24 Ocak 2022 07:44

Giymeye kıyamadığım tişört

Şenay Aydemir, Fatma Girik'in ardından yazdı: Türkiye sinemasının en büyük kadın oyuncularından birisiydi.

Fatma Girik, 2014’te Roterdam’da aldığı “Yaşam Boyu Başarı” ödülü sevincini Nuri Bilge Ceylan ile paylaşmıştı | Fotoğraf: Şenay Aydemir

Paylaş

Şenay AYDEMİR

Elbise dolabımda itinayla poşetlenip kaldırılmış, ömrümün sonuna kadar yanımda taşımayı düşündüğüm bir tişört var. Bu tişörtü giymememin iki nedeni var. İlki bedenime biraz büyük gelmesi. Hediye olarak alan kişi beni gözünde fazla büyütmüş belli ki! İkincisi de tişörtü bana hediye eden kişinin önemi tabii ki. Yani Fatma Girik.

Fatma Girik hakkında o kadar çok şey yazılabilir ki. Birçoğunu bugün gazetelerde internet sitelerinde göreceksiniz. Ama söylemeden geçmiş olmayalım. Türkiye sinemasının en büyük kadın oyuncularından birisiydi. Evet bu ülkede gelmiş geçmiş ‘star kumaşı’ olan iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar büyük isim arasında yer alıyordu. Ama aynı zamanda bu ‘star kuşağı’nın en mütevazı ismiydi de.

2014’ün Mayıs ayının son haftası. Nuri Bilge Ceylan’ın “Kış Uykusu” ile Cannes’da Altın Palmiye kazandığı günün hemen ertesinde Türkiye- Hollanda Film Festivali’ni takip etmek için Rotterdam’a gidiyoruz. Festivalin Türkiye’den iki ağır topu var. Biri ayağının tozuyla, daha memlekete bile uğramadan Rotterdam’a gelen Altın Palmiyeli Nuri Bilge Ceylan, diğeri Fatma Girik. Belli ki o zamanlar Devlet-i Aliye sanatçılarına karşı diplomatik nezaketini koruyormuş. 25 Mayıs akşamı Lahey’de büyükelçilik konutunda festival konukları onuruna (Girik ve Ceylan onuruna aslında) bir yemek düzenledi. Festivalin ana masasında bu iki önemli ismin yanında festival organizatörleri ve büyükelçilik yetkilileri yer alıyordu. Ona yakın bir yerde ise yönetmen Hüseyin Karabey ve benim olduğum masa vardı. Yemek başlayalı çok olmamıştı ki, Hüseyin ve ben de o masaya davet edildik.

Büyükelçilik bürokrasisi görevini savıp çekildikten sonra konu sinemaya ve Yeşilçam’a geldi. Burada tekrar etmek Fatma Girik’in lezzetli anlatımını heba etmek olur. Ama hepimiz onun Yeşilçam’a, Türkiye sinemasının önemli isimlerine dair anılarını hevesle dinledik. Yalnızca anlattığı şey değil, anlatma biçimi de çok lezzetliydi açıkçası. “Bunları kayıt altına almak lazım” diye aklımdan geçirdiğimi hatırlıyorum ve artık çok geç. Hatırladığım bir başka şey de, çok neşeli olduğu ve gecenin ilerleyen saatlerine kadar sohbet ettiğimiz.

Ertesi gün akşama doğru otel lobisinde Hüseyin ile otururken, yardımcısıyla birlikte içeriye girdi ve yanımıza gelip “size küçük hediyeler aldım” dedi. Koskoca Fatma Girik, bana hediye almıştı! “Şenay, dün akşam yemeğini benimle paylaştığın için... Seni tanımak güzeldi… Fatma Girik” notu iliştirilmiş bir tişörttü bu hediye.

Fatma Girik'in Şenay Aydemir'e bıraktığı not

Hüseyin’e de benzer bir hediye almıştı. Bir gece önceki birkaç saatlik sohbetin benim kadar onun için de önemli olduğunu gösteren unutulmaz bir jestti bu.

O tişörtü giymeye kıyamadım…

ÖNCEKİ HABER

8-14 Ocak tarihli haftalık vaka sayısı haritası | Risk yüksek, harita kırmızı

SONRAKİ HABER

Ekrem İmamoğlu: Baskın kar yağışları bizimle olacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa