HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç: İktidar kamu bütçesini koruyamıyor, çanlar çalıyor
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, 2021 bütçe açığının 192 milyar TL olarak açıklanması ile ilgili "Bu rakam kamu bütçesi açısından çanların çaldığını gösteriyor" dedi.
Fotoğraf: MA
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Oluç, 2021 bütçe açığının 192,2 milyar TL olarak açıklandığını, bu rakamın bütçenin yüzde 15'ini oluşturduğunu belirterek "Bu son derece büyük bir bütçe açığını gösteriyor. Üstelik bütçe açıklarının bu kadar büyük olması kamu bütçesi açısından çanların çaldığını gösteriyor. Bu iktidar özel sektörü ve yurttaşları koruyamıyor. Kamu bütçesini de artık koruyamaz duruma gelmiş vaziyette. Bu bütçeden yandaşlara gelir arttırılmaya devam ediliyor. Faiz lobisi diyerek halkın gözünü boyamaya çalıştığı lobilere bu iktidar inanılmaz faiz ödüyor. Aralık ayı itibariyle merkezi yönetim bütçe giderindeki faiz harcamaları 8 milyar 960 milyon TL olmuş. Peki bir yıllık faiz harcamaları ne kadar olmuş 180 milyar 850 milyon TL. Bu hani haramdır denilen faiz 180 milyar 850 Milyon TL 2021’de faiz harcaması yapmış iktidar. Helali nedir? Haramı 180 milyar diyorsa helalinden korkmak gerekir” ifadelerini kullandı.
"YANDAŞLARINIZA VERGİ MUAFİYETİ SAĞLAMAKTAN VAZGEÇİN"
ÖTV gelirlerinin 2022 yılında 220 milyar lira olarak beklendiğini ifade eden Oluç, "Yandaşlara, beşli çeteye, vergi istisnası ve muafiyeti ise 335 milyar Türk lirasıdır. Yani 220 milyar halktan vergi toplanacak. Bu artı daha fazlası yandaşlara vergi muafiyeti olarak sağlanacak. Kaldırın ÖTV'yi 84 milyon rahatlasın. ÖTV'yi kaldırmakla yetinmeyin, yandaşlarınıza vergi muafiyeti sağlamaktan da vazgeçin" diye konuştu.
DIŞ BORÇ 167,5 MİLYAR DOLAR
Dış borçların ciddi sorun oluşturmaya devam ettiğini kaydeden Oluç, Kasım 2021 - Kasım 2022 arasında Türkiye'den ödenmesi gereken dış borç miktarının 167,5 milyar dolar olduğunu, bunun 108 milyar dolarının özel sektöre ait olduğunu, Merkez Bankasının swaplardan kaynaklanın borcunun 26 milyar dolar olduğunu, kamu bankalarının ise 29 milyar dolar olduğunu vurguladı.
NEBATİ’YE ELEŞTİRİ
Oluç devamında şöyle konuştu:
"Döviz ihtiyacı buradan kaynaklanıyor. Bütün bu tabloya rağmen Hazine ve Maliye Bakanı, 'Enflasyon Ocak'ta pik yapacak, ondan sonra düşecek, sonra da 2023'e yani seçim yılına tek haneli enflasyon rakamı ile gideceğiz' diyor. Soralım, bu açıklamanın nedenleri nelerdir? A şıkkı; matematik bilmemekten kaynaklıdır. B şıkkı halkı aldatmaya yöneliktir. C şıkkı, TÜİK rakamları ile radikal biçimde oynama yapıp istediğimiz verileri sağlayacağız ilanıdır. D şıkkı bütün şıklar geçerlidir. Bakanın açıklamasının esası budur"
Oluç halkın yoksullaştığını ve zamlar altında ezilirken, Saray için 2022'de öngörülen bütçenin 400 milyon TL'nin üzerinde olduğunu belirtti.
Kur korumalı mevduat uygulamasıyla birlikte, dövizin bozdurulup Türk lirasına geçildiğini göstermediğini kaydeden Oluç, "Kimse dolarını bozmuyor çünkü bu iktidara güvenmiyor" dedi. Gerçek kişilerden sonra tüzel kişilerin de döviz hesaplarını bozmasını istediklerini ve buna ilişkin kanun teklifinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüleceğini aktaran Oluç, "Kişiler yetmedi, şirketlerin dövizlerine el uzatıyorlar. Dua edelim de FED faizleri çok yükseltmesin. Yoksa Türk lirasını, ruhuna Fatiha okuma durumuna getireceksiniz" değerlendirmesinde bulundu.
EMEKLİ MAAŞI 4 BİN 200’E ÇIKARILMALI
Oluç'un Plan ve Bütçe Komisyonunda bugün tartışılacak 4 maddeden sonra Gelen Kurul’da da bu konudaki eleştirilerini dile getireceklerini belirterek "Emeklilerin maaşlarının 2 bin 500 TL’ye çıkartılması meselesinin son derece eksik bir adım olduğunu söylemeye devam edeceğiz. En düşük emekli maaşının en az asgari ücret düzeyinde yani 4 bin 200 TL düzeyine çıkartılması konusundaki tutumumuzu sürdüreceğiz. Çok büyük bir artış yapıyormuş gibi iktidarın davranışlarını eleştirmeye devam edeceğiz.” dedi.
"TÜRKİYE’NİN SORUNLARI KONUŞULACAK"
Oluç, açıklamalar ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yarın yapılacak toplantıya dair Oluç, “Doğru yarın Ankara’da bir toplantı gerçekleştirilecek. Bu toplantıda 8 siyasi parti ve HDP katılacak ve orada Türkiye’nin gündemi konuşulacak. Bu ekonomi politikalarının yarattığı sorunlar karşısındaki mücadelenin ve demokrasi eksikliğinin, demokrasisizliğin yarattığı sorunlara karşı mücadelenin nasıl verileceği tartışılacak. Elbette bu tartışmanın bir parçası da 2023’te yapılması gereken seçimler olacak. Seçimlerde nasıl bir tutum alınması da konuşulacak. Yani Türkiye’nin bütün meseleleri konuşulacak. Ondan sonra katılan partilerle ortak bir açıklama yapılır herhalde. En azında sürecin nasıl devam edeceği bilgileri paylaşılır” dedi.
İTTİFAK AÇIKLAMASI
Hangi partilerin katılacağına dair de Oluç, “Liste yanımda yok bu toplantıya 8 parti katılacak artı HDP bunlardan birini eksik söylersem yanlış olur diye açıklayayım listeyi. Mecliste grubu olan partiler yok. Mecliste dışındaki partiler” ifadelerini kullandı. Millet İttifakı’nın yer alıp, almayacağını da Oluç, “Hayır bu esas itibariyle adı kimi demokrasi ittifakı kimi zaman halk ittifakı olarak adlandırılıyor. 3’üncü yol 3’üncü ittifak arayışının nasıl olabileceğine dair görüş alışverişi yapılacağına dair bir toplantı olacak. Millet İttifakı içinde yer alan partiler bu toplantıda olmayacaklar” yanıtını verdi.
"TASFİYE GİRİŞİMLERİ DOĞRU DEĞİL"
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “dokunulmazlıklarla” ilgili açıklamasına Oluç, şöyle yanıt verdi: “Zaten biliyorsunuz bu ayın 20’sinde perşembe günü Karma komisyon toplantıya çağırıldı. Vekilimiz Semra Güzel ile ilgili olarak o komisyon çalışmasına başlayacak. Semra Güzel hakkındaki iki fezleke görüşülecek. O komisyonun bünyesinde bir alt komisyon kurulacak. Dolayısıyla dokunulmazlığın kaldırılmasıyla ilgili süreç başlatılmış oldu. Komisyon toplandığı zaman bizlerde görüşlerimizi paylaşacağız, onu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Biz bu dokunulmazlık kaldırılması adımlarıyla demokratik siyasete darbe vurulması ve demokratik siyasetin tasfiye girişimlerinin doğru olmadığını söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Bizlerin durduğumuz nokta bellidir. HDP bir diyalog ve müzakere zeminidir, bir çözüm zeminidir, toplumsal barış ve uzlaşma zeminidir. Bu meselelere bu şekilde yaklaşıyoruz bu zemine her zaman bağlı olduğumuzu hem Meclis’teki konuşmalarımızda hem de Meclis dışındaki konuşmalarımızda açık ve net biçimde söylüyoruz.
TUTUMUMUZDA KARARLIYIZ
Bu tutumumuzu sürdürmeye kararlı olduğumuzu, demokratik siyaset konusundaki tavizsiz duruşumuzu sürdürmeye kararlı olduğumuzu söylüyoruz. HDP’nin şiddetle, çatışma ile bir alakası yoktur. Bu konudaki tutumu da nettir, mücadelemizi demokratik siyaset zemini üzerinden sürdürürüz. Bunun dışında HDP’yi tarif etme, HDP’yi kendi zemini dışında konumlandırma çabası doğru olmadığı kanaatindeyiz. Bu çabaların HDP’yi demokratik siyasetten tasfiye etme çabalarının da sonuç verici olmayacağını ifade etmek isteriz. Bu konudaki tartışmayı sürdüreceğiz.”
EYT AÇIKLAMASI
AKP’nin 2022 yılında EYT’lilere dair düzenleme yapılacağını söylemlerini de Oluç, “Bunların hepsi iktidarın son dönemde attığı adımlara baktığımızda getirdiği kanun tekliflerine baktığımızda EYT konusu da dahil olmak üzere 3600 ek gösterge de gündeme getirilecektir. Bütün bunlar aslında halkı ekonomik olarak rahatlatmak için atılan adımlar olmadığını, seçim yatırımları olduğunu elbette muhalefet biliyor. Ama halkın ihtiyacı onların söylediklerinden ve attıkları adımlardan çok daha büyüktür. Asgari ücret meselesinde de bunu gördük emekli maaşların da yapılan zamlarda da bunu gördük. Büyük ihtimalle EYT de de aynı şeyi göreceğiz. Ufak tefek kimi düzenlemeler yaparak göz boyama çabası olacaktır. Meselenin özüne ilişkin EYT’lilerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik adım olmayacağını biliyoruz. Geldiği zaman konuşuruz. Bugün ekonomik ve sosyal alanda yaşanan krize baktığımızda bu iktidarın krizi çözmek için atması gereken adımlar yandaş şirketleri holdingleri desteklemekten, şatafattan israftan vazgeçmesi ahbap-çavuş kapitalizminden uzaklaşması ve esas itibariyle işçinin emekçinin, emeklinin, engellinin, çiftçinin, köylünün dar gelirlinin, orta sınıfın ihtiyacına cevap vermesidir. Ama iktidar tam tersini sürdürmeye devam ediyor gördüğümüz gibi.”