Gazetecilere yönelik saldırı en çok aşı karşıtı gösterilerde yaşandı
Medya Özgürlüğü Hızlı Müdahale (MFRR) izleme raporu, Avrupa’da gazetecilere yönelik saldırıları raporladı. Rapor aşı karşıtlarının gösterilerinde pek çok gazetecinin saldırıya uğradığını ortaya koydu.
Fotoğraf: Laura Lee Moreau/Unsplash
Medya Özgürlüğü Hızlı Müdahale (MFRR) izleme raporu, Ocak – Haziran 2021 arasında Avrupa’da gazetecilere yönelik saldırıları belgeleyen bir rapor hazırladı. Rapor aşı karşıtlarının gösterileri nedeniyle pek çok gazetecinin saldırıya uğradığını ortaya koydu.
Ocak ve Haziran 2021 arasında Avrupa Birliği üye devletleri ve aday ülkelerde gazetecilere yönelik saldırıları belgeledi. MFRR, gazetecilere yönelik hak ihlallerinin sayısının endişe verici olduğunu ve artmaya devam ettiğini belirterek “Bu şimdiye kadar kaydedilen en yüksek saldırı rakam. Veriler, gösterilerin radikalleşme ve kutuplaşma nedeniyle giderek daha tehlikeli bir ortam haline geldiğini doğruluyor.” dedi.
Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) ve Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) tarafından, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi'nin (ECPMF) desteğiyle derlenen rapora göre, sözlü saldırılardan yasal saldırılara kadar toplam 26 ülkede 436 kişi veya medya kuruluşunu etkileyen toplam 272 olay yaşandı.
EN YAYGIN İHLAL YILDIRMA VE TEHDİT
En yaygın ihlal, yüzde 26.8 ile yıldırma ve tehdit olurken onu yüzde 12.1 ile yaralanmayla sonuçlanmayan fiziksel saldırılar takip etti. Medya çalışanlarına yönelik hakaretler ise yüzde 10.7 ile üçüncü en yaygın tehdit oldu. İtibarsızlaştırma, fiziksel saldırı ile sonuçlanan yaralanma ve ekipmana saldırı ise diğer ihlaller arasında yer aldı. Raporda ayrıca çevrimiçi tehditlerin de çoğu ülkede yükselişte olduğuna vurgu yapıldı.
Çevrimiçi tehditlerin çoğunluğunun kaynağı bireylerdi. Ancak aynı zamanda yüksek rütbeli pozisyonlarda kamuya mal olmuş kişilerin de tehditlere ortam yarattığı tespit edildi.
"DÜŞMANCA GÖSTERİLER YIL BOYU DEVAM ETTİ"
Ocak ve Haziran ayları, Kovid-19 pandemisinin de ikinci yılının başlangıcıydı. Krizin başlangıcında bilgi ve kaynaklara erişim gazetecilerin karşılaştığı temel zorluklardan biri iken, Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası'nın askıya alınması, kamu temsilcilerine uygun erişim olmaksızın çevrimiçi basın toplantıları ve son zamanlarda protestocuların saldırıları gazetecileri daha da etkiler hale geldi.
Çoğu Avrupa ülkesi 2021'e her zamankinden daha fazla koronavirüs vakası ile girdi. Ülkelerdeki önlemler nedeniyle karantina ve aşı karşıtları protestolarını artırdı. MFRR raporu şöyle dedi: “Düşmanca gösteriler yıl boyunca devam etti ve basın özgürlüğüne yönelik en yaygın ihlal bağlamı olduğu ortaya çıktı: Protestolar sırasındaki tüm saldırılar Kovid-19 ile bağlantılı olmasa da, aşı ve karantina karşıtı mitinglerde birçok olay yaşandı. Karantina karşıtı gösterileri yayınlarken hakarete uğrayan gazetecilerden, aşı programlarını kapsadıkları için çevrimiçi tehditler alan muhabirlere kadar tüm olayların yüzde 26'sından fazlası Kovid-19 ile ilgiliydi”
"POLİSLER VE HÜKÜMETLER GAZETECİLERİ HEDEF HALİNE GETİRDİ"
Raporda; yüzde 41.2 ile özel şahıslar saldırıların ana kaynağı veya failleri olmaya devam etti. Bunu yüzde 17.6 ile polis veya devlet güvenlik güçleri, yüzde 14 ile hükümet veya kamu görevlileri izledi. Gazeteciler, kendilerini savaşmak istedikleri sistemin parçası olmakla suçlayan protestocuların sık sık hedefi haline geldi.
Komplo teorisyenleri ve aşırı sağ gruplar, özellikle aşı karşıtı hareketlerin güçlü olduğu ülkelerde; 65 farklı gazeteciyi etkileyen, özel kişiler veya bilinmeyen kaynaklar tarafından Kovid-19 ile bağlantılı gazetecilere yönelik saldırı, saldırganlık ve yıldırma içeren 55 olayda gazetecilere saldırdı, sözlü tacizde bulundu ve taciz etti.
48 olayda polis memurlarının veya devlet güvenlik güçlerinin gazetecilik çalışmalarını engellediği veya basın çalışanlarına karşı saldırgan davrandığı tespit edildi. Örneğin Almanya'da kaydedilen 11 olayda, polisin protestolarda medya çalışanlarının varlığına sıklıkla uygunsuz tepki verdiğini doğruladı.
DAHA İYİ KORUMA
Gazeteciler, medya şirketleri ve gazeteci sendikaları ise uzun süredir bu konuyu gündeme getirerek daha iyi koruma ve güvenlik önlemleri talep ediyor. Rapor, pandemi ve yansımaları bağlamında, gazetecileri en çok ihtiyaç duyuldukları anda görevlerini yerine getirebilmeleri için toplumsal kargaşa ve belirsizlik döneminde fiziksel, psikolojik ve yasal saldırılara karşı korumanın birinci öncelik olması gerektiği sonucuna vardı. (MEDYA SERVİSİ)