilerin katılımının olduğunu ifade eden Ege Çelik işçisi ise “Mitinge kimi arkadaşlar ailesiyle gitmiş. Bana kalırsa bu saatten sonra anlaşma olmamalı. Grev diyorsa gidelim greve. Bu sektör durdu muydu bak bakalım neler oluyor. ‘Reis’ anlatıyor şu kadar ihracat bu kadar rekor. Hepsi sırtımızdan geçiyor. Onun için greve gidilirse talep yükselir, MESS zaten kötü niyetli işte, söyledikleri zamma bak. Talep yükseltilmesi haklı sebep. Ama bu sendika gitmez. Arkadaşlar da işyerlerinde müdürlerden, patrondan para bekliyor. Bir sefere mahsus yardım gibi bir şey verilmesi gündemde. Miktar belli değil, zaman belli değil. Sanki gönlünden ne koparsa sadaka gibi! Düştüğümüz hale bak, hepsi Türk Metal yüzünden. Saat ücreti düşük kalacak biz de sadaka bekleyeceğiz. İstifalar döneminde insanları sakinleştirmek için yapmışlardı, eğitim gıda bilmem ne yardımı gibi” dedi.

‘NE ZAMAN GELECEĞİ BELLİ OLMAYAN ZAMDAN BIKTIK’

Sendikadan daha kararlı bir duruş beklediklerini söyleyen işçi, “Sendika miting yaptı ama kararlı duruşu 1 Ocak’ta geçen seneler gibi çalışma olmayacak diyerek de gösterseydi. ‘Çalışma olmayacak’ deseydi katılırdık, çalışma yapmazdık ama çalışma oldu bu sene. Grev kararı almış, ‘Bugün duracağız, bugün bunu yapacağız’ diye bir bilgilendirme yok. Herkes bir adamın ağzına bakıyoruz, ne karar alacağız diye. Böyle şey mi olur? Onun için bakacağız ve göreceğiz. Bekliyoruz, sendikanın alacağı zam belli olsun, 10-15 gün sonra çıkacağız müdürün yanına. Kaçarı yok, mecbur çıkacağız. Martta enflasyon farkıymış neymiş onu geçecek. Ne zaman geleceği belli olmayan sözde iyi bir zamdan da bıktık kardeşim” diye konuştu.


SOCAR BİR SEFERE MAHSUS YARDIM DAĞITTI

Aralık ayında Aliağa’yı ziyarete gelen Petrol-İş Genel Merkez Yönetimi de SOCAR Holding’e bağlı Star Rafineri ve PETKİM AŞ işçileri adına içinde bulundukları zorlukları ve ücret erimesini hatırlatmıştı. İşçiler şirket yönetimine yapılan bu ziyareti “talep olarak değil rica olarak” sunulmuş bir iyileştirme isteği olarak yorumlamıştı.

SOCAR Holding de ocak ayında “bir sefere mahsus” bir brüt asgari ücreti “yardım” olarak dağıtabileceğini ama kök ücretlerde oynama yapamayacağını söyleyerek sendikanın onayını aldı.

Ancak hatırlanacağı gibi pandemi sürecinde de SOCAR’da 12 saat çalışma, hafta tatili azaltma, bakımcıların değişikliği, vardiya düzenini yeniden şekillendirme gibi TİS dışı birçok uygulamayı hayata geçirmişti.

TÜPRAŞ İŞÇİLERİ TASLAK TALEBİNİN YÜKSELTİLMESİNİ İSTİYOR

Son sözleşmesinden bu yana üstünde kara bulut dolaşan TÜPRAŞ işçileri ise Koç Holdingden o günden bu yana henüz hiçbir olumlu adım görmedi. Pandemiyi vardiya değişikliğini hayata geçirmek için fırsata çevirmeye çalışan Ömer Koç ve yönetim ekibi işçilerin ücretlerinin düşmesini izliyor.

TÜPRAŞ işçisi, Star işçisinden yarıya yakın düşük ücret alıyor ve zaten gasbedildiği için sürekli küçülen ücretler asgari ücretin 2.29 katından 1.8 katına düşmüş durumda. Petrol-İş Genel Merkez Yöneticileri ile yapılan toplantıda şirketten bir istekte bulunulmaması, sözleşmeyi değerlendirme fikri çıktı. Herkes sendikanın yüzde 37 olacak dediği olan zam talebinin yükseltilmesini istiyor.

ÖNCEKİ HABER

Ayazağa'da eşini merdivenlerden atan fail serbest bırakıldı

SONRAKİ HABER

Kent AŞ işçileri: Ücretler taksit taksit ama faturalar peşin!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa