10 Ocak 2022 13:07

AKP’nin nafaka gaspında son aşama: Devlet destekli nafaka modelindeki tehlikeler

"Devlet destekli nafaka modeli", devlet desteği filan değil, bu açıkça nafaka hakkının ortadan kaldırılıp kadınları “sosyal yardım” adı altında sadakaya mahkûm etme projesi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Paylaş

Sevda KARACA

AKP’nin Adalet Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı eliyle hazırladığı nafaka düzenlemesinde meclise getirilecek paketin içeriğini ancak basına sızanlar ve çeşitli kulis bilgileriyle öğrenebiliyoruz. Milyonlarca kadını ilgilendiren böylesi bir değişikliğin kapalı kapılar ardında büyük ihtimalle “oy hesapları” yapılarak oldu bittiye getirilmesi zaten yeterince büyük bir fecaat. Ancak iktidar bununla da yetinmiyor; 2016 yılından bu yana çeşitli vesilelerle gündem ettiği nafakanın sınırlandırılması, süreye bağlanması, adım adım ortadan kaldırılması, bu arada arabuluculuk uygulamasının da devreye sokulması projesinin “derli toplu somut” adımını 6. Yargı Paketiyle meclise getirme konusunda sona gelmiş durumda.

Nafaka hakkı uzun zamandır iktidarın teşviki ile pek çok lobi çevresinin saldırısı altındaydı. “Nafaka mağdurları” adıyla örgütlenen bu çevrelerin yürüttüğü tartışmalara iktidar nafakanın farklı çeşitleri kaç kadına, kaç çocuğa, ne kadar süredir, ne oranda, ne düzeyde düzenli bir biçimde ödeniyor verilerini asla açıklamayarak ve her vesileyle kadınların medeni haklarını tartışmaya açarak yol verdi. Devletin resmi hiçbir rakamının, verisinin, araştırmasının olmadığı bu konuda barolar, araştırma şirketleri, kadın örgütleri kılı kırk yarıp, binbir uğraş göstererek veriler oluşturdu. Örneğin Ankara Kadın Dayanışma Vakfı’nın 2019’daki “Yoksulluk Nafakası Araştırması”na göre hükmedilen nafakanın yüzde 66,4’ü, 0-500 TL arasında . Mahkemelerce verilen nafaka miktarlarının ortalaması ise sadece 370 TL. Hükmedilen nafakalarınsa yalnızca yüzde 20,7’lik bir kısmı ödeniyor. Ayrıca boşanma sebepleri farklılık gösteriyor olsa da dosyaların yüzde 82,9 gibi çok büyük bir oranı kadına yönelik şiddet vakası da içeriyor. Kadınların mahkemelerin karar verdiği bu küçücük nafakaları alması bile deveye hendek atlatmaktan zor.

NAFAKA HAKKI YOK EDİLİYOR, KADINLAR SOSYAL YARDIMA MAHKUM EDİLİYOR

Hal böyleyken “sorunu çözüyoruz” propagandası yaparak gerçekte,

  • Nafaka hakkının evlilik süresiyle sınırlandırılması,
  • “Boşanmaların kolaylaştırılması” adı altında kadınlara ödenecek olan maddi ve manevi tazminatlar için kadınların ayrıca dava süreci yürütmek zorunda bırakılmaları, bu aşamada da kadınların hakları için büyük bir tehlike olan arabuluculuk uygulaması getirilmesi,
  • Evlilik süresi sınırından sonra ödenmesi gereken nafakanın “nafaka” olmaktan çıkarılarak “sosyal yardıma” dönüştürülmesi,
  • Bunlarla birlikte kadınlara ödenen yoksulluk nafakasının yanı sıra çocuklara ödenen iştirak nafakasının da topun ağzına konması söz konusu.

Bu korkunç saldırıyı meşrulaştırmak için bunun adını “Devlet destekli nafaka modeli” koymuşlar. Aile mahkemelerinin boşanmış erkeğin, eski eşine evlilik süresi ya da evlilik süresinin yarısı kadar bir müddet nafaka ödemesine karar vermesi; kadının nafakanın sona erdiği tarih itibarıyla çeşitli kriterleri karşılaması koşuluyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı üzerinden “sosyal yardıma” bağlanması gibi bir modelden bahsediliyor.

Bunun adı devlet desteği filan değil, bu açıkça nafaka hakkının ortadan kaldırılıp kadınları “sosyal yardım” adı altında sadakaya mahkûm etme projesi.

Kabul etmiyoruz!

GERÇEK ÇÖZÜM İÇİN KADINLARA EŞİT VATANDAŞLIK TEMELİNDE BÜTÜNCÜL POLİTİKALAR İSTİYORUZ

Biz nafaka hakkının yanı sıra;

  • Kadınları yeniden bağımlı bir ilişkiye mahkûm eden “sosyal yardım” (sadaka) yerine eşit vatandaşlık hakları çerçevesinde bütünlüklü politikalar uygulanmasını,
  • Boşanma sürecindeki/ boşanan kadınlara öncelikli olarak ücretsiz çocuk bakım desteği, ücretsiz eğitim, sağlık hizmeti, güvenli, ucuz ve nitelikli barınma olanaklarının sağlanmasını,
  • İstihdamda öncelik ve mesleki eğitim gibi kadınları kendi başına bir hayat kurma sürecinde güçlendirecek uygulamaları,
  • Devletin ayıracağı bütçenin eşitsizliğin bir tarafı olan erkeklere boşanma kolaylığı sağlamak, nafaka ödeme sorumluluğundan kurtarmak için değil, kadınların bağımsız bir hayat kurmasının olanaklarının yaratılması için eşitlikçi ve hak temelinde kullanılmasını talep ediyoruz.

Bizim için nafaka hakkının kullanılmasıyla ilgili toplumsal sorunların çözümünün temelinde de bu saydığımız hakların bir bütün olarak gereğinin yerine getirilmesi var. 

Ancak böylesi bir bütüncül yaklaşım adil, gerçekçi, kadınları eşitsizliğe mahkum etmeyen ve toplumsal sorunları değiştirmeyen bir çözüm olabilir.

KADINLARIN HAKLARINI GERİCİ ÇEVRELERDEN OY DEVŞİRME NİYETİNE KURBAN EDEMEZSİNİZ!

Bir noktaya daha dikkat çekmek gerekiyor.

AKP’nin 6. Yargı Paketiyle meclise getireceği bu düzenleme sadece nafaka hakkına yönelik bir saldırı değil. Kadınların Medeni Kanun’da düzenlenen evlilik birliği içerisindeki hakları, boşanma aşamasındaki mal paylaşımı, ölüm halinde miras hakkı gibi tüm haklarını, hatta Medeni Kanun’u tümden ortadan kaldırmaya yönelik girişimler yıllardır sürüyor. Bu paket de bunun en güncel örneği. Dertlerinin “sadece nafaka değil, Medeni Kanun” olduğunu açıkça ifade eden, medeni kanunda erkeklere “aile reisliği hakkının yeniden verilmesi”ni savunan, 6284 sayılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Yasası’nın “kadınlara çok hak verdiği” gibi bir gerekçeyle tırpanlanmasını isteyen bir çevrenin hülyalarını toplumsal bir talepmiş gibi göstererek kadınların eşitsiz koşullarını iyice kölelik haline getirecek uygulamalara yasal kılıf uydurmaya çalışıyorlar. Bunun, iyice eriyen halk desteğinin ikamesi için çeşitli gerici çevreler, tarikat ve cemaat çevreleri ve farklı lobilerden oy devşirme projesi olduğu açık. Üstelik, bu projeyi yoksulluktan kırılan ve yapayalnız bırakılan kadınların kanayan yarasına bir pansumanmış gibi sunarak, “Devlet baba size para verecek” iddiasıyla üç kuruşa mahkum ettikleri kadınların en zor durumlarından yararlanarak onlardan da oy toplamaya çalışma çabasının bir ürünü olduğunu biliyoruz.

Bu nafaka gaspının gerçeklerini her yerde tüm kadınlara anlatacağız. Sizin yalanlarınıza karnımız tok, haklarımızın bir tekinden bile vazgeçmiyoruz!

ÖNCEKİ HABER

Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği: Kadınlar borçlu, yoksul ve geçinemiyor

SONRAKİ HABER

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 251’inci kez sırtlarını rektörlüğe döndü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa