19 Ocak 2022 22:31

Nejmi Aykar: Kitlelerin sanatsal yanını geliştirmemiz gerekiyor

Aykar “Sanatın bizim gibi ülkelerde kitlelere yayılması gerekiyor. Kitlelerin sanatsal yanını geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü sanatın iyileştirici gücüne inanıyoruz” dedi.

Fotoğraf: Hilmi Mıynat/Evrensel

Paylaş

Hilmi MIYNAT
Denizli

Pandemi sürecinde kapanan tiyatrolar yeniden açıldı. Açıldı fakat salonlar yeterli doluluk oranına erişebiliyor mu? Ekonomik krizin etkisiyle insanlar birçok temel ihtiyacından feragat ederken sanat da bunun bir başka boyutunu oluşturuyor. Kendisi de tiyatro oyuncusu olan ve 20 yılı aşkın süredir tiyatro organizatörlüğü yapan Nejmi Aykar ile tiyatrolarda son durumu konuştuk.

Zeytindalı Yapım olarak seçici olduklarını ve titiz davrandıklarını, bu yönüyle bilinirlik kazandıkları için hemen hemen yüzde 80 doluluk oranına ulaşabildiklerini belirten Aykar, genel olarak tiyatroların ekonomik açıdan zor bir süreçten geçtiğini söyledi. Aykar, devlet kaynaklarının yalnızca belli bir zümreye aktığını fakat sanatı toplumsallaştırmaya çalışanların zorluk yaşadığını ifade etti.

"SANAT ESERİNİN BİR MESELESİ OLMALI"

Organizatörlük hikayesi ile söze başlayan Aykar, “Bir görev edinerek yapmaya başladım. Pazarlama gibi görünen bu işin sanatsal yanını ihmal etmemeye çalıştım. Bilmediğim işin organizasyonunu yapmadım, mutlaka önce kendim izledim. Bu beni daha ikna edici, güvenilir hale getirdi” dedi. Sanatın toplumsal kaygılarının olması gerektiğini belirten Aykar şöyle devam etti; “Toplumsal yanı olmalı. İlla ki politik bir şeyden bahsetmiyorum. Bir meselesi olmalı sanat eserinin. Sanat için paraya kıyabilen insanlara hizmet ediyoruz. Belediyelere bir şey satmıyorum. Kurumlarla görüşüyorum. Bizim seyirci oranı yüzde 80’e bir şekilde ulaşıyor. Ekonomi bu işi etkiliyor. Gitgide düşen seyirci sayısı var. Sanatçı onaylarsa elimizden gelen anlayışı gösteriyoruz. 10 öğrenci bir araya gelip şu kadar paramız var diyorsa ona boyun eğmeyi biliyoruz. Sanatın bizim gibi ülkelerde kitlelere yayılması gerekiyor. Kitlelerin sanatsal yanını geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü sanatın iyileştirici gücüne inanıyoruz.”

"6 AY ÖNCE 4 BİN LİRAYA GELEN DEKOR BUGÜN 7 BİN LİRA"

Öte yandan sanatçının da temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesinin sanatın sürdürebilirliği açısından elzem olduğuna dikkat çeken Aykar, “Bu piyasa da küçülüyor. Gelen seyirci kimi zaman kabaca bilet fiyatı ile koltuk sayısını çarpma yanılgısına düşüyor. Dört işlem ile hesap yaparken salon fiyatlarındaki artışı, benzindeki artışı konuşmuyor. 6 ay önce 4 bin liraya dekor getiren araç bugün 7 bin liraya getiriyor. Sanatçının ulaşım maliyeti artıyor. Yüzde 40’ını bile alamıyor sanatçı, yüzde 60’ı masrafa gidiyor. Mümkün olduğunca oyun iptali yapmamaya çalışıyoruz. Hedef kitleyi bulamazsan anlatamazsın. Toplum geneli ne oynandığından çok kimin oynadığına bakıyor. İyi oynanmış, iyi sahnelenen, kaliteli oyun olmuş önemi yok popüler insan yoksa! Bu anlayışın da değişmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Aykar sanatın topluma taşınmasına ilişkin hayat hikayesinden bir örnek verdi ve şunları söyledi; “Şantiye şefliği yaptığım dönemde 10 inşaat işçisi arkadaşa tiyatro davetiyesi verdim aileleriyle gelmek koşuluyla. Aradan 10 yıl geçti onlardan 6-7’si, onların çocukları halen arar, ‘Abi şurada şu tiyatro var nasıldır, gidelim mi’ diye. Hasan Hüseyin’in dediği gibi ‘Bir şey dolaşıyor aramızda sesli soluklu!’ Yeter ki götürelim. Yeter ki hak arayan insanlara bir şey götürelim ki biz hak aradığımızda da yanımızda birileri olsun.”

"SANAT AKLI BAŞINDA BİR TOPLUM YARATIR"

Yüksek enflasyona rağmen bilet fiyatlarında iki yıl öncesine göre 20 liralık bir artış olduğunu ifade eden Aykar’a devletin özel tiyatroları destekleyip desteklemediğini soruyoruz. “Güzel sorular fakat bunlar normal ülkede sorulacak sorular biz anormal bir ülkede yaşıyoruz” diyen Aykar şöyle devam etti; “İzmir’de Atatürk Kültür Merkezinin emniyete tahsisi tartışılıyor. Emniyet Müdürlüğüne bina mı yok? Destek yok mu var. Onların oyunlarını belediyeler satın alıyor. Hiçbir şeye de benzemiyor oyunları. Hiçbir şey alamazsa işi olmadığı halde ihale alan sanatçı var. Biz ‘Selamun aleyküm’ desek ‘Aleyküm selam’ demez. ‘Gölge etmesin başka ihsan istemez’ diyorum ben. Aklı başında bir toplum yaratır sanat. Her şeyi dille anlatamazsın, duygularla anlatmak gerekir bazen. Toplum bunu ister, yönetenler istemez. Belki de o yüzden tiyatro salonu karakol olur.”

DENİZLİ’DE 5 OYUN SAHNELENECEK

Zeytindalı Yapım önümüzdeki günlerde Denizli’ye 5 oyun getirecek. 22 Ocak saat 13.00’te İngilizce çocuk tiyatrosu “My Snowman”, 23 Ocak saat 20.00’de Müfit Can Saçıntı’nın “İtiraz Ediyorum” canlı müzikli tek kişilik güldürüsü, 5 Şubat saat 13.00’te Kültür Bakanlığı ödüllü “Benim Güzel Papuçlarım”, 5 Şubat saat 20.00’de Emre Karayel’in oynadığı “Erkek Aklı Oksimoron”, 12 Şubat saat 20.00’de Ankara Sanat Tiyatrosunun “Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü” oyunları Nihat Zeybekçi Kültür Merkezinde izleyicisiyle buluşacak.

ÖNCEKİ HABER

Hakkari'de gösteri ve yürüyüşler 15 gün süreyle yasaklandı

SONRAKİ HABER

Konya'daki mahkeme kararını verdi: Yaban koyunu ve yaban keçisi av ihalesi iptal

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa