"Maliyetler düşmezse tarım yapamayız"

Berfin GÜLER
Malatya

Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte gübreye, mazota yapılan zamlar da katlanarak artmaya devam ediyor. Üst üste gelen zamlarla birlikte, üretici köylülerin üretim yapması gitgide zorlaşıyor. Evrensel’e konuşan üreticiler, önlerini göremediklerini, maliyetler düşmezse tarım yapamayacaklarını belirterek, üretim olmazsa sıkıntıların başlayacağını söyledi. Tüm Köy Sen Malatya Şube Başkanı Ali Gürel ise, üreticilerin örgütlü mücadele ile yanlış politikalarda caydırıcı olabileceğini dile getirdi. 

ÖNLERİNİ GÖREMİYORLAR

Gübre bayiinde görüştüğümüz Muharrem, gübre fiyatlarında yurt dışı bir de döviz kaynaklı artışın olduğunu söyledi. Muharrem, “İkisi de birleşince fiyatlar yükseldi. Dövizin düşmesinden kaynaklı bir miktar düştü ama sonu nereye varır bilemiyorum. Dövizden kaynaklı yüzde 20’lik bir düşüş oldu. Üreticiler genelde gübre kullanamadılar. Bu da üretilen ürünlerde, hububatta bir hayli sıkıntı çekileceğini gösteriyor. Kimi üretici hiç gübre kullanamadı kimi üretici de eskiden kullandığının yarısı kadarını kullandı. Önümüzdeki süreçte neler olur bilemiyorum. Türkiye’de hiçbir şekilde önümüzü göremiyoruz. Bugünden yarına ne olur bilemiyoruz” dedi.

ÜRETİM OLMAZSA SIKINTILAR BAŞLAR

Şinasi Bey ise, gübrede, mazotta, her şeyde sıkıntılarının olduğunu söyledi. Bey, “Hububat tarımıyla uğraşıyorum. Arpa, buğday ekiyorum. Arazinin bir kısmını süremedik. 200-300 dönüm yeri bıraktık. Gübreyi de yarı yarıya attık, gübre çok pahalıydı. Bakalım baharda işler nasıl olacak, yazlık gübreler şu anda çok pahalı, 450-500 TL civarında ama biz bunu atamayız. Girdilerde sıkıntı oluyor şu anda. Gübre atmadığımızda yeteri kadar ürün kaldıramayız” dedi.

Kuru tarım yaptıkları için işlerinin yağmura bağlı olduğunu belirten Bey, “Yağmur yağmayınca daha da bir sıkıntılı oluyor. Dövizde düşüş oldu ama mazotta, ilaçlarda, gübrede düşüş yok şu anda. Düşmesini bekliyoruz yoksa başka oluru yok, tarım yapamayız. Bir ülkede üretim olmazsa, sıkıntılar başlar. Çifti mağdur olacak, üretemeyecek. Üretemeyince dışarıya talep olacak, dışarıdan gelen ürün de pahalıya mal olacak. Birbirine endeksli bunlar hep. Arpayla, buğdayla olmuyor sadece birbirine bağlı bunlar hep. Aldığımız gübrelerde 2020 ekimden 2021 ekime  zam  yüzde 100’ü geçmiş durumda. Şu anda yüzde 300’ü geçmiş durumda. Fiyatlar böyle olursa mümkün değil gübre atamayız. Verim düşecek. Çiftçi  üretmezse hayvancılık yapana, devlete, insanlara kısacası her şeye yansıyacak bu durum. Bu yüzden bir an önce fiyatların düşürülmesi gerekiyor” dedi.

TÜM KÖY SEN MALATYA ŞUBE BAŞKANI ALİ GÜREL: KÖYLÜLERİN CİDDİ SORUNLARI VAR

Tüm Köy Sen Malatya Şube Başkanı Ali Gürel ise üretici köylünün uzun zamandır yaşadığı ciddi sorunları olduğunu belirtti. Üreticilerin maliyetlerinin dolarla gitgide arttığını söyleyen Gürel, ”Dünden bugüne kadar üretici köylülerin yaşadığı çok ciddi sorunlar var. Mesela en başta birinci sorun gübre, tarım ilaçlarının girdileri, mazottaki yükselen fiyatlar üretimi çok ciddi anlamda etkilemiştir. Daha önce de pahalıydı ama özellikle son 2 ay içerisindeki doların yükselmesiyle beraber bu girdilerin artmasıyla sonbaharda üretici köylü Türkiye genelinde ekinlerine ya gübre atmamıştır ya da kullandığı gübre azalmıştır. Çok ciddi anlamda konuştuğumuz arkadaşlar var. 100-200 dönüm işleyen, eken-biçen çiftçilerin ekim alanlarını azalttığını söylüyorlar. Bu gittikçe gıda ürününün, rekoltesinin düşeceğini gösteriyor” dedi.

DÖVİZ DÜŞTÜ, FİYATLARA YANSIMADI

Dövizin düşmesinden sonra fiyatlara en ufak bir yansımanın olmadığını ifade eden Gürel, "Dövizin düşmesiyle piyasada da bir düşüş olacağına dair gerek hükümet, gerekse bakanlar aracılığıyla bir hava yaratıldı. Ancak piyasaya indiğinizde, birebir geziyoruz, soruyoruz, daha dün Doğanşehir’deydik biz. Bazı ürünlerde düşüş var ama bazılarında hiç düşüş yok. Mesela gübrede; önceden 80-100-120 TL olan çeşitli gübreler şu anda 650-700 TL’ye çıkmış durumda. Bunlarda ne kadarlık bir düşüş olduğunu bayilere sorduğumuzda 50 TL düştüğünü söylüyorlar. Bu 50-100 TL’lik düşme üretici köylünün bütçesini rahatlatacak çok ciddi bir düşüşü getirmiyor. Bu anlamda da üretici köylü şu anda bekliyor” dedi. 

Çiftçinin yaz döneminde ne yapacağını kara kara düşündüğünü söyleyen Gürel, “Türkiye’deki üretici ve çiftçiler dünyadaki en pahalı mazotu kullanıyor durumda. Dövizin düştüğü söyleniyor ama hâlâ mazot 12 TL” dedi. 

GÜBRENİN UCUZLAMASI GEREKİYOR

Fiyatlar düşürülmezse yeni yılın sadece üretici köylüler için değil, tüketiciler için de sıkıntılı olacağını dile getiren Gürel, “Var olan hükümetin uygulanan bu tarım politikalarından başta vazgeçmesi gerekiyor. Acil olarak çözülmesi gereken, biraz daha rahatlatmak ve biraz daha ucuz bir ürün, gıda çeşitli ürünleri elde edebilmesi için daha ucuz daha uygun fiyatlarda halka sunabilmesi için başta mazotun düşürülmesi gerekiyor. Mazotun fiyatının düşürülmesi ile beraber ÖTV-KDV’nin kaldırılması gerekiyor. Gübrenin ucuzlatılması gerekiyor. Çünkü üretici köylüye verilen tüm girdilerde, ciddi anlamda müdahale ederek bu fiyatların aşağı çekilmesi gerekiyor. Yoksa 50-100 TL düşmesiyle bunlar çok ciddi çözüm yolları değil” dedi.

ÖRGÜTLÜ MÜCADELE İLE CAYDIRICI OLUNUR

Üreticinin sorunlarının çözümü için bir araya gelerek birlik, beraberlik içerisinde sendika çatısı altında örgütlenerek, yanlış politikalar karşısında caydırıcı bir güç olması gerektiğini ifade eden Gürel, “Çünkü en dağınık, en örgütsüz toplum şu anda köylü toplumu yani çiftçiler. Mücadele edilmediği sürece hak alınamıyor, örgütlenmek dışında başka bir yolu yok. Bunun örnekleri de var. Şu anda irili ufaklı bir yıldır tarım kredi kooperatifi mağdurlarının 10-12 defa Ankara’ya gitmelerinden kaynaklı hükümet bir adım geri atarak bu haciz işlemlerini geçici olarak 2021’in sonuna kadar durdurdu. Esas nedeni örgütsüz, dağınık olmasına rağmen az da olsa oralara gidip baskılamalarının sonucu hükümet geri adım attı. Bu şunu gösteriyor; demek ki birleşip güçlü bir ses çıkarılırsa hükümetin geri adım atacağını ve bu tarımdaki sorunlara kulak vereceğini düşünüyoruz” dedi.

Üretici köylüler Bakanlık önünden haykırdı: Borçlu değil alacaklıyız!