Mültecilere yönelik saldırılara karşı Emek Partisinden çağrı: Yerli-göçmen işçiler olarak birleşelim
Emek Partisi, mültecilere dönük artan saldırılara karşı açıklama yayımladı: Bu duvarı birlikte aşacağımızı düşünüyor tüm yerli ve göçmen işçileri ortak talepler etrafında ses yükseltmeye çağırıyoruz.
Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel
İstanbul’da peş peşe önce Esenyurt’ta ardından Bayrampaşa’da mültecilere dönük saldırılara tepki gösteren Emek Partisi bir açıklama yayımladı.
Emek Partisi, benzer saldırıların ortaya çıkış noktasının hep aynı ‘Grup arasında çıkan kavga’ şeklinde ifade edildiğine dikkat çekerek, saldırıların adli vakalar olmadığına ve yaşananların politik olduğuna vurgu yaptı, “Sorun da çözüm de siyasidir” dedi.
Emek Partisi Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
“Mültecilere yönelik ırkçı saldırıların bir yenisi İstanbul Esenyurt’ta gerçekleşti. Daha önce de Gaziantep, Ankara, İzmir’de yaşananlar ilk akla gelenler. Yine Bayrampaşa’da Suriyeli mültecilerin kaldığı ev, gece saatlerinde maskeli saldırganlar tarafından basıldı, 19 yaşındaki Nail Alnaif bıçaklanarak katledildi. Aralık ayı sonunda İzmir'de üç Suriyeli genç işçinin yakılması da bu yaşananların bir benzeriydi.
Pogroma varabilecek bir şoven saldırı ise Ankara Altındağ’da yaşandığında da ilk olmadığını ve önlemler alınmazsa son olmayacağı uyarısında bulunmuştuk. Göçmen düşmanlığını yükseltmek üzere kullanılan dil, kriz ve yoksulluğun sebebini de mülteciler olarak göstermektedir.
"SORUN DA ÇÖZÜM DE SİYASİDİR"
Benzer saldırıların ortaya çıkış noktası hep aynı ‘Grup arasında çıkan kavga’ şeklinde ifade edilerek adli vakalar olarak kamuoyuna yansıtılmaktadır. Fakat yaşananlar politiktir. Sorun da çözüm de siyasidir.
Mülteciler ölüm kıskacında memleketin politik hattında, ötekileştirilen ve şiddete maruz bırakılan bir noktadır. İktidarın politikaları ve düzen muhalefetinin ayrımcı dili mültecilere yönelik artan ırkçı saldırıların asıl nedenidir. Öldürülen mülteciler, güvencesiz ve kötükoşullarda hayatlarını sürdürmek zorunda kalan kişilerdir. Ölümleri ise bir yargı konusu haline getirilirse dahi çoğunlukla cezasızlık ile sonuçlanmaktadır.
Irkçı saldırıları tırmandıran dilden ve memleketteki kriz ve yoksulluğun sebebinin mülteciler olarak gösterilmesinden ivedilikle vazgeçilmelidir.
Kamuoyuna bir kez daha ırkçılığa karşı birleşme çağrısında bulunuyoruz; yükseltilen, provoke edilen, örgütlenen ırkçı faşist dalga, dönüp yine ezilenleri, emekçileri, kadınları, yoksulları vuracaktır. Birlikte üretiyor, birlikte eziliyoruz. Bizler fabrikada, mahallede, sokakta birleşmedikçe, gericiliğin, ırkçılığın ve faşizmin yükseleceğini biliyor ve gözlemliyoruz. Parti olarak ırkçılığın karşısında durarak, düşmanlaştırılan tüm kesimler adına, burjuvazinin işçi sınıfını bölme politikalarına karşı çok dilli bildirilerimizle fabrikalarda, mahallelerde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu duvarı birlikte aşacağımızı düşünüyor tüm yerli ve göçmen işçileri ortak talepler etrafında ses yükseltmeye çağırıyoruz.” (HABER MERKEZİ)