11 Ocak 2022 23:34

Sendikalaştıkları için işten atılan işçiler: Lila Kağıt büyürken biz yoksullaşıyoruz

Sendikalaştıkları için işten atılan Lila Kağıt işçileri: “Pandemide fabrika hem büyüdü hem de üretim ve kâr rekorları kırdı. Bizler bütün riskleri göz önüne alarak günde 12 saat çalıştık"

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Tuncay SAĞIROĞLU
Çorlu

Çorlu’da faaliyet yürüten ve Selüloz-İş’e üye oldukları için işten atılan işçiler fabrika önünde kurdukları çadırda direnmeye devam ediyor. 5.5 yıldır geç kaldığında dahi üretim aksamasın diye evinden araba ile aldırılan işçi performans düşüklüğü gerekçesi ile işten atıldı. Lila Kağıt 4-5 kat büyürken döviz çıkarken de inerken de kazanıyor, işçinin ücreti her seferinde eriyor.

Yaz ayından beri düşük ücrete ve kötü çalışma koşullarına karşı Selüloz-İş’te örgütlenmeye çalışan, aralarında sendikalı olmayanların da olduğu 60 kadar Lila Kağıt işçisi işten atıldı. İşten atılmalara karşı Selüloz-İş defalarca fabrika önünde basın açıklaması yaparken Lila Kağıt yönetimi sendika ile bir defa temasa geçti. Yapılan görüşmede bir sonuç alınamadığı gibi, görüşmeden hemen sonra işçileri toplayan yönetim “Aramıza kimseyi sokmayalım” dedikten sonra bile onlarca işçiyi işten attı.

"PERFORMANS DÜŞÜKLÜĞÜ" GEREKÇE GÖSTERİLDİ

İşçilerin çoğu performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek işten atıldı. İşten atılan işçilerin önce tazminatları verilmedi, sadece ara bulucuda anlaşan bazı işçilere tazminat ödemesi yapıldı. 5.5 yıldır çalışan ve 3 bin 40 lira ücret alan, sendikaya üye olduğu için işten atılan Mehmet Aytekin “Beni verim düşüklüğünden dolayı işten attılar. Ben işe geç kaldığımda iş aksamasın diye beni evimden araba ile alıyorlardı. 5.5 sene sonra nasıl verimsiz oldum? Bütün fabrika şahit kimse verimsiz diyemez” diyor. Günal Çakır isimli işçi ise devamsızlıktan tazminatsız işten atıldı. "Acil işlerim olduğu için zorunlu olarak işe gelemedim. Daha önce işe gelmeyenlere ya izin kağıdı yazıyorlardı ya da senelik izinden düşüyorlardı. Asıl sebep sendikaya üye olmam” dedi.

"HİÇBİR TALEBİMİZ KARŞILANMAYINCA SENDİKALAŞTIK"

Kendisinin işçilerin temsilcisi olduğunu belirten Mehmet Aytekin, “Fabrika yönetimine içinde ücretlerin de olduğu 15 madde sundum. Bunların hiçbiri yerine getirilmediği gibi performans primlerinin belirlenmesinde keyfi uygulamalar devam etti. Biz de son çare olarak örgütlenmek için Selüloz-İş ile irtibata geçip üye olmaya başladık” diye konuştu.

LİLA KAĞIT HER KOŞULDA KAZANDI

Kendisi girdikten sonra fabrikanın 4-5 kat büyüdüğünü belirten işten atılan ilk işçilerden olan Mustafa, “Pandemi döneminde fabrika hem büyüdü hem de üretim ve kâr rekorları kırdı. Bizler bütün riskleri göz önüne alarak günde 12 saat çalıştık. Onlarca işçi virüse yakalandı, kovid-19’u ağır geçiren bir arkadaşı fabrikaya ambulans gelip götürdü. Onlarca temaslı işçi evinde izolasyonda kalınca onların yerine de çalıştık. Üretim o kadar arttı ki siparişler bile yetişemiyordu. Depoda küflenmeye yüz tutmuş mallar bile satıldı. Kâr üstüne kâr yaptılar” dedi.

2.5 yıldır Lila Kağıt’ta çalışıp işten atılan Uğur Yeni ise “Üretiminin çoğunu ihraç eden Lila Kağıt dolar yükselince zaten kazanıyor. Bir de bunun üzerine Sofia, Berrak gibi tuvalet kağıdı, kağıt havlu ürünlerine dolar yükseldi diye yüzde 35 zam yaptı. Lila Kağıt her koşulda kazandı. Ama benim aldığım 3 bin 300 lira hep aynı kaldı. Alım gücü düştü. Şekere, yağa yüzde 100 zam geldi” diye konuştu.

Fabrika önünde 12 gündür direnen Lila Kağıt işçileri sadece çadırda beklemiyor. Aynı zamanda çalışan arkadaşları ile görüşüp örgütlenmeye devam ediyorlar. “İçeride daha çok örgütlenmek için çabamız devam ediyor” diyen Davut Ataç şunları söyledi: “Görüştüğümüz işçi arkadaşlar ocak ayında yapılacak zammı bekliyorlar. En az yüzde 60 beklentileri var. Prim sisteminin değişmesini istiyorlar. Bunlar karşılanmayınca kitlesel olarak sendikaya üye olacaklarını belirtiyorlar. Ama asıl çözülmeyi sağlayacak bizim mücadelemiz. Biz de başarana kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.”

"MÜCADELE SÜRECEK"

Selüloz-İş İstanbul Şube Başkanı Hasan Hüseyin Tatlı “Biz sendika olarak işçi arkadaşlar mücadeleye devam ettiği sürece, başarıya ulaşana kadar mücadele edeceğiz. Onların yanında olacağız. İşvereni işçilerin anayasal haklarına saygı göstermeye davet ediyoruz. İçeri girdiğimizde ilk talebimiz sendikaya üye olduğu için işten atılıp direnen işçilerin geri alınması olacaktır” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Emek Gençliği: İşsizliğe, depresyona, tarikat yurtlarına mecbur değiliz

SONRAKİ HABER

Diyarbakır’da kitle örgütleri: Devlet Bahçeli isminin Diyarbakır’da bir yere verilmesi Kürtlere hakarettir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa