Güney Afrika işçileri İsrailli şirkete karşı grevini sürdürüyor
Güney Afrika’da hisselerinin çoğu İsrailli Milco şirketine satılan Clover adlı şirketin işçileri işten atılmaların durdurulması ve şirketin kamulaştırılması talebiyle grevlerini sürdürüyor.
Fotoğraf: Güney Afrika Sendikalar Federasyonu (SAFTU)
Güney Afrika’da hisselerinin çoğu İsrail menşeli Milco şirketine satılan Clover adlı süt ve süt ürünleri üreten şirketin işçileri hakları için grev yapıyor. İşçiler işten atılmaların durdurulmasını ve şirketin kamulaştırılmasını istiyor.
Güney Afrika Genel Sanayi İşçileri Sendikasına (Giwusa) ve Gıda ve Müttefik İşçiler Sendikasına (Fawu) bağlı yaklaşık 4 bin işçi, 22 Kasım’dan bu yana şirkete karşı grevde. Sendikaların bağlı oldukları Güney Afrika Sendikalar Federasyonu (SAFTU) açıklamalarına göre şirket hisselerinin çoğu 2019 yılında Milco’ya satıldı. Satış sırasında 500 yeni istihdam yaratma sözü verildi. Ancak sadece 2021 yılında toplam 1600 işçi işten atıldı. Greve çıkan işçiler ve sendikaları Güney Afrika hükümetinden şirketin kamulaştırılmasını ve işçi haklarının iyileştirilmesini istiyorlar.
January 10, 2022
FİLİSTİNLİLERİN ÜRÜNLERİNİ ÇALAN ŞİRKETİ İSTEMİYORUZ!
Öte yandan SAFTU tarafından Twitter’da yapılan bir paylaşımda grevin Filistin halkıyla dayanışma boyutu olduğuna da dikkat çekildi. Paylaşımda şu ifadeler kullanıldı: "Milco için yapılan çağrı, yalnızca işten çıkarma yerine istihdam yaratmaya ilişkin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmesine dayanmıyor, aynı zamanda Milco’nun İsrail merkezli bir şirket olduğu gerçeğine de dayanıyor. Bu, Milco’nun Filistin’in şiddetle işgalinde biriktirdiği sermayesini ve gasbedilmiş topraklardan ve Filistin halkının çalınan hayvanlarından üretilen malları ihraç Clover aracılığıyla edebildiği anlamına gelir. Uluslararası işçi sınıfı dayanışması değerleriyle hareket eden enternasyonalistler olarak, işçi sınıfının büyüyen bir şirkete; Filistin topraklarını kuşatan, hırsızlık yapan ve Filistin halkına karşı görülmemiş vahşet uygulayan siyonist emperyalizme ülkemiz topaklarında izin veremeyiz.” (DIŞ HABERLER)