13 Ocak 2022 14:19

EMEP Genel Başkanı Akdeniz, Esenyurt Kent Konseyi Mülteci ve Göçmen Meclisi'ni ziyaret etti

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Esenyurt Kent Konseyi Mülteci ve Göçmen Meclisi'ni ziyaret etti, mültecilere yönelik saldırılarla ilgili bilgi aldı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Esenyurt Kent Konseyi Mülteci ve Göçmen Meclisi'ni ziyaret ederek esnaflık yapan mültecilerin dükkanlarına yönelik saldırıya ve ilçede yaşananlara dair bilgi aldı. Akdeniz, Esenyurt'tan tüm Türkiye'ye yayılacak bir dayanışma ve mücadele birliği kurulmasının önemine vurgu yaptı.

"BARIŞ, REFAH VE HUZUR İÇİNDE YAŞAMAK TÜM İNSANLARIN HAKKI"

Esenyurt Kent Konseyi Başkanı Mehmet Hanifi Kaya, "Emperyalistler Ortadoğu'yu yakıp yıktıları için mülteciler ülkemize gelmek zorunda kalıyor. Dünyanın en önemli meselelerinden biri haline gelen göçmen sorunu Esenyurt'ta daha derinden hissediliyor. Kent Konseyi olarak ilçemizde barışın ve huzurun tesis edilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Barış refah ve huzur içinde yaşamak tüm insanların hakkıdır. Ayrımcılığa ve ötekileştirmeye karşı hak temelli politikalar uygulanmalıdır" diye konuştu. 

"SAĞIR DİLSİZ TAKLİDİ YAPAN SURİYELİ KADINLAR VAR"

Kent Konseyi Göçmen ve Mülteci Meclisi yürütme kurulu üyesi Birgül Çay, Esenyurt'ta son yaşanan saldırılara karşı bilgi verdi. Çay, "Yaşanan saldırıda Suriyeliler 2 saat boyunca dükkanlarında mahsur kaldı. Bu saldırı ve provokasyonlardan ise en çok zararı kadın mülteciler görüyor. Türkçe öğrenene kadar ayrımcılık yaşamamak için sağır ve dilsiz taklidi yapan Suriyeli kadınların olduğunu saha çalışmalarımizdan biliyoruz. Göçmenler ucuz işgücü olarak Esenyurt'ta taşeron firmaların kayıtdışı özel istihdam bürolarının rant kapısı haline getiriliyor. Küçük atölyelerde 6-7 yaşlarında kendi bakımını bile yapamayan mülteci çocuklar çalıştırılıyor. Genel Başkanın bu kapsamdaki ziyareti ve önerileri bizi çok memnun etti. Esenyurt Kent konseyi göçmen ve mülteci meclisi olarak çalışmalarımızda değerlendireceğiz." dedi.

"YABANCILAR İÇİN ÇALIŞMA KANUNU DEĞİŞTİRİLMELİ"

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz'in de değerlendirmeleri şöyle oldu:

"Yabancılar için çalışma kanununda göçmen ya da mülteci işçi kendisi çalışma izni için başvuru yapamıyor. Onun adına işveren yapıyor. İşveren yapar mı, kimse yapmaz ucuz emek varken. Çok küçük bir düzenleme ile bu değişebilir. Çalışma izni başvuru hakkını çalışanın kendisine verebilir. O zaman gerçekten kayıtdışı çalışmada ciddi bir önlem olur. Bu çalışma kanunu ile ilgili bilgilendirmeyi güçlü yaparsak bu bölgede, her yerde, sendikalar da bu konuda daha atak bir tutum sergileyebilirler. O zaman baskı olur, işçilerde bu bilinç oluşur. Benim yanımda çalışan göçmen işçinin bu halde olmasının nedeni yasal düzenleme. O yasal düzenlemenin değişmesi için uğraşması lazım, göçmen işçi ile değil.

Son günlerde Esenyurt'ta bir galeyan bir saldırı oldu. Altındağ'da oldu. Pursaklar'da bir gürültü tartışması yüzünden silah kabzasıyla kafasını kırdılar bir gencin. Bayrampaşa'da vahşi bir katliam oldu, aydınlatılmaya muhtaç bir olay. Orada incelemeler yapan Suriyeli dostlarımız var, onlarla görüştüm. Kar maskeleri kimselerce, telsiz açılıyor, polis görüntüsü veriliyor, içeri öyle giriliyor ve katliam öyle yapılıyor ve çıkılıyor. Yine İzmir'de üç kişi yakıldı. Bütün bunları birbirinden ayrı haber gibi tek tek düşününce etkisi iki gün sürüyor. Sonra unutuyoruz, hayatın içerisine başka gündemler geliyor. Bir olay daha olunca hatırlıyoruz. Ama bunları birbirine bağlayarak düşündüğümüz zaman Türkiye'yi derinden sarsabilecek, toplumsal fay hatlarını kırabilecek, gerilim hatlarını kırabilecek, halkları birbirine düşürebilecek çok tehlikeli bir sürece doğru gidiyor. O yüzden 18 Aralık'ta İzmir'deydim orada İzmir'de Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneğini ziyaret ettim. Bayrampaşa'ya da gideceğim. Bugün Kent Konseyine geldik, burada yaşananlarla ilgili bilgi almaya. Derdimiz sadece Esenyurt'ta ne yapılıp ne yapılmacağını söylemek değil; Esenyurt'tan bütün Türkiye'ye bütün İstanbul'a hep beraber eğer aklımızı başımıza almazsak, şapkayı önümüze koymazsak kardeşliği tesis edemezsek çok daha kötü yerlere gidiyor, sizin verdiğiniz bilgilerde de o var. 

YOKSULLUK TABLOSU 

Esenyurt'ta yine bodrum katlarda yaşananlar çarpıcıydı. Selde boğuldu göçmenler, ısınırken yanarak öldü çocuklar. Bir yandan da bir yoksulluk tablosu var. Bu buzdağının görünen yüzü. Bir de görünmeyen yüzü var. Biz sadece basında haber olan kavgaları, saldırıları, linç görüntülerini izliyoruz. Çok daha fazlası var haber olmayan. Ok yaydan çıkmıştır.

BU İŞİN SORUMLULUĞU HÜKÜMETTEDİR

Esenyurt olayından sonra yapılan açıklamalar, İçişleri Bakanlığından bu olayları Zafer Partisi, Ümit Özdağ falan kışkırtıyorlar bundan dolayı diye açıklama yaptı. Evet Zafer Partisinin ve benzer partilerin şoven propagandası var nefret suçunu örgütlüyorlar. İşin ayrı boyutu Ama sorun şu bence bu tartışma işin esas sosyo ekonomik görünen yanını perdeliyor. Yoksulluk bu durumdayken, saydıklarımız çözülmemişken, bütün bu işin sorumluluğu hükümettedir" (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Yoksulluk, geleceksizlik ve eğitim hakkıyla ilgili gençler ne düşünüyor? | Çukurova'da Hayat

SONRAKİ HABER

Eğitim Sen Ankara: Enes’in ölümünden iktidar sorumludur

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa