"Öğretmenleri kategorize etmek mesleğe katkı sunmaz"
Komisyonda kabul edilen Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi'ni değerlendiren Eğitim Sen Genel Mali Sekreteri Ahmet Karagöz, teklifin öğretmenler açısından bir kazancı olmadığını belirtti.
Fotoğraf: DHA (Temsili görsel)
Kübra KIRIMLI
Ankara
Öğretmenleri ‘başöğretmen’, ‘uzman öğretmen’ ve ‘öğretmen’ diye kariyer basamaklarına bölen ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi’ (ÖMKT) Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edildi. Kararı değerlendiren Eğitim Sen Genel Mali Sekreteri Ahmet Karagöz, bunun seçim yatırımından başka bir şey olmadığını ifade ederek “Talebimiz 1966 yılında ILO-UNESCO ortak belgesi olarak ortaya çıkan ve Türkiye’nin de imzaladığı ‘Öğretmenlerin Statü Tavsiyesi’dir” dedi.
"ÖĞRETMELERE FAYDASI YOK"
AKP milletvekilleri tarafından getirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda, görüşmeye katılan sendikalar ve muhalefet partilerinin tüm itirazlarına rağmen kabul edildi. Öğretmenleri çeşitli kategoriler altında unvanlara ayıran yeni düzenlemeye itirazlar da sürüyor. Eğitim Sen Genel Mali Sekreteri Ahmet Karagöz teklifin öğretmenler açısından bir kazancı olmadığını belirterek, sebebini şöyle açıkladı: “Mali haklarla ilgili 3600 ek göstergeyi 23 Ocak tarihine taslakta olduğu gibi bırakıldı. Öte taraftan kabul edilen taslak öğretmenleri ayrıştıran, savunduğumuz eşit işe eşit ücret ilkesini bozan, beraberinde bir takım sorunları getiren, veli öğretmen arasını açan bir düzenlemedir” dedi.
"ÜCRETLİ, SÖZLEŞMELİ, KADROLU AYRIŞMASI DERİNLEŞTİRECEK"
Milli Eğitimin 1739 Sayılı Temel Kanununun Ek 43. maddesinde öğretmen mesleği tanımlanırken ‘eğitim, öğretim ve yönetim işlerini karşılayan bir ihtisas mesleğidir’ denildiğini kaydeden Karagöz, “Öğretmenleri yeniden kategorize etmek, öğretmenlik mesleğine bir katkı sunmaz” dedi. Öğretmenlerin ücretli, sözleşmeli ve kadrolu olarak zaten ayrıştırıldığı bir zamanda kabul edilen teklifin bu ayrımı daha da derinleştireceğine vurgu yapan Karagöz “İşyerlerinde çalışma yaptığımız alanlarda sendika üyelerimiz defalarca kararı eleştirdiler. Endişelerini dile getirdiler” dedi. Teklife göre yüksek lisans ve doktora eğitimi alanların sınavdan muaf tutulacağına, maaş kesim ve kademe ilerleme cezası olanların ise bu programlardan yararlanamayacağına dikkat çeken Karagöz, sendikal faaliyetlerine yönelik kesilen cezalar nedeniyle bunun örgütlenme özgürlüğünün önünde engel olacağını söyledi.
"ÖĞRETMENLERİN STATÜ TAVSİYESİ" KARARLARI TALEBİ
Bu teklifin bir seçim yatırımı olduğunu dile getiren Karagöz, taleplerinin 5 Ekim 1966 yılında ILO, UNESCO ortak belgesi olarak ortaya çıkan ve Türkiye’nin de imzaladığı “Öğretmenlerin Statü Tavsiyesi” kararlarının referans alınmasıdır diyerek “Bunun üzerinde çalışma yapılmasını, öğretmenlerin bağlı bulunduğu sendikaların da çalışmalara katılmasını ve öğretmenlerin kararlarının dikkate alınmasını istiyoruz” dedi.