22 Ocak 2022 23:00

Motokurye kadınlar anlatıyor: Övgü de duyacak, ön yargı da dinleyecek vakit yok bu işte

Ceren ve Nursenem çok genç iki kadın. Çalışma alanları ne kadar zor olsa da ön yargılara inat yaşamlarını sürdürebilmek ve hayallerini gerçekleştirmek için motokuryelik yapıyorlar…

Nursenem Duman (solda), Ceren Aydın (sağda) | Fotoğraflar: Kişisel arşiv

Paylaş

Elif TURGUT

Karlı, rüzgarlı havalarda, yolları donduran soğuklarda motokuryeler resmen hayatları pahasına yola çıkıyorlar.  Hele de kadın motokuryeler için trafikte bulunmak taciz, rahatsız edici bakışlar, anlamsız çalınan kornalar ve kazaya sebep olabilecek araçla sıkıştırmalar anlamına geliyor. Denizli’den Ceren Aydın ve İstanbul’dan Nursenem Duman da onlardan ikisi.

Ceren 17 yaşında, açıktan lise okurken bir yandan da motokuryelik yaparak para kazanıyor. 4 aydır motokuryelik yapan Ceren motor ehliyetini sırf kuryelik yapabilmek için almış. Ama bu, 17 yaşındaki Ceren'nin ilk işi değil. 15 yaşından beri de garsonluk yaptığını söylüyor. Üniversiteye girebilmek için çizim kursuna giden, çizim yapmaya vakit ayırabilmek için de açık liseye geçtiğini anlatan Ceren, kuryelik yaparak kazandığı parayı geleceği için biriktiriyor: “Ben köşeye para atmak zorundayım. Ekonomi artık yerlerde olduğu için birikim yapmanın da pek anlamı olmuyor aslında.”

Nursenem ise 21 yaşında, İstanbul Gelişim Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Grafik Tasarım mezunu. Alanıyla ilgili iş bulamayınca B sınıfı ehliyetini kullanıp kuryelik yapmış. “Grafik tasarımcı olarak iş bulamıyordum, işverenlerin çoğu deneyimli ya da 25 yaş üstü işçi arıyorlardı. 11 tane iş başvurumun 10 tanesi grafik tasarım, 1 tanesi kuryelikti; bunlardan geri dönüş alabildiğim bir tek kuryelik oldu” diyerek kuryeliğe başlama hikayesini anlatıyor. Nursenem bir ay kuryelik yaptıktan sonra kuryeliği bırakıyor ancak bu bir aylık deneyimine dair anlatacağı çok şey var.

TRAFİKTE TACİZLE KARŞI KARŞIYALAR

Trafikte sık sık tacizle karşı karşıya kalmışlar. Ceren trafikte karşılaştıklarını “Yollarda, ışıklarda duruyorum, tuhaf bakışlar oluyor. Korna çalanlar çok oluyor. Bakışlar bazen rahatsız ediyor trafikte. İlk defa bir kadın görmüş gibi bakıyorlar” diyerek anlatıyor. Nursenem ise kadın olduğunun anlaşılmaması için çabaladığını söylüyor: “Saçlarımı hep toplar ve kapüşon ile saçlarımı kapatır ağzıma, maske takar, kaskı da taktığımda tam bir görünmez olurdum. İnsanlar kadınlara karşı ön yargılı. Benim onların ön yargılarını dinlemeye ayıracak bir zamanım yoktu, çalışıp para kazanmam gerekiyordu, öyle de oldu.”

KAZAYA SEBEP OLACAK HAVA KOŞULLARINDA PAKET SERVİS OLMAMALI AMA…

Nursenem de Ceren de hiç büyük kazalar yapmadıklarını söylerken Ceren “Çok kayıp düştüm motordan” diyor. Sinyal vermeden şerit değiştiren, aniden duran araçlar motokuryeleri büyük kazalarla burun buruna getiriyor. Ceren daha birkaç gün önce kaybetmiş bir arkadaşını, yeterli eğitim verilmeden alınan ehliyetlerle trafiğe çıkanların trafik kazalarına sebebiyet verdiğine dikkat çekiyor.

Nursenem de kaza riskiyle karşı karşıya gelmesinin en büyük sebebini şöyle açıklıyor: “Sanki yol sadece onlarınmış gibi davranmaları, yol istemek için motorun dibine kadar girmeleri, sağımızdan solumuzdan ani bir şekilde önümüze kırmaları ya da bir sokaktan çıkacakları vakit gelen giden var mı diye bakmadan yola atlamaları… Bunların hepsini kuryelik yaptığım bir ayda yaşadım; yol vermediğim arabanın kalkıp yanımda durarak beni azarlandığını da bilirim.”

Yerlerin don olduğu soğuk havalar ise sipariş yetiştirmek motokuryeler için daha da zor, bir yandan müşteriye yetişme telaşı bir yandan da canını koruma hali… “Kendi ekipmanlarımız dışında bir güvenlik önlemimiz yok” diyor Ceren. İkisi de iş yerlerinin verdiği “Hiçbir şey canınızdan önemli değil” güvencesine sahip olmuş olsa da “Dikkatli gidin” demek bazı hava koşullarında yeterli olmuyor. Ceren, sert hava koşullarında alınacak tek önlemin işletmenin paket servisi kapatmak olduğunu, işletme paket servisi kapatmazsa çalıştıklarını dile getiriyor ve iş yerlerinin maddi kaygısına dikkat çekiyor: “Ama işte o zaman işletmenin günlük cirosu düşüyor.” Nursenem kurye olarak çalıştığı zaman en çok baskıyı müşteriden gördüklerini de ekliyor: “Kimi müşteriler çok anlayışsız sanki köleleriymişiz gibi davranıyor.” Ceren'nin ise okuyuculardan özel bir isteği var: “Lütfen 30 dakika içinde istemesinler paketi. 30 dakika içinde getirmiyorsak zaten yoğunluk vardır. Acele ettirmesinler. Tek isteğim bu, özellikle de soğuk havalarda.”

"KIZLAR YAPAMAZ" ALGISINA İNAT KULLANIYORUM

“Trafikte kadın olmaz” algısına ise şiddetle karşı çıkıyor ikisi de. Ceren, “Motor kullanan sayılı kız vardır ama motor sayfalarına girseniz başkalarının motorlarının arkasına binen daha fazla vardır. Motor kullan bir kadın olarak; kadınların trafikte olması daha güzel bir şey” diyor. Arkadaşlarında bile bu algıyı gözlemlediğini söyleyen Ceren, yakın zaman önce yaşadığı bir diyaloğu anlatıyor: “Geçenlerde bir arkadaşımdan motor istedim şakasına, ‘Erkek bir arkadaşıma bile vermiyorum, kızsın güvenemiyorum’ dedi bana. Ben de ‘Kızlar daha dikkatli kullanıyor’ dedim. Büyük bir ön yargı var ‘kızlar yapamaz, kızlar kullanamaz’ diye. Onlara inat kullanıyorum işte. Çoğu erkekten de iyi kullandığımı düşünüyorum.” Bahsettikleri bu yargıların nasıl kırılacağına ilişkin ise özne olarak yine kendini ve diğer kadınları işaret ediyor: “Kendimizi ispatlayarak kırılır bu algı da. Araba gibi, o da zamanında erkekler tarafından kullanılan bir şeydi. Artık kadınlar her yerde varlar. Kuryelikten garsonluğa, doktorluktan astronotluğa kadar.”

Türkiye’de kadın kurye çok değil, ancak sayıları gün geçtikçe artıyor. Ceren de Nursenem de çevrelerinden ya da sipariş götürdükleri müşterilerinden olumlu tepkiler aldıklarını söylüyor. Nursenem bunun kendisi için çok anlamlı olduğunu ifade ediyor: “Bir kadın kurye olarak müşterilerim ya da çevrem önce şaşkın ifadeler ile karşıladı beni, hemen sonrasında ise ‘Sizi gerçekten takdir ediyoruz’ gibi gururlandırıcı birçok söz işittim ve bu benim için çok anlamlı.”

MOTOKURYE DAYANIŞMASI GÜÇLÜ HİSSETTİRİYOR

Ceren, kuryelerin trafikte yaşadığı sorunlarda dayanışmasının çok önemli olduğunda dikkat çekiyor ve ekliyor: “Bütün yollarda bir yerde kurye gördük mü tanımasak da kornalaşırız. Bu dayanışma oldu artık bizde. Geçen gün bir kaza oldu Denizli’deki tüm motorcular buluşup protesto ettik. Kurye dayanışması büyük bir şey. Bir kurye kaza yapmış olsa başına 10 tane kurye toplanır. Hepimiz aynı işi yapıyoruz sonuçta.”

ÖNCEKİ HABER

Aysel Tuğluk ve hasta mahpuslar için kadınların çağrısı büyüyor: Ölüm değil yaşam istiyoruz

SONRAKİ HABER

Türkiye'de koronavirüs | 72 bin 856 yeni vaka, 184 can kaybı (22 Ocak 2020)

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa