Aile Bakanı: İçişleri Bakanlığının verilerine göre, kadın cinayetleri 2021'de yüzde 15 arttı
Kadın cinayetlerinin geçen yıla göre yüzde 15 arttığını söyleyen Bakan Derya Yanık, verilerdeki farklılığı "kadın cinayetleri" teriminin "tanımsal belirsizliğine" bağladı.
Fotoğraf: DHA
Ankara'da, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda, "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4'üncü Ulusal Eylem Planı" başlığıyla basın toplantısı düzenlendi. Balgat 75'inci Yıl Huzurevi'nde gerçekleştirilen toplantıya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş katıldı.
YANIK: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ "YAŞATIR" VE "ÖLDÜRÜR" DİYENLER ARASINDA SIKIŞTI
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Türkiye'nin 1 Temmuz 2021'de İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesini "Geri çekilme kararını hiçbir şekilde Türkiye'nin 'Kadınların korunmasından ve şiddetle mücadeleden taviz verdiği' anlamında yorumlayamayız. Kadına yönelik şiddetle mücadele, 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır' diyenlerle 'öldürür' diyenler arasında sıkışıp kalarak toplumumuzda bir gerginlik unsuruna dönüştü ve bu sıkışıklığı aşmamız gerekiyor" diyerek savundu.
"VERİLERDEKİ FARKLILIKLAR TANIMSAL BELİRSİZLİKTEN KAYNAKLI"
İçişleri Bakanlığının verilerine göre kadın cinayetlerinin bu yıl geçen yıla göre yüzde 15 arttığını söyleyen Yanık, verilerdeki farklılığın örtmek amacıyla değil, 'kadın cinayetleri' teriminin tanımsal belirsizliğinden kaynaklandığını öne sürdü. Yanık şu ifadeleri kulandı: "İçişleri Bakanlığı'nın verilerine baktığımızda 2016 yılında 301, 2017 yılında 353 olan kadın cinayeti sayısının 2018 yılında 279'a düştüğünü görüyoruz. 2019 yılında kadın cinayeti sayısı 336, 2020 yılında 268, 31 Aralık 2021 tarihi itibarıyla da 307'dir. Söz konusu verilere göre kadın cinayetlerinde bu yıl, geçtiğimiz yıla göre yüzde 15 artış gerçekleşmiştir. Verilerdeki farklılığın; bazı olayları örtmek amacıyla değil, 'kadın cinayetleri' teriminin tanımsal belirsizliğinden kaynaklandığını ifade etmek isterim. Sivil toplum kuruluşları ile veriler arasındaki farklılık da yine bu tanımlama hususundan kaynaklanan bir durumdur. Bu noktada vurgulamamız gereken bir diğer husus ise, kadın cinayetlerinin son zamanlarda arttığı, örneğin 2014 yılından önce bu kadar cinayet olmadığı iddiasıdır. 6284 sayılı yasa kapsamında her bir kadın cinayeti değerlendirilmekte ve istatistiklere geçmektedir. Verilerin düzenli tutulması bizim hedeflerimiz kapsamındadır. Geçmiş verilerde rakamların düşük olması işlenen cinayetlerin kadın cinayeti kategorisinde değerlendirilmemesinden kaynaklanmaktadır"
Toplantıya katılan diğer bakanlar da yaptıkları konuşmalarda kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri ile mücadelede "başarılı çalışmalar" yaptıklarını savundu. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü eliyle rehberlik çalışmalarının yürütüldüğünü söylerken, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise "Esas itibariyle verilen ceza elbette önemli ama bizim buradaki yaklaşımımız, 'Keşke kimse hiçbir şiddete maruz kalmasa, bunu önlesek.' Ana yaklaşımımızın bu olması önemlidir" ifadelerini kullandı.
BAKAN SOYLU: BU YIL HEDEFİMİZ ERKEKLER
KADES uygulamasının 2021 verilerine paylaşan Soylu, bu yıl hedeflerinin erkekler olduğunu söyledi. Soylu "Adım adım Türkiye'deki bütün erkeklere aile içi ve kadına karşı şiddet konusunda neler yapmamaları gerektiğini anlatan bir çalışma başlatıyoruz" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ise şiddete karşı çözümün "dini bilgi ve manevi desteğin güçlendirilmesi," "ailede adalet ve hakkaniyet duygularının gelişimi" ile mümkün olduğunu savundu.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun 2020 yılı raporuna göre 300 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. 2021'de ise 280 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 217 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2021'de işlenen 280 kadın cinayetinde, öldürülen kadınların 33’ünün daha önceden polis ya da savcılığa şikayette bulunduğu ya da koruma kararı olduğuna dikkat çekmişti. (HABER MERKEZİ)