12 Ocak 2022 13:35

Gençlik örgütlerinden açıklamalar: Biz gençlerin geleceğini, umutlarını çalamayacaksınız

Gençlik örgütleri ve üniversite gençleri, Enes Kara'nın ölümüne dair açıklamalarında cemaat yurtlarının kapatılması, özgür ve eşit bir gelecek için mücadele çağrısı yaptı.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

20 yaşındaki Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın gelecek kaygısından, ülkenin durumundan, kaldığı cemaat yurdundaki baskılardan dolayı yaşamına son vermesine dair gençlik örgütlerinden açıklamalar sürüyor. 

Dersim'de gençlik örgütleri basın açıklaması düzenledi. Ortak açıklamayı okuyan Emek Gençliği üyesi Yusuf Akın "Cemaat yurtları, dinci gericiliğin gençlerin hayatını karartmak için kazdığı bir çukurdur" diyerek Enes'in bu karanlık çukura düzenin tamamının elleriyle itildiğini belirtti. Akın, "Öfkeyle izlediğimiz son videosunda failleri anlatıyor: Gericilik, geleceksizlik, ümitsizlik..." dedi. 

"AKP İKTİDARINDAN BAĞIMSIZ DÜŞÜNÜLMEMELİ"

Türkiye'de tarikat ve cemaatlerin uzun süredir cirit attığının, adeta 'köşe kapmaca’ oynadığının bilinen bir gerçek olduğunu söyleyen Akın, "Cemaat ve tarikatlar, ülkede egemen olan siyasi iktidarın, çıkar ilişkileri ekseninde yardakçısı oluyor, çıkar çatışması olduğunda ise göstermelik olarak 'düşmanı' haline geliyor. AKP iktidarının temel kadro ve para kaynağını teşkil eden bu cemaatler, bu yönleriyle iktidarın esas dayanaklarından birini oluşturuyor. Bu nedenle cemaat ve tarikat yapılanmalarını AKP iktidarından bağımsız düşünmek mümkün değil Ancak bir yandan düzen siyasetinin tamamının bu tarikat ve cemaatlere gözlerini yumması, sorunun kaynağını da bizlere gösteriyor; iktidar tüm 'meşruiyetini' bu yapılardan alıyor! Siyasi müdahalelerle dinci gericilik toplumun tüm dokularına işlenilmeye çalışılıyor" diye konuştu.

"GENÇLER TARİKAT YURTLARINA MECBUR BIRAKILDILAR"

Türkiye'de bu şartlarda yaşayan milyonlarca gencin olduğunu belirten Akın, "Bu şartlar sayesinde zenginleşen, gericiliğin sırtını sıvazlayan yalnızca bir avuç sömürücü. Eğitim- öğretim yılının başında ülkenin her yerinde olduğu gibi Dersim'de de birçoğumuz barınma sorunu yaşadık. Üniversite kontenjanlarını arttırıp yeni yurt açmayanlar Dersim'de de gençleri cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur bıraktılar. Munzur Üniversitesinde rektörlük usulsüz atamalar ve kayırmalarla cemaatleri üniversite içine de yerleştirip bilim yuvası olan üniversiteyi tarikat ve cemaat yuvasına çevirmek için çalışmalarına devam etmektedir" dedi. 

"CEMAAT YURTLARI DERHAL KAPATILMALIDIR"

Akın şöyle devam etti: "Geleceksizliğe karamsarlığa umutsuzluğa mahkum edilmeye çalışılan bizler birlikte bir araya gelerek tüm bu saldırılara karşı, omuz omuza, dayanışma içerisin de mücadele edeceğiz. Özgür, şiddetsiz ve eşit bir gelecekte, yaşamımızın bizim olduğu yarınlarda hep birlikte mücadele ederek yer alacağız. Cemaat yurtları derhal kapatılmalıdır.  Tüm öğrenciler için yurtlar devlet tarafından ücretsiz olarak sağlanmalıdır. Ve son olarak AKP iktidarına sesleniyoruz: Biz gençlerin geleceğini, umutlarını çalamayacaksınız. Ülkemizi gençlerin değil sizin terk edeceğiniz günler için ayağa kalkıyoruz!" (Dersim/EVRENSEL)


"CEMAAT YURTLARI KAPATILARAK ÖĞRENCİLERE BÜTÇE AYRILMALI"

Adana’da üniversite öğrencileri, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın Tıp öğrencisinin cemaat yurdunda intihara sürüklenmesine tepki göstermek için basın açıklaması yaptı. İHD Adana Şube binasında gerçekleştirilen açıklamayı okuyan Rojbin Yumuşak, yurt bulamadığı için okulunu bırakıp evine dönmek zorunda kalan öğrenciler gerçeğine dikkat çekerek cemaat yurtları kapatılarak cemaat yurtlarına akıtılan bütçenin üniversitelilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için harcanmasını, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

“SARAY ÖĞRENCİLERE KYK YURDUNU ÇOK GÖRÜYOR”

Enes Kara’nın ailesi ve mecburen kaldığı tarikat yurdunun baskısı ve yaşadığı gelecek kaygısı nedeni ile yaşamına son verdiğini ifade eden Yumuşak, “Biliyoruz ki Enes, tarikat yurdunda kalmak zorunda kalan binlerce üniversiteliden yalnızca bir tanesi. Çok kısa bir süre önce Antalya'da bir başka cemaat yurdunda bir sıra arkadaşımız, yurdun bir çalışanı tarafından vahşice katledilmişti. Hiçbir denetimden geçirilmeyen ve adeta başımızı sokmak umudu veya aile baskısı sebebiyle kaderimize terk edildiğimiz bu yurtlar faaliyet gösterirken Saray, öğrencilere bir KYK yurdunu bile çok görüyor. “Elinize dizinize dursun, ne istediniz de yapmadık” diyor” şeklinde konuştu.

“SORUMLULAR YARGILANMALI”

Gerçek olanın binlerce gencin ekonomik krizde kaderlerine terk edilmek ve olduğunu ifade eden Yumuşak, “Temel ihtiyaçlarımız da dahil olmak üzere neredeyse her şeye zam yapanlar; üniversitelileri geleceksizlik ile cezalandırmaya, kendi yarattıkları ekonomik krizin faturasını üniversitelilere ve halkın ezilen diğer kesimlerine ödetmeye çalışmaktadırlar. Eğitimi tarikatlara, cemaatlere teslim etmenin sonucu, her gün bir sıra arkadaşımızın ölüm haberi ile güne uyanmamızdır. Geleceksizliğe ve baskıya daha fazla dayanamayarak yaşamına son veren onlarca sıra arkadaşımızın kanı kapitalist düzenin ellerindedir! Daha fazla vakit kaybetmeden, tek bir sıra arkadaşımızı daha yitirmeden derhal tüm cemaat ve tarikat yurtları kapatılmalı ve kamulaştırılmalıdır. Üniversitelilerin yurt - kalacak ev bulamadığı için okulunu bırakıp-dondurup aile evine geri dönmek zorunda olduğu, geçinebilmek adına ek işlerde çalışmak zorunda olduğu bugünlerde tarikat-cemaat yurtlarına akıtılan bütçe üniversitelilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için harcanmalıdır. Üniversitelileri kaldıkları yurtta ibadet etmeye zorlayanlar, derhal yakalanmalı ve yargılanmalıdır” dedi.

“BU YAŞAMA MECBUR DEĞİLİZ”

Bu düzene gençlerin örgütlü mücadele ile karşı koyması çağrısı yapan Yumuşak, “Geleceğimiz için hep birlikte yürüyelim. Üniversitelerimizde, kaldığımız- kalamadığımız- katledildiğimiz veya intihara zorlandığımız yurtlarda insanlık onurunun altında yaşamaya, yemekhanelerimizde bir avuç yemek ile doymaya, ulaşıma gelen zamlara mecbur değiliz!” dedi. (Adana/EVRENSEL)


PAYAS EMEK GENÇLİĞİ: ÖZGÜR VE EŞİT BİR GELECEKTE MÜDACELE EDEREK YER ALACAĞIZ

Payas Emek Gençliği tarafından yapılan yazılı açıklamada Enes Kara'nın ölümünün "sosyal bir cinayet" olduğu belirtilerek "Bulunduğumuz her alanda içinden çıkılmaz ve aşılmaz gördüğümüz koşulları örgütlü gücümüzle yıkalım. Enes’in kız kardeşlerine bırakmak istediği Türkiye’yi birlikte inşa edelim! Özgür ve eşit bir gelecekte, yaşamımızın bizim olduğu yarınlarda hep birlikte mücadele ederek yer alacağız!" denildi.

Enes Kara'nın cemaat yurdunda ibadetlere zorlandığı için ders çalışmaya vaktinin kalmadığını söylediği, bu yurtlarda gençlerin sanat, bilim, felsefe  ile ilgilenme şanslarının olmadığı, cemaatin dini kitapları dayatarak, gençlerin ufuklarının kesilmek istendiği vurgulanan açıklamada "Cemaat yurtları bir devlet politikası olarak destek görüyor. Devlet barınma sorununu çözmeyerek, yurt yapmayarak bu tür cemaatlerin kucağına gençleri atıyor. Yaşamına son veren kardeşimiz Enes Kara’nın ağzından duyduğumuz her söz Türkiye gençliğinden çalınan yaşamın, dinci gericilikle, şiddet ve baskıyla, hak gasplarıyla tek adam yönetimine nasıl nefes olduğunu anlatıyor. Kapitalizmin iç kof umutları tek tek teşhir olurken, Enes’in söylediği gibi “çalışmanın verdiği tek ödül daha fazla çalışma olurken” gönlümüzce yaşamanın, ihtiyaçlarımızı üretmenin, geleceği hayal etmenin, ağız dolusu gülmenin ve yanımızdakine güvenmenin yolunu bulabilmenin sancısını Türkiyeli gençliğin gün be gün artan öfkesiyle birlikte fakültelerde, fabrikalarda elden ele dolaşıyor." denildi.

"KAPİTALİZM BİZDEN ÇALDIKLARI İLE KENDİNİ VAR EDİYOR"

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Açlıktan, yoksulluktan, yalnızlıktan, rekabetten, hırstan ve böylelikle yalnızlıktan beslenen kapitalizm emeğimizi, gençliğimizi sömürmek için bizden çaldıklarıyla kendini var ediyor. Aynı Enes’in ifade ettiği gibi tıp öğrencileri 36 saat nöbet tutmaktan, hastalardan şiddet görmekten duydukları tedirginlikle umutsuzluğa sürükleniyor. Tek adamın dinci gericiliği, gençliği tarikat yurtlarına mahkûm ediyor. Geçtiğimiz günlerde başka bir cemaat yurdunda aşçı tarafından öldürülen arkadaşımız ve daha yüzlerce örnek cemaat yurtlarında yaşayan baskıları ortaya koyuyor.

"GENÇLERİN ÖRGÜTLÜ GÜCÜYLE BU KARA BULUTLAR DAĞITILMAK ZORUNDADIR"

Dinci gericiliğin karşısında parasız bir eğitim ve laik bir Türkiye için yan yana gelme ve bilimsel eğitim hakkımızı savunmak, tek adam iktidarı karşısında yaşamımızı korumak anlamına geliyor. Cemaat ve tarikat yurtlarının kapatılması, devletin tüm kurumlarıyla dini ilgisiz kalması talebini büyütmek nefesimizi, özgür bir yaşamı büyütmek anlamına geliyor. Şiddet ve baskı karşısında, tek adam yönetiminin, emeğimizi ve hayatımızı sömüren kapitalist sistemin yarattığı kara bulutları dağıtmak, Türkiye gençliğinin örgütlü gücüyle, kendi talepleri etrafında birbirine sahip çıkma gücüyle dağıtılacaktır, dağıtılmak zorundadır.

Enes’i yaşamından koparan koşulları yaratan, karamsarlığı yayan sefalet ve baskı koşulları karşısında Tüm bir Türkiye gençliğine çağrımızdır: Bulunduğumuz her alanda içinden çıkılmaz ve aşılmaz gördüğümüz koşulları örgütlü gücümüzle yıkalım. Enes’in kız kardeşlerine bırakmak istediği Türkiye’yi birlikte inşa edelim! Özgür ve eşit bir gelecekte, yaşamımızın bizim olduğu yarınlarda hep birlikte mücadele ederek yer alacağız!" (Hatay/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

YSK, seçime girebilecek 24 partiyi açıkladı

SONRAKİ HABER

TKP: Bu ülkede kapı dışarı edilecek olan göçmen emekçiler değil, ırkçılıktır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa